İş Davasında tarafların delilleri hakim tarafından değerlendirilir. Taraflar delillerini yargılamanın belli aşamalarında sunmaları gerekmektedir. Güncel durumda taraflar dava ve cevap dilekçelerinde hangi delillere dayandıklarını bildirmeleri gerekmektedir. Dava ya da cevap dilekçesinde dayanılmayan delillere sonradan dayanma ya da sonradan yeni delil getirme şansları yoktur. Bu durumun istisnası ödeme niteliğindeki belgelerdir. Bunun dışında dava ve cevap dilekçesinde dayanılmayan delillerin sonradan sunulması ancak davada diğer tarafın muvafakatine bağlıdır. Ancak çoğu zaman da davanın diğer tarafı bu işleme muvafakat vermeyecektir.
İş Davasında tarafların dava ve cevap dilekçesi belirttikleri deliller arasında yer alan belgeler yine mahkeme tarafından taraflara tensip zaptı ile birlikte gönderilecek davetiyede verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerekmektedir. Bu süre içerisinde sunulmayan belgeler davanın ilerleyen aşamasında sunulması mümkün değildir.
Akla şu soru gelebilir ? İş Davasında Tarafların Delilleri Arasında Yer Alan Tanık beyanları için tanıkların bilgileri de tensip zaptı ile birlikte gönderilecek davetiyede verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerek ?
Bu prosedür iş davasında tarafların delilleri arasında yer alan belgelerin sunulması içindir. Tanık belge niteliğinde bir delil olmayıp bu sebeple tanık listesi davada ilerleyen aşamalarda ve ön inceleme duruşmasından sonra mahkemece taraflara verilecek kesin süre içerisinde sunulabilecektir. Mahkeme tarafından ön inceleme duruşmasında halk deyimi ile ilk duruşmadan taraflara tanıklarının listesini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilir. Bu süre içerisinde de tanık listesi sunulmazsa artık sunmayan tarafın tanık deliline de dayanması mümkün değildir.

Peki İş Davasında Tarafların Delilleri Arasında Üstünlük Kurulamıyorsa, Karar Verecek Hakim Her Açıdan Ortada Kaldı ise, Bakıldığında Her İki Taraf da Eşit Durumda Gözükürse Ne Olacak ?
Ülkemizde Yargı Sistemi gelişip değişmeye devam etse de halihazırda Hakim önüne gelen uyuşmazlığı çözmek ve bir karar vermek zorundadır. Öyle ki taraflar açtıkları davayı takip etmese dahi dava kendiliğinden düşmez. Hakim davanın açılmamış sayılmasına karar verir. Yani her şart altında açılan davada hakim karar vermek zorundadır. Bu durum elbette iş davasında tarafların delilleri arasında üstünlük kurulamadığı , delillerin eşit düzeyde kaldığı haller için de geçerlidir. İşte burada karşımıza işçi lehine yorum ilkesi çıkmaktadır.
İşçi Lehine Yorum İlkesi !
Hukukumuzda eşitlik üzerine adalet sistemi inşa edilmiştir. Ancak aynı hukuk sistemimiz güçlü pozisyonda olan kimselere karşı çeşitli dezavantajları nedeniyle zayıf durumda olan kişilere de pozitif ayrımcılık yaparak denge kurma esaslı bir düzen kurmuştur. Pozitif ayrımcılığın İş Hukukunda bir yansıması olarak da İşçi Lehine Yorum İlkesi kendisine yer bulmaktadır. İş davasında tarafların delilleri eşit pozisyonda kaldı ise bu ilke esaslarına göre karar verilecektir. Nitekim haklılık haksızlık durumları belirlenemeyen bir olayda işçiye nazaran gerek sosyal gerek ekonomik açıdan daha güçlü olan işverenin lehine karar verilmesi halinde daha zayıf konumda olan işçinin hukuka ve adalete olan güvenini hatta yargılamanın tarafsız yürütüldüğüne olan inancını sarsacaktır. Bu mantıktan hareketle işçi lehine yorum ilkesi ile işçi korunmaktadır.
İş Davasında Tarafların Delilleriyle ilgili aralarında bir kıyaslama yapıldığında delillerden birine üstünlük verilemediği durumlarda ne yapılması gerektiği hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/9-179 E. , 2008/165 K. sayılı kararı incelendiğinde özetle ;
Delillerin hüküm vermeye yeterli olmadığı ya da kesinlik göstermediği, delil ve karşı deliller değerlendirildiğinde, birine üstünlük verilemediği durumlarda işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri ile hareket edilmelidir.
denilmiştir. Hatta Konu hakkında ilgili karara da atıf yapan ve aynı şekilde işçi lehine yorum ilkesini uygulayan kararların listesini de aşağıdaki resimde ekledik.

Tüm bu açıklamalardan sonra İş davasında tarafların delilleri arasında üstünlük kurulamayan, eşit durumda ve ortada kalınan hallerde hakim karar verirken işçi lehine yorum yapması gerektiği açıklığa kavuşturulmuştur.
Konu hakkında yorum ve fikirlerinizi aşağıda yorumlar kısmında tarafımızla paylaşabilirsiniz.
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.