Davanın Açılmaması ve Derdestlik İtirazı Hakkında Karar
DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA DAİR KARARIN KESİNLEŞİP KESİNLEŞMEMESİNİN DERDESTLİĞE ETKİSİ YOKTUR
T.C.YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2017/1465Karar : 2017/5752Karar Tarihi : 6.7.2017
DAVA : Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, dava şartı yokluğundan reddine karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR : Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının tüm,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dava, iş kazasından doğan tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece, derdestlik sebebiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; mahkemenin derdestlik kabul ettiği 2013/224 E. sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığı, 13.01.2015 de açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacının temyizden feragat ettiği, davalının vekalet ücreti konusunda kararı temyiz ettiği, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 18.02.2016 da vekalet ücreti konusunda kararı düzeltilerek onadığı, mahkemenin temyiz konusu 2015/626 E-2016/44 K. Sayılı dosya hakkında 28.01.2016 tarihinde karar verdiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, daha önce açılan davada, açılmamış sayılmasına karar verilen hükmün, kesinleşmesi beklenmeden yeniden aynı davanın açılıp açılamayacağı ve önce açılan davanın derdest sayılıp sayılamayacağı hususunda toplanmaktadır.
HMK`nun 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik, dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir davaya konu yapılması mümkün değildir. Çünkü, aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya değer bir menfaati yoktur.
Hukuk Muhakemesi Kanunu`nun 150/7. maddesinde `Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.` hükmü yer almaktadır.
Davanın açılmamış sayılması kararı temyizi kabil niteliktedir. Ancak, derdestlik yönünden kararın temyiz edilmeyerek veya temyiz aşamasından geçerek kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Bu kural ile davaların takipsiz bırakılmasını önlemek amacı güdülmüştür. Bu itibarla, davanın taraflarca takip edilmemesi sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 ay içinde dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına dair oluşan tüm yasal hüküm ve sonuçlar başkaca bir işleme bağlı olmadan doğrudan doğruya yürürlük kazanır.
Derdestlik, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden 3 aylık süre ile sınırlıdır ve bu süre hak düşürücü niteliktedir. Ancak bu hükümler, davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların salt doğumu ile kendiliğinden ortadan kalkar ve dava derdest olmaktan çıkar. Zamanaşımını kesme etkisi dahi sona erer. Hukuk Genel Kurulu`nun 18.09.1996 tarih E:1996/19-461 – K:1996/607 Sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının … Asliye hukuk mahkemesine (İş mahkemesi sıfatıyla) 2013/224 E-2015/17 K. sayılı dosyasında iş kazası sebebiyle davalı aleyhine maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açtığı,13.01.2015 tarihinde HMK nın 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, Mahkemece, açılmamış sayılmasına karar verilen davaya dair dosyanın kesinleşmediği için derdest sayıldığı gerekçesiyle sonradan açılan bu davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dosyanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek dava dilekçesinin derdestlik sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde davalı`ya iadesine 06.07.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın