Konuya ilişkin YARGITAY8. HUKUK DAİRESİ Esas : 2018/1702 Karar : 2018/9344 Karar Tarihi : 14.3.2018 sayılı kararı incelendiğinde
Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR :
Davacı taraf, … Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan, 101 ada 11 parsel (ifraz ile 101 ada 125 ve 101 ada 126 parsel) sayılı taşınmaz üzerindeki üç katlı binanın kendisi tarafından yapıldığını, taşınmaz üzerindeki ağaçların da kendisine ait olduğunu açıklayarak, bina ve ağaçların tarafına ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,
“Davanın Kabulü ile; 101 ada 11 (125-126 ifrazen) parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan bodrum, zemin kat ve birinci kattan oluşan toplam üç katlı yapı olan muhtesatın ve meyve bahçesindeki ağaçların mülkiyetinin davacı …’a ait olduğunun Tespitine, tapu kaydında beyanlar hanesine işlenmesine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
1-) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
![Muhdesat Aidiyeti Davası Muhdesat Tokmak, Terazi, Hukuk, Adalet, Gaziantep Anlaşmalı, Çekişmeli Boşanma, Ceza, işçi, tazminat, idari dava, velayet, miras, tüketici avukatı](https://akillar.av.tr/wp-content/uploads/2021/03/Genel-Makale-Resimleri-Gaziantep-Avukat-Abdulkadir-Akillar-41-1024x525.jpg)
2-)
a) 6100 Sayılı HMK‘nun 297/2. maddesine göre, mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur.
Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, meyve bahçesindeki ağaçların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, aidiyetinin tespitine karar verilen ağaçlar hükümde tek tek sayılmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporu da kararın eki sayılmamıştır. Hal böyle olunca, hükmün infazında tereddüt oluşturulmuştur.
b-)Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar.
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir.
Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez.
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti talebinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu nedenle, muhdesatın mülkiyetinin davacı tarafa ait olduğunun tespiti yerine muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
![Muhdesat Aidiyeti Davası Muhdesat Hukuk, Adalet, Gaziantep Anlaşmalı, Çekişmeli Boşanma, Ceza, işçi, tazminat, idari dava, velayet, miras, tüketici avukatı](https://akillar.av.tr/wp-content/uploads/2021/03/Genel-Makale-Resimleri-Gaziantep-Avukat-Abdulkadir-Akillar-18-1024x525.jpg)
c-)Diğer yandan, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine dair kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır.
Tapu Sicili Tüzüğü’nün 60.maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Söz konusu yasal düzenlemelere göre, her beyanın tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterebilmesi mümkün değildir.
Bunun için, Türk Medeni Kanunu’nda ya da özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmiş olması veya Tapu Sicil Tüzüğü’nde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtme kütüğün beyanlar sütununda gösterilemez.
Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen, taşınmazın heyelan bölgesinde kalması(710 m), geçit hakkı(748 m), toprağın iyileştirilmesi(755 m), eklentiler(1012/1 m) ile özel yasalar arasındaki 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu‘nun 41.maddesi, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun değişik 7. maddesi, 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 11. maddesi, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nun 12. maddesi, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 22. maddesi, 2981 Sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına aykırı yapılara uygulanacak bazı işlemleri düzenleyen yasa uyarınca hak sahibine tahsis beyanları, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 15. maddesi, 2924 Sayılı Orman Köylüsünün Desteklenmesine Dair Kanunu’nun 7. Maddesi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/II. maddesi tapunun beyanlar sütununa şerh verilmesine imkan veren yasal düzenlemelerden bir kısmıdır.
Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkan veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır.
Hal böyle olunca, Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne karar verilmekle yetinilmesi gerekirken yanlışa düşülerek, tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmesi doğru olmamıştır.
![Muhdesat Aidiyeti Davası Muhdesat Tokmak, Terazi, Hukuk, Adalet, Gaziantep Anlaşmalı, Çekişmeli Boşanma, Ceza, işçi, tazminat, idari dava, velayet, miras, tüketici avukatı](https://akillar.av.tr/wp-content/uploads/2021/03/Genel-Makale-Resimleri-Gaziantep-Avukat-Abdulkadir-Akillar-32-1024x525.jpg)
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının (2-a,b, c ) bentlerinde açıklanan sebeplerle kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 Sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK‘un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.3.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın