TMK MADDE 523 – Önmirasçıya Geçen Mirasın Sulh Mahkemesince Defteri TutulurF. Artmirasçı AtamaIII. Güvence
Önmirasçıya geçen mirasın sulh mahkemesince defteri tutulur. Mirasbırakan açıkça bağışık tutmadıkça, mirasın önmirasçıya teslimi onun güvence göstermesine bağlıdır. Taşınmazlarda bu güvence, yeterli görüldüğü takdirde mirası geçirme yükümlülüğünün tapu kütüğüne şerh verilmesiyle de sağlanabilir. Önmirasçı güvence göstermez veya artmirasçının beklenen haklarını tehlikeye düşürürse, mirasın resmen yönetimine karar verilir.
TMK MADDE 523’ÜN GEREKÇESİ
Madde, 1984 tarihli öntasarının 447 inci maddesinde olduğu gibi İsviçre Medeni Kanununun 490 inci maddesi göz önünde tutulmak suretiyle üç fıkra halinde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.Maddenin ikinci fıkrasında önmirasçının -güvence vermesi- yerine -güvence göstermesi- deyimi kullanılmıştır. Bununla, güvencenin sadece rehin şeklindeki maddî güvenceler olması gerekmediği, kefalet şeklinde güvencelerin de gösterilebileceği ifade edilmek istenmiştir.
TMK MADDE 523 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay2. Hukuk Dairesi
Esas : 2007/1097Karar : 2007/17749Karar Tarihi : 25.12.2007
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı, davalı tarafından 05.07.2002 tarihinde satın alınan 06 C … plakalı minibüsün edinilmesine ziynetlerini satmak suretiyle katkıda bulunduğundan bahisle, değer artış payı (TMK m. 227) alacağı isteminde bulunduğu gibi, aynı zamanda söz konusu aracın evlilik birliği içerisinde edinildiğini, edinilmiş mal olduğunu, mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağı (TMK m. 231/1) isteminde bulunmuştur.
Mahkemece yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporları denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir.Toplanan delillerden tarafların 08.10.2000 tarihinde evlendikleri, 11.06.2003 tarihinde açılan boşanma davasının boşanma ile sonuçlandığı, kararın 04.04.2005 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanma dava tarihi olan 11.06.2003 tarihinde sona erdiği (TMK m. 225) anlaşılmaktadır.Davacının ziynetleri satılmak suretiyle davaya konu aracın edinilmesine katkıda bulunduğu kanıtlanmıştır (TMK m. 227/1). Araç, evlilik birliği sırasında taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK m. 218-241) geçerli bulunduğu 05.07.2002 tarihinde edinilmiştir. Mahkemece, araç ve ziynetlerin katkı tarihindeki değerleri belirlenip davacının katkı oranının tespiti, daha sonra aracın tasfiye tarihindeki değeri esas alınarak değer artış payının belirlenmesi gerekir.Katılma alacağı isteğinde ise, edinilmiş mal her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir (TMK m. 219/1). Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır (TMK m. 220/2). Bu ilkeler doğrultusunda tarafların varsa kişisel mallarının katılma alacağı hesabından düşülmesi, her eşin edinilmiş mallarından bu mallara ilişkin borçların çıkarılması suretiyle artık değerin (TMK m. 231) belirlenmesi ve artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin hak sahibi olduğu düşünülmelidir (TMK m. 236).Değer artış payı (TMK m. 227) ve katılma alacağı (TMK m. 231, 236) hesabında tasfiye tarihinin boşanma ve mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihi olduğu gözönüne alınmalıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde durularak gerektiğinde yanlar, yargıç ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak varılacak sonuç uyarınca kazanılmış haklarda gözetilerek karar vermek gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç : Hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.