NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ TALEBİ
Özet : Davacı, nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen çocuğun doğum tarihinde, Eşi ….’in kardeşi …’in davalıların evliliğinden çocukları olmaması sebebiyle, müşterek çocukları ….’ü davalılar ….ve …’in evlat edinme saiki ile eksik ve yanlış beyanla nüfusa kaydını yaptırdıklarını belirterek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmişlerdir.
Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen …’in doğum tarihi olan 20/02/2004 tarihinde, iddia edilen genetik annenin iddia edilen baba ile evli bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
T.C.Yargıtay
20. Hukuk Dairesi
Esas : 2016/14072
Karar : 2017/572
Karar Tarihi : 30.01.2017
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada …. 2. Asliye Hukuk ve ….1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.…. 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin ve görevin aile mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.…. 1. Aile Mahkemesince ise uyuşmazlığın neseple ilgisinin olmadığı, sehven oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısmı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m. 118 ila 395 arası) kaynaklanan davalara bakma görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK’nın “Hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir.
Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakma görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır.Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır.4721 sayılı TMK’nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır.
Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir.TMK’nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir.
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır.
Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK’nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda soybağı ihtilafı ortaya çıkmadığından, açıklanan muhtevadaki davalar, sadece nüfus kayıtlarında düzeltim davasından ibaret kalacaklar ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri olacaktır.
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden babalık karinesi gerçekleşmeyeceğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır.
Bu takdirde uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537)Somut olaya gelince; davacı, nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen çocuğun doğum tarihinde, Eşi ….’in kardeşi …’in davalıların evliliğinden çocukları olmaması sebebiyle, müşterek çocukları ….’ü davalılar ….ve …’in evlat edinme saiki ile eksik ve yanlış beyanla nüfusa kaydını yaptırdıklarını belirterek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmişlerdir.
Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen …’in doğum tarihi olan 20/02/2004 tarihinde, iddia edilen genetik annenin iddia edilen baba ile evli bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince …. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/01/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın