TMK MADDE 526 – Mirasbırakan, Terekesinin Tasarruf Edilebilir Kısmının Tamamını Veya Bir Bölümünü Özgülemek Suretiyle Vakıf KurabilirG. Vakıf
Mirasbırakan, terekesinin tasarruf edilebilir kısmının tamamını veya bir bölümünü özgülemek suretiyle vakıf kurabilir. Vakıf, ancak kanun hükümlerine uyulmak koşuluyla tüzel kişilik kazanır.
TMK MADDE 526’NIN GEREKÇESİ
Madde, 1984 tarihli öntasarının 450 İnci maddesinde kabul edildiği gibi, İsviçre Medenî Kanununun 493 üncü maddesine uygun olarak iki fıkra hâlinde ve arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.İkinci fıkra ile vakfın, ancak tüzel kişilik kazanması için gerekli yasal koşulların gerçekleştirilmesiyle doğmuş olacağı ifade edilmiştir. Bu hükümle, ölüme bağlı bir tasarrufla kurulması öngörülen vakfın, mirasın açılması anında değil, ancak bundan sonraki aşamalarda kurulmayı gerektiren yasal koşulların gerçekleşmesiyle tüzel kişilik kazanmış olacağı vurgulanmak istenmiştir.
TMK MADDE 526 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay15. Hukuk Dairesi
Esas : 2017/2285Karar No : 2017/3846Karar Tarihi : 7.11.2017
Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, iş sahibi ayıplı mal imâl eden yükleniciye ödediği iş bedelinin istirdadını istemektedir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davacı tarafça onarım bedelinin ödendiği iddia edilmediğinden, yerel örf ve adete göre onarım bedeli ödenmedikçe tamir işlerinde aracın iade edilmemesi ve tamircinin hapis hakkı (TMK 950 md.) bulunduğuna dair karinenin somut olayda uygulanması mümkün değildir. Davalı ile davacı arasında sözkonusu aracın tamiri hususunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulmamış ise de aracın davacıya ait olduğu, tamir işini davalının yaptığı ve davalıdan tamir işleri bittikten sonra aracın davacı tarafından alındığı anlaşılmaktadır. Bu halde yapılan onarım işlerinden davacı yararlanmış olacağından, davalı yüklenici vekâletsiz iş görme hükümlerine göre tamir bedelini isteyebilir (TBK 526). Akdi ilişki kurulmadığı kabul edilse bile yapılan onarım işleri araç maliki davacının yararınadır. Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden onarım işinin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 526 ve devamı maddeleri uyarınca) onarımın bedeli konusunda rapor alınıp değerlendirilerek menfi tesbit istemiyle ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme nedeniyle olayda yasal düzenleme mevcut iken uygulanma yeri bulunmayan yerel teamüle göre sonuca varılması doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz incelemesine konu hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.