İşe iade davaları, işçi-işveren ilişkilerinde önemli bir hukuki süreçtir. İşveren tarafından haksız bir şekilde işten çıkarılan işçi, işe iade davasını kazanarak işine geri dönme hakkı elde eder. Ancak işçinin süresi içinde işverene başvurmasına rağmen işe başlatılmaması durumunda çeşitli hukuki sonuçlar doğar. Bu süreçte işçiye kıdem tazminatı ödenmesi ve bu ödemelerin nasıl mahsup edileceği, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile belirlenmiştir.
Yargıtay Kararının Önemi
Yargıtay’ın 9. Hukuk Dairesi’nin 13.09.2023 tarihli ve 2023/7706 E., 2023/11918 K. sayılı kararında, işe iade davasını kazanan işçiye geçersiz fesih tarihinde yapılmış kıdem tazminatı ödemesinin nasıl ele alınacağı açıklığa kavuşturulmuştur. Karara göre, işçinin işe başlatılmaması durumunda açılan alacak davasında kıdem tazminatından yalnızca daha önce ödenen miktar mahsup edilmeli ve bu ödemeye faiz işletilmemelidir.
Bu karar, işe iade davası sonucunda işverence yapılan kıdem tazminatı ödemelerinin avans olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Yani, feshe bağlı bir ödeme olan kıdem tazminatının, işe başlatılmama durumunda yeniden hesaplanan kıdem tazminatından yalnızca nominal değeri ile mahsup edilmesi, ancak bu ödemenin faiziyle birlikte mahsubunun hatalı olduğu kabul edilmektedir.
Kıdem Tazminatının Mahsubunda Uygulama
Kıdem tazminatı işten çıkarılma durumunda işçiye ödenen en temel haklardan biridir. İşçiye fesih sırasında ödenen kıdem tazminatı, işe iade davası sonucunda işçinin işe başlatılmaması durumunda alacak davası konusu olabilir. Bu durumda, mahkemece hesaplanan yeni kıdem tazminatından yalnızca işçiye önceden ödenen miktarın düşülmesi gerekmektedir. Ancak Yargıtay’a göre bu miktara faiz eklenerek işveren lehine bir indirim yapılması hatalıdır.
Somut Olaydan Yola Çıkılarak Değerlendirme
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin incelediği somut olayda, işçiye iş sözleşmesinin feshi sırasında kıdem tazminatı ödenmiş, ancak işçi daha sonra işe iade davasını kazanarak işe başlatılmamıştır. İşçi, alacak davası açtığında, işverence yapılan kıdem tazminatı ödemesi mahsup edilmiştir. Ancak mahkeme, bu ödemeyi faiziyle birlikte mahsup ederek bir hata yapmıştır. Yargıtay, söz konusu ödeme avans niteliğinde olmadığı için faizsiz olarak mahsup edilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Sonuç
Yargıtay’ın bu kararı, işçi ve işveren arasındaki tazminat davalarında kıdem tazminatı hesaplamalarının nasıl yapılması gerektiğine dair önemli bir rehber sunmaktadır. İşe iade davası sonrasında işçinin işe başlatılmaması durumunda kıdem tazminatının doğru şekilde mahsup edilmesi, iş hukuku davalarında dikkat edilmesi gereken bir husustur. Yargıtay kararına göre, ödenen kıdem tazminatı faizsiz olarak mahsup edilmeli, işverenin ödeme yaparken faiz talep etme hakkı bulunmamaktadır. Bu durum, işçi haklarının korunması adına oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, iş hukuku davalarında Yargıtay’ın bu içtihadı, işçi lehine önemli bir koruma sağlamaktadır. İşverenin, işçinin hak ettiği kıdem tazminatını faizsiz olarak mahsup etmesi gerektiği bir kez daha vurgulanmıştır.
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.