TMK MADDE 502İKİNCİ BÖLÜM ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARBİRİNCİ AYIRIM TASARRUF EHLİYETİA. EhliyetI. Vasiyette
Vasiyet yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve onbeş yaşını doldurmuş olmak gerekir.
TMK MADDE 502’NİN GEREKÇESİ
Yürürlükteki Kanunun 449 uncu maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
TMK MADDE 502 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARİ
Yargıtay8. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/17208Karar : 2018/9488Karar Tarihi : 19.03.2018
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptal ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR :
Davacılar …, … ve … vekili, dava konusu 502 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları esnasında … oğlu …adına tescil edildiğini, ancak taşınmazın 1964 yılında davacıların babası tarafından haricen satın alındığını, o tarihten bu yana 5-6 yıl babalarının , 45 yıl davacıların eklemeli olarak zilyet olduklarını, tapu m…kinin 1976 yılında vefat ettiğini, taşınmazın halen …adına kayıtlı olduğunu, intik…n mirasçılar tarafından yaptırılmadığını, kadastro çalışmalarının 1972 de yapıldığını, kadastrodan sonra da 20 yılı aşkın süredir davacılarca kullanıldığını TMK md 713/2 şartlarının oluştuğunu, bu nedenle tapunun ipt… ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.Davalı … vekili ;daha önce davacılarca dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptal tescil davası açıldığını, davanın reddedildiğini ve Yargıtayca da onandığını, iş bu dava için kesin hüküm teşkil ettiğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; dava konusu 502 parsel ile ilgili … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/512 Esas ve 2012/694 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde 502 parsel ile ilgili Tapu İpt… ve Tescil davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda 05/11/2012 tarihinde davanın reddine karar verildiği, Yargıtay aşamasından geçerek kararın onandığı, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i (Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.) maddesine istinaden önceki davanın kesin hükme bağlanmış olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava;TMK maddesinde yazılı bulunan 713/2 ölüm ile zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece iş bu davaya kesin hüküm teşkil ettiği belirtilen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/512 Esas ve 2012 /694 Karar sayılı dava dosyasında; dava davacılar … ve … tarafından açılmış olup davacılar vekili, 502 parselde kayıtlı taşınmazın … oğlu …adına tespit edildiğini, taşınmazın davacıların babası tarafından haricen satın alındığını, o tarihten bu zamana babaları … ve davacıların zilyetliğinde olduğunu, …adına olan tapu kaydının ipt… ile davacılar adına müştereken tescilini talep etmiştir. Bunun üzerine Mahkemece; 502 nolu parselde kayıtlı taşınmazın 20 yılı aşkın süredir m…k sıfatıyla davacılar zilyetliğinde olduğu belirtilerek TMK.nın 713/2 maddesine göre dava konusu taşınmazın davacılar adına tescilinin talep edildiği, her ne kadar TMK.nın 713/2 . maddesi Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş ise de, iptal kararları geriye yürümeyeceğinden 713/2 de öngörülen şartların iptal kararından önce var olması h…nde taşınmazın davacılar adına tescilinin mümkün olduğu, yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davacıların babası …’ın dava konusu taşınmazı satın aldığı sabit ise de …’ın bu yeri davacılara bağışladığı veya sattığının tespit edilemediği, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar İlyas ile birlikte davacıların dava konusu yeri kullandıklarını babaları öldükten sonra da bu iki davacının kullanmaya devam ettiklerini belirttikleri, dava konusu yeri … satın aldığına göre ve bu yerin davacılara bırakmadığına göre terekesine dahil olduğu, davacıların taşınmazın kendi adlarına tescilini istemelerinin el birliği mülkiyetinde mümkün olmadığı, ayrıca davacıların dayandığı satış kadastrodan önce yapılmış olup bu nedenle dayanak olarak 10 yıl geçtikten sonra dava açılmasının da mümkün olmadığı, dava konusu parselin Kadastrosunun 1972 yılında yapılmış olup aradan yaklaşık 35 sene geçtikten sonra açılan davanın dinlenmesi hak düşürücü sürenin hukuki niteliğine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilmiş olan kararda her ne kadar TMK 713/2 maddesinden bahsedilmişse de kararın içeriğinde TMK 713/2. maddesi yönünden kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verilmemiş olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 13/B-b ve 14. maddeleri ile TMK 713/ 1 maddesindeki kadastro tespiti öncesi tapulu olan taşınmazın haricen satın alınıp zilyetlik hukuki nedenine dayanılarak açılmış iptal tescil isteğine ilişkin hüküm içermektedir.
Görülmekte olan davada ise; dava bu sefer …, … ve … tarafından açılmış olup kadastro tespiti sonrası devam eden zilyetliğe, TMK 713/2 maddesindeki “ tapu m…kinin ölmüş “olması nedenine dayanılarak iptal ve tescil isteminde bulunulmuştur.O halde … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/512 esas ve 2012/694 karar sayılı dava dosyası görülmekte olan davaya kesin hüküm oluşturmamaktadır. Mahkemece, iddia ve savunmalar çerçevesinde, toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek h…nde temyiz eden davacılara iadesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Related Posts
27 Ocak 2021
İçinde Ne Olduğu Bilinmeyen Bir Kargo Paketinin Davacının Eşine Teslimi Suretiyle Kiralananın Anahtarlarının Davacıya Teslim Edildiği Kabul Edilemez
Daha fazla oku
28 Şubat 2021