Velayet nedir?
Velayet, çocukların menfaatlerinin korunmasına hizmet eden hak ve yükümlülüklerin toplamıdır. Kanun, anne ve babalara, çocuklarına ve çocuklarının mallarına özen gösterme ve onları temsil etme konusunda yükümlülük yüklemiş, bu ödevlerin yerine getirilebilmesi için birtakım haklar vermiştir. İşte bu ödev ve hakların bütünü velayet demektir.
Anne ve baba evli değil ise, velayet anneye aittir. Velayet evli olmayan babaya eğer çocuğun menfaati gerektiriyorsa verilebilir.
Anne ve baba evli olduğu sürece ortak velayet söz konusudur. Anne ve baba birlikte yaşamıyor ancak evliler ise velayet hakim tarafından geçici olarak eşlerden birine verilir. Eğer eşlerden biri ölmüşse, sağ kalan eş velayeti alır.
Boşanmada çocuk kendisine bırakılan taraf velayeti alır. Ancak son yıllarda anlaşmalı boşanma halinde veya yabancılık unsuru içeren boşanmalarda da ortak velayet söz konusu olabilmektedir.
Çocuğun Yaşına Göre Velayet Hakkı
Hakim tarafından velayetin kime verileceğine karar verilirken dikkate alınacak hususlarda bir diğeri ise çocuğun yaşıdır. Zira, henüz anne bakımına muhtaç olan bir çocuğun anneden alınarak babaya verilmesi, çocuğun sağlığı ve kişisel gelişimi açısından çocuğa büyük zararlar verebilecektir. Dolayısıyla, küçük çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda toplumdaki genel kanı, çocuğun bu dönemde anne şefkatine daha fazla ihtiyaç duyduğudur. Buna göre;
- 0 – 3 Yaş Aralığındaki Çocuğun Velayeti
Türk Hukuku uygulamasında, 0 – 3 yaş arasındaki çocukların anne bakım ve şefkatine mutlak olarak muhtaç oldukları kabul edilmektedir. 3 yaşına kadarki çocuğun velayetine karar verilirken, annenin işinin, evinin, kazandığı miktarın ve hatta yaşam tarzının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Yargıtay, istikrarlı olarak verdiği kararlarda, bu yaşlardaki çocukların velayetinin anneye bırakılmasını hükme bağlamaktadır.
- 3 – 6 Yaş Aralığındaki Çocuğun Velayeti
Çocuğun yaşının 3 ila 7 arasında olması halinde ise, çocuğun annenin bakım ve şefkatine daha az muhtaç olduğu görülmektedir. Ancak, bu dönemleri yaşayan bir çocuğun da anneden alınarak babaya verilmesi istisna teşkil etmektedir. Örneğin, annenin çocuğun sağlığına zarar vermesi, çocuğa bakmaktan aciz olması, annenin sağlığının kötü durumda olması gibi sebepler halinde, çocuğun velayeti anneden alınarak babaya verilebilir. Burada hakim, annelik veya babalık duygularının tatmininden öte çocuğun menfaatini dikkate alarak bir karar vermektedir.
- 6 – 12 Yaş Aralığındaki Çocuğun Velayeti
6- 12 yaş okul çağında olan çocukların velayetinin belirlenmesinde yaş yine önem arz etse de, burada tarafların çocuğa sunacakları maddi imkanlar da ön plana çıkmaya başlamaktadır. Bu noktada hâkimin değerlendirmesinde dikkate alacağı en önemli husus, hangi eşin çocuğa daha iyi bir eğitim ve gelecek sağlayabileceği olacaktır. 6-12 yaş döneminde bulunan bir çocuğun velayeti hakkında karar verilmeden önce, mahkeme, uzman bir pedagog aracılığıyla çocuğu dinleyecek ve bu şekilde çocuğun fikrine de başvurmuş olacaktır. Ancak, velayetin kime verileceği konusunda, kanun tarafından hâkime geniş takdir yetkisi tanındığından, çocuğun fikri de hâkim için bağlayıcılık teşkil etmeyecek, hâkim yine çocuğun menfaati doğrultusunda karar verecektir.
