Bu yazımızda yıllardır sürdürülen boşanma avukatlığında edindilen tecrübeler sonrasında dikkat etmeniz gereken hususları, boşanma sürecinin dinamiklerini ve yasal haklarınız hakkında avukat olarak bilgileri vermekteyiz. Bu sebeple yazıyı sonuna kadar okumanızı önemle tavsiye ederiz.
Eyvah boşanıyorum!
İnsan dünyaya geldiği andan itibaren kendisinden önce kurulmuş bir düzene merhaba der. Bu düzen çoğunlukla insanın kendisinden beklenilen davranışları göstermesini ister. Genellikle yetişkinlik çağımızın en önemli olayı evliliktir. Belli bir olgunluğa ulaşan her bireyin evlenmesi beklenir ve istenir. Evlilik bu dünyanın hem cenneti hem cehennemidir. Eş değil aslında bir dünya seçiyoruz. Allah bir ömür iyi ki dedirtecek eşler nasip etsin. Kim cehenneme gitmek ister? Elbette herkes dünyada cenneti yaşatacak bir insanla evlenmek ister. Boşanma Davaları ne yazık ki bazen bu cenneti cehenneme, bazen de cehennemi cennete dönüştüren davalar olarak düşünülmektedir.
Bu yazımızda siz değerli okuyucularımızın; boşanma kararı alırken neler yapması gerektiğini, “Keşke” dememek için yapması gerekenleri, Boşanma davalarında nelere dikkat etmesi gerektiğini, Boşanma süreci ve boşanmadan sonra sizi nelerin beklediği gibi bazı sorularınıza genel cevaplar vermeye çalıştık. Faydalı olması dileğiyle yazımıza başlıyoruz:
Boşanmaya karar verirken nelere dikkat etmeliyiz?
Evlilik kararı alırken bir kere düşünüyorsak boşanma kararı alırken bin kere düşünmeliyiz. Bu kararı vermek kadın eş için de erkek eş için de zordur. Her ne kadar insanoğlu hatayı karşıda aramaya yatkın ise de evlilikte amaç hata aramak değil mutlu olmaktır. Evlilikte en büyük hedef mutluluktur, huzurdur. Münakaşaları kazanmak ve “sana böyle olduğunu söylemiştim” demek değildir.
Askeri deyişle muharebeyi kaybedip savaşı kazanmak, muharebe kazanıp savaşı kaybetmekten çok daha iyidir.
Boşanmak her zaman son çaredir.
Peki boşanma aşamasında olup olmadığınızı nasıl anlayacaksınız?
Öncelikle boşanma alanında uzman bir avukatı olarak müvekkillerimize karar vermelerini kolaylaştıracak bir yöntem öneriyoruz.
Sakin bir kafa ile elinize bir boş sayfa alarak evliliğinizin iyi yanlarını sol tarafa, kötü yanlarını ise sağ tarafa yazmanızı rica ediyoruz. Daha sonra sağ tarafa yazdığımız yanların kimden kaynaklandığını, çözülüp çözülemeyeceğini, sizin için ne kadar büyük bir sorun olduğunu düşünmenizi istiyoruz.
Değerlendirmeyi yaparken “evliliğimin şu şu yönleri gerçekten beni mutlu ediyor ancak şu sorun tüm mutluluğu bitiriyor…” “..evliliğimde şu kadar sıkıntı var ama sırf bunun için evliliğimi sürdürmeliyim.. “ “…iyi yönleri de var kötü yönleri de aslına bakarsan düzelmeyecek bir evliliğim yokmuş.. “ “..bu evlilik bu kadar sorunla bu zamana kadar nasıl gelmiş..” gibi sonuçlara varacaksınız.
Bu sonuçları elbette eşinizle de konuşmalısınız. Evlilikte sağlıklı iletişim çok önemlidir. Bu iletişimi evliyken kuramadıysanız bile en azından boşanma kararı alırken kurmayı deneyebilirsiniz.
Değerlendirmeniz bittikten sonra nihai kararı siz vermelisiniz. Zira gerek boşanma avukatı gerek aile danışmanı gerekse de bir aile büyüğü sizin evliliğiniz hakkında karar veremez. Nasıl ki evlenirken nikah memuru sizin kararınızı sorduysa, boşanırken de boşanma hakimi sizin kararınızı soracak. Verdiğiniz bu kararın nimetleriyle ve külfetleriyle baş başa kalacak olan yine sizsiniz. Dolayısıyla lütfen sizin yerinize bu kararı kimsenin vermesine izin vermeyin.
Evliliğinize devam etmek istiyorsunuz ancak başka kişilerin ya da akrabaların evliliğinizi bitirmeye çalıştığını mı düşünüyorsunuz?
Bu düşünce sizin mutluluğunuzun önündeki en büyük engeldir. Evlilik ülkemizde ne yazıkki iki kişi arasında değil eşler ve aileler arasında oluyor. Kimi zaman eşinizin ailesi, kimi zaman arkadaş çevresi, kimi zaman da eşinizin hayatındaki bir başka kadın/erkek sizin evliliğinizi bitiren sebep olarak gözünüze görünür.
Ancak şunu unutmamalısınız; Yeryüzündeki bütün sular birleşse de bir gemi içine su almadıkça batmaz: eğer gemi içine su alıyorsa bu sizden ya da eşinizden kaynaklanmaktadır.
Peki bu sorun nasıl çözülecek?
Burada müvekkillerimize öncelikle boşanma konusunda bir evlilik danışmanından, aile psikoloğundan yardım almanızı ve bu konuyu görmezden gelmek yerine farkına vararak evliliği sürdürmek üzere çözüm bulmanızı öneriyoruz. Elbette tarafların istekli olması ve çözüme açık olması gerekiyor. Tüm çabalara rağmen evlilik hayatınıza devam edemeyecek noktaya geldiğinizi düşünüyorsanız artık boşanma kararı alarak gerek anlaşmalı boşanma gerekse çekişmeli boşanma davası için alanında uzman en iyi avukatından yardım almanızı tavsiye ederiz.
Boşanma kararı verdiniz şimdi ne olacak?
Her yolu denediniz ve olmadı. Evliliğinize devam edemeyecek noktaya geldiğinizi anladınız.
İlk önerimiz vakit kaybetmeyin! Yapılan en büyük hatalardan biri de karar verdikten sonra beklemektir.
Çünkü siz boşanma kararı verdikten sonra oyalanırken eve gelen boşanma mahkeme yazısıyla şoke olursunuz. Karşı taraf sizden önce davranmış ve davayı açmış olur. Bu yazı geldikten sonra da acele etmeniz gerekiyor. Çünkü mahkeme size süre vermiş derhal boşanma davasına cevaplarınızı sunmanızı isteyecek aksi takdirde bazı haklarınızı kaybedebileceğini ihtar etmiş olacak. Burada size düşen hemen boşanma alanında uzman bir avukat ile irtibata geçerek sürece başlamanız gerekir.
Boşanmaya karar verdikten sonra artık boşanma davasını nasıl açacağınıza karar vermeniz gerekiyor
Eşinizle konuşup anlaşmalı boşanmaya karar verirseniz bu sizin için kısa ve barışçıl bir yol olacaktır.
Anlaşmalı boşanmada tarafların öncelikle;
- Boşanma,
- Nafaka,
- Velayet,
- Maddi ve Manevi tazminat gibi hususlarda mutabakata varmış olmanız gerekiyor.
Örnek verelim; eşinizle boşanma ve çocukların velayetinin kimde olacağı konusunda hemfikirsiniz ancak nafaka ve tazminat konusunda anlaşamıyorsunuz. Bu konuda aranızı bulmak için her iki tarafın da kendini güvende hissettiği bir boşanma konusuna hakim arabulucudan yardım almanızı daha sonra ise boşanma alanında uzman bir avukat ile süreci kolaylıkla bitirmenizi tavsiye ederiz.
Zira kimi zaman anlaşmalı boşanmalardan çok sonra boşanırken haklarınızın ve menfaatlerinizin ne kadar ihlal edildiğinizin farkına varıyor ancak süreç tamamlandığı için yeniden dava açamıyorsunuz. Buna benzer sıkıntılar yaşamamak için sürecin başında duruma hakim boşanma avukatlarından yardım almalısınız.
Birbirinin sesini duymaya dahi tahammülü kalmamış iki insanın anlaşmalı boşanması neredeyse imkansız.
Ülkemizde boşanma davaları genellikle çekişmelidir. Çünkü evliyken birbiriyle anlaşamayan insanlar evlilik biterken de anlaşamamaktadır. O halde boşanırken mahkeme nezdinde haklılığınızı savunacak, sizin hak ve menfaatlerinizi en iyi şekilde almanıza yardım edecek, süreçten en az maddi ve manevi zararla çıkmanızı sağlayacak kişi olan boşanma avukatınıza ulaşmalısınız.
Eğer avukatla çalışacak ekonomik gücünüz yoksa bulunduğunuz ilin Baro Başkanlığı Adli Yardım Komisyonu’na yapacağınız başvuruyla hakkınızda yapılacak araştırma sonucu size bir avukat yardımı almanız sağlanılacaktır.
Boşanma Avukatı ile ne konuşacağım?
Öncelikle görüşme için aşağıda yazan iletişim bilgilerimizden bize ulaşarak sizin ve ilgili boşanma avukatımızın müsait olduğu bir gün ve saate randevu oluşturunuz. Randevunuza gelirken kimliğinizi unutmayınız.
Boşanma davası açmaya karar verdiniz veya eşiniz tarafından size boşanma davası açıldığından haberdar oldunuz. Artık sizin boşanma konusunda uzman bir avukat ile yola devam etmeniz gerekmektedir.
Elbette davanızı kendiniz de takip edebilirsiniz ancak boşanma davaları hukuki usul bilgisi, kanun ve içtihat bilgisi gerektirdiği gibi duruşma esnasında profesyonel tepkiler verilmesi gereken dikkat ve titizlikle yürütülmesi gereken davalardır. Bu sebeple avukatınız olmadan başarılı olma şansınız düşüktür. Unutmamanız gerekir ki boşandıktan sonra çok daha büyük kayıplara uğramamak adına uzman bir avukatla çalışmanız sizin iyiliğiniz içindir.
Kimse ufacık bir olaydan dolayı yıllarca emek verdiği evliliğini bitirmek istemez. Ne kadar zor verilen bir karar olduğunun farkındayız. Ancak her insan nasıl farklıysa evlilik sürecinde yaşadıkları da birbirinden çok farklı. Biz avukatınız olarak boşanma kararı aldıktan sonra size en iyi şekilde yardımcı olabilmek için yazılı bir özet isteriz.
Peki nasıl hazırlayacaksınız bu özet bilgileri?
Yine elinize boş bir sayfa alıp sakin kafa ile sizi bu evliliği bitirmeye iten olayları kısaca yazınız. Örneğin;
- “Kuzenim Ahmet’in düğününde ailesinin huzurunda bana hakaret etti.”
- “İkinci çocuğumuz doğduktan sonra akşamları kahveye gitmeye ve kumar oynamaya başladı”
- “Henüz üç aylık evliyken Instagramda tanımadığı kadınlarla mesajlaşmaya başladığını öğendim.”
- “Kızımızın mezuniyetine sarhoş geldi ve okulda rezillik çıkardı.”
- “Ev almak için biriktirdiğimiz parayla imam nikahlı bir kadınla evlenip onun üzerine ev almış.”
- “Karım işe gidiyor sanıyordum meğer sevgilisi varmış. İş seyahatine diye sevgilisiyle tatile gitmiş”
- “Kocam beni sürekli dövüyor.”
Gibi kısa ve net olarak sıkıntılarınızı yazmanızı istiyoruz. Bunun sebebi görüşmemiz esnasında yaşadığınız her şeyi hatırlayamıyorsunuz ve dava dilekçenizi sizin anlattıklarınıza göre oluşturduğumuz için bazı haklı boşanma sebepleriniz öne sürülmemiş oluyor. Dava açıldıktan sonra ise bir hukuk ilkesi olan “İddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı” engeline takılarak bu sebebi öne süremiyoruz.
Ama siz hazırlıklı olarak gelirseniz bizde sizin yaşadığınız sorunları mahkeme hakimine en iyi şekilde anlatarak haklılığınızı ispatlayabiliyoruz.
Elbette dava yalnızca iddialarla kazanılmaz.
Eski bir hukuk deyimi vardır. “Müddei iddiasını ispatla mükelleftir.”
Yani bir iddianız varsa bunu kanıtlamazsanız sözden öteye geçemez ve mahkeme bunu kararında göz önünde bulundurmaz. Bu sebeple boşanma davanızda iddialarınızı yazarken bunu nasıl kanıtlayacağınızı da yanına yazmanızı ayrıca delillerinizi yanınızda getirmenizi rica ederiz. Şöyle ki yukarıdaki bazı sebeplerinizi kullanalım;
- “Kuzenim Ahmet’in düğününde ailesinin huzurunda bana hakaret etti.
Düğün kasetinde net bir şekilde duyuluyor. - “İkinci çocuğumuz doğduktan sonra akşamları kahveye gitmeye ve kumar oynamaya başladı.
Mesajlaşmalarımız var. Komşularımız bana tanıklık yapacak.” - “Ev almak için biriktirdiğimiz parayla imam nikahlı bir kadınla evlenip onun üzerine ev almış.
Bankadaki paramızı sevgilisine havaleyle göndermiş, Facebook da evin tapusunu paylaşmış ‘Hayırlı olsun gülüme sana feda olsun’ yazmış. Dekont ve fotoğrafı buldum.” gibi delillerinizi de iddialarınızla bize vermelisiniz.
Böylece sağlıklı ve emin adımlarla süreci başlatacak karşı tarafın inkar etmesini önlemiş olacağız. Unutmayın ki her delil mahkemece dikkate alınmaz. Bir delilin hukuk dava dosyanıza sunulabilmesi için hukuka uygun şekilde ele geçirilmiş olması gerekir.
Sizin kesinlikle davayı kazanmanızı sağlayacağına inandığınız delil hukuka aykırı yolla elde edilmiş bir delil ise ve bunu biliyorsanız kendi elinizle kendinizi ateşe atarsınız. Hele hele kişisel verilerin hukuka aykırı kullanılması yasağını ihlal ettiyseniz bir de ceza davasıyla uğraşmak zorunda kalırsınız.
Bırakın hangi delilin davanızda kullanılıp kullanılmayacağına avukatınız karar versin.
Hatırlatmak isteriz ki! Avukatınız sizin beyan ettiklerinizi dilekçede yazacaktır. Tüm detayları boşanma sürecinizi yürütecek avukata anlatmaktan çekinmeyiniz. Unutmayınız ki Avukatlık Kanunu gereği avukatınız anlattığınız sırları saklamak zorundadır. avukatınız gereken bilgileri davanın her aşamasında kullanacaktır.
Boşanırken haklarım nelerdir?
Her insanın farklı olduğu gibi evliliği de farklıdır demiştik. Maalesef bize gelen müvekkillerimizde sıklıkla kendi evliliğini ve boşanmasını çevresiyle kıyaslama eğilimi olduğunu görüyoruz.
Örneğin Melek hanım;
-“Benim teyzemin kızı Ayşe boşandı aylık 3.000,00 TL nafaka alıyor, oturdukları evi de Ayşe aldı, çocuklarının velayeti de Ayşe’de kaldı, üzerine kocası 250.000,00 TL maddi tazminat 250.000,00 TL manevi tazminat ödedi. Bende aynı hakları istiyorum.” diyerek bize başvuruyorlar.
Burada görüşme esnasında öğreniyoruz ki Melek hanım 1 yıllık evli kuzeni Ayşe ise 12 yıllık evli, Melek hanımın 1 çocuğu var kuzeni Ayşe’nin 3 çocuğu var, Melek Hanımın kocası asgari ücretle fabrikada çalışıyor kuzeni Ayşe’nin kocasının fabrikası var, Melek hanım kocası doğum gününü unuttuğu, yazın tatile gitmediği için boşanmak istiyor kuzeni Ayşe darp edilmiş, aldatılmış evden atılmış…
Bu şekilde Melek Hanım ve kuzeni Ayşe’nin birbirinden çok farklı koşullarda evlilikleri olduğunu aynı şekilde boşanma sebeplerinin ağırlığının eşit olmadığını, kaldı ki tarafların ekonomik gücüne göre belirlenen nafaka, tazminat gibi hususlarda fabrika sahibi bir milyarderle asgari ücretle çalışan bir işçinin aynı ödeme gücüne sahip olmadığından olaylar aynı olsa dahi aynı nafaka ve tazminatı ödemeyeceğini bilmesini istiyoruz.
Boşanma alanında avukatlar müvekkile hiçbir zaman hayali vaadlerde bulunmayı doğru bulmuyoruz. Her zaman gerçekçi ve makul miktarları hedeflemesi gerektiğini müvekkillerimize izah ediyoruz.
Örneğimize baktığımız zaman aylık geliri 2.500,00 TL olan bir adama, boşandığı eşi ve çocuğu için 3.000,00 TL nafaka ödemesini biz talep ettik diyelim mahkeme kabul eder mi?
Ya da 500.000,00 TL tazminat ödemesini istedik mahkeme hakimi kabul eder mi? Elbette etmez. Eğer ederse bu kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırı bir karar olur. Karar kesinleşse dahi bu nafaka ve tazminatı tahsil etmek imkansız olacağı için yine bir işe yaramayacaktır.
Hayali ve yüksek beklentilere girmek sizi olduğunuzdan daha mutsuz eder. Boşanırken amacımız mutsuz olan evliliğinizin bitmesine yardım etmektir, siz de beklentilerinizi mutlu olmaya odaklamalısınız ki kazançlı çıkabilin.
Özetle boşanırken haklarınızın neler olduğunu sizi ve evlilik öykünüzü dinlemeden net bir şekilde söyleyemeyiz. Ama kısaca genel hatlarıyla değinecek olursak;
- Eğer varsa çocuğunuzun velayetini talep edebilirsiniz,
- Kendiniz ve çocuklarınız için boşanma süresince tedbir nafakası,
- Boşanma kesinleştikten sonra kendiniz için yoksulluk çocuğunuz için iştirak nafakası talep edebilirsiniz,
- Maddi ve manevi tazminat talep edebilirsiniz,
- Düğünde takılan ziynet eşyalarınız elinizden rızanız dışında alındıysa bunları da talep edebilirsiniz.
- Yine ayrıca bir mal rejimi davası açarak evlilik süresince edinilen mallar üzerindeki haklarınızı da temin edebilirsiniz.
Boşanma Süreci
Genel olarak boşanma davası için avukattandan randevunuzu aldınız, görüşmemizi yaptık, boşanma davası için dava dilekçemizi yazdık eşinizin avukatı davaya cevap dilekçesini verdi, sizinle tekrar iletişime geçip cevaba cevap dilekçemizi hazırladık, eşinizin avukatı ikinci cevap dilekçesini sundu, sizinle de görüştük ve mahkemenin duruşma gününü beklemeye başladık.
Bu süreçte taraflar iddialarını yazılı olarak mahkemeye sunarlar mahkeme de tüm yazılı beyanlardan sonra duruşma günü belirler ve belirlemiş olduğu bu günü posta ile taraflara bildirir.
Boşanma davanız bir avukat ile yürütüldüğü için de bu posta (tebligat) size değil avukatınıza gidecektir. Avukata bu tebligat online olarak E-Tebligat yolu ile geldiğinden, avukatsız takip edilen dosyalarda tarafların postacı geldiğinde evde olmaması ya da muhtara verilen tebligatın taraflara muhtarca bildirilmemesi sorunları ile uğraşmamaktasınız.
İlk duruşma ön inceleme duruşması olup bu duruşmada hakim tarafların anlaşmalı boşanıp boşanamayacağı veya davaya devam etmekte ısrarlı olup olmadıklarını sorar.
Eğer taraflar sulh olamazsa davacı tarafın tanıklarının dinlenmesiyle tahkikat safhasına geçilir. Mahkeme her celse iki-üç tanık dinleyerek tanıkların dinlenilmesini bitirir.
Bu arada mahkeme tarafların dayandığı diğer delilleri de araştırır. Tüm tahkikat tamamlanınca hakim taraflara sözlü yargılamaya geçileceğini ve karar vereceğini ihtar eder. Avukatınız olduğu için sizin duruşmalara gitmeniz gerekmez zira bir boşanma davası bazen on celse dahi sürebilmektedir. Elbette avukatınız her duruşma öncesi veya sonrasında sizin ile iletişime geçecek bilgi alışverişi yapacaktır. Yine duruşma aralarında aklınıza takılan bir husus olursa avukatınız sizi aydınlatacaktır.
Avukatım varsa benim bir şey yapmama gerek yok mu?
Evet. Mahkeme sizi özellikle isticvap etmek istemezse vekaleti vermekle bir nevi derdinizi biz üstlenmiş oluyoruz.
Tüm dilekçeleri yazmak, duruşmalara girmek, tanıkları dinlemek, aile mahkeme kaleminin işlemleri yapıp yapmadığını takip etmek, evrakları istetmek gibi her şeyi avukatınız olarak biz yapıyoruz.
Peki sizden ne istiyoruz?
Boşanma sürecinde sizden istediğimiz kendi ruh sağlığınıza iyi bakmanızdır. Sıklıkla boşanma davalarında taraflar sürekli
- Kaygı,
- Endişe,
- Korku,
- Panik,
- Öfke,
- Uykusuzluk,
- İçe kapanıklık gibi sıkıntılara girmektedir.
Şunu unutmayınız; hayatta her şey gelip geçer.
Bu yaşınıza kadar yaşadığınız her şey nasıl geçti? Hangi dert baki kaldı?
Elbette üzülmeniz, kızmanız, öfkelenmeniz çok normal. Ama birkaç yıl içerisinde en geç bitecek bir süreç yüzünden hayatınızı cehenneme çevirmeye değmez.
Hakkınız var!
Mutlu olmak için evlendiniz, hiçbir zaman boşanmak istemediniz ama hayatta her şey insanlar için. Lütfen aklınızdan çıkarmayın düşmek kaybetmek değildir, ama yerden kalkmayı reddetmek kaybetmektir. Ne kadar sert düşmüş olursanız olur kalkmak zorundasınız.
Hani bir söz vardır “Her şey üstünüze gelip sizi dayanamayacağınız bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçmeyin. İşte orası kaderinizin değişeceği noktadır.” diye, İşte boşanma da bu noktalardan biri.
Bunu böyle görüp böyle inanmanız gerekiyor. Tabii ki ihtiyaç duyuyorsanız bu dönemde bir uzman psikologdan yardım alın. Dostlarınızdan ailenizden destek alın. Avukatınıza hukuki olarak sürecin yönetimini bırakıp siz kendinizi ruhen yeni hayatınıza hazırlamaya başlayın.
Boşanmadan en çok kim etkilenir?
Elbette bu sorunun cevabı çocuklardır.
Hiçbir günahı olmadan anne ve babasının arasındaki tartışmalara şahit olan, onların hırs ve istekleri uğruna okullarından arkadaşlarından ayrılan, “Ya anneni seç, ya babanı seç” diye zorlanarak illa birini seçip diğerine düşman edilen, annesini seçti diye babasının görmeye gelmediği nafakasını ödemek istemediği çocuklar…
Boşanmanın en masum ve en çok bedel ödeyen tarafı çocuklardır.
Çocuklar bizim geleceğimiz. En kıymetli varlıklarımız. Hamilelik haberiyle havalara uçup doğdukları gün dünyanın en mutlu insanı olduğumuz; ilk kelimesini, ilk adımını, ilk okul gününü, heyecanla beklediğimiz anne/baba dediği zaman yüreğimizi sızlatan çocuklarımızı ne yazık ki boşanırken dünyanın en mutsuz çocuğu olmasına neden oluyoruz.
Küçücük kalbinde kendini suçlayarak hep eksik, hep hatalı olduğunu düşünüyor. Oysa ki anne babanın görevi ne olursa olsun çocuklarının mutluluğu için çaba sarf etmektir.
Kıymetli okuyucu; eğer bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen boşanma aşamasında bir anne/babasınız.
Şunu hatırlatmak isteriz. Kadın eş ile erkek eş boşanır. Anne ve Baba boşanmaz.
Velayeti kime verilirse verilsin annelik / babalık görevi ölünceye kadar devam eder. Ne olmuş olursa olsun, çocuğunuzu bu davanın dışında tutun. Mümkün oldukça onun için hiçbir şeyin değişmeyeceğini ve onu ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. Verdiğinizi değeri hissettirin.
İmkanınız varsa bir uzman psikologdan bu süreçte yardım almasını sağlayın.
Velayetini isterken bile ona en iyi sizin bakacağınızdan eminseniz isteyin. Bu hayattaki en değerli varlığınızı çocuklarınızı