- 12 Yaş Üstü Çocukların Velayeti
12 yaş ve üzeri dönemlerde, çocukların belirli bir olgunluğa eriştiği ve kendilerini istedikleri biçimde ifade edebilecekleri düşünülmektedir. Bu genel kanı karşısında, hakimler de çocukların kendilerini rahatlıkla ifade edebileceklerini, yanında kalmak istedikleri ebeveynlerini seçebileceklerini düşündüklerinden, çocukları dinleyerek velayeti tayin edebilmektedirler. Ülkemizin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, 12 yaşını tamamlamış çocukların velayeti hakkında karar verilmesinden önce, mahkemenin bu çocukları dinlemesi gerektiği kabul edilmiştir.
Okul çağındaki çocukların velayeti kime verilir?
Boşanma aşamasına gelen eşlerin yaşadığı en büyük sorun,çocukların velayetinin kime verileceği olmaktadır.
Okul çağındaki çocukların velayeti kime verilir sorusu en çok karşılaştığımız sorulardandır.
Boşanma davalarında çocukla ilgili iki sorun yaşanmaktadır ve eşler, bu aşamada ya çocuğu paylaşamamakta, bu nedenle sorunlar yaşanmaktadır.
Ya da eşlerden her ikisi de çocuğu karşı tarafa vermek istemektedir ve her şekilde çocuğu yıpratan bu durumun hukuksal çerçevede sonuca bağlanması hiç kuşkusuz en doğru olanıdır.
Velayete karar veren hakimin ilk dikkat ettiği husus, çocuğun yaşıdır eğer çocuk anneden kopamayacak kadar küçük ise, hakim tarafından mutlaka annede kalmasına karar verilir.
Aksi bir durum söz konusu olduğunda, baba çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve çocuk sorun yaşayacaktır.
Yaş sınırı ise 6 ve 7’dir ve bu yaş çocukların annesine ihtiyacının daha çok olduğunu belirtir yaşlardır.
Boşanmalarda çocuğun velayeti hangi durumlarda babaya verilir?
Hakim çocuğun velayeti konusunda karar verirken her zaman çocuğun sağlığını ön planda tutmaktadır.
- Eğer çocuk annede bakılamayacak kadar kötü bir durum söz konusu ise, velayet babaya verilebilir.
- Anneni sağlık durumları çocuğa bakamayacak kadar kötü ise yine velayet babaya verilir.
- Annenin geliri çocuğun ihtiyaçlarını karşılamayacak durumda ise yine velayet babaya verilebilir.
Velayeti anneye verilen bir çocuğun sonradan babaya verilmesi de çok yaşanan bir durum değildir.
Hakim velayet hakkında karar verebilmek için hangi araştırmaları yapar?
Velayet kamu düzenine ilişkin olduğu için hakimin kendiliğinden araştırması, diğer bir deyişle, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir.
Velayeti hangi tarafa vereceğine karar verirken hakim, anne ve babayı dinler ve çocuğun üstün menfaati ne gerektiriyorsa ona göre velayeti taraflardan birine verir. Tarafların yaşam ve konaklama, gelir, sosyal ve psikolojik durumuna göre çocuğun sağlıklı gelişimi ve bakımı için velâyeti üstlenmeye engel bir durumunun bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Hakim, boşanma sebebi ile velayeti ayrıştırarak değerlendirir. Burada tarafların mali durumları, yaşları, boşanmada kusurlu olup olmadıkları çok önemli değildir.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Dolayısıyla idrak yaşındaki çocuklara hangi ebeveyni ile birlikte yaşamak istediği sorulmalıdır.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre 8 yaşındaki çocuk idrak çağında kabul edilir; 8 yaş ve üzerindeki çocuklara velayetinin kime verilmesini istedikleri sorulmak zorundadır.
Dolayısıyla, aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan inceleme ve rapor istenip, ebeveyn ve ortak çocuk ile görüşülmek suretiyle çocuğun eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği ve velâyet hakkındaki görüşünün anılan uzmanlar tarafından alınması gerekir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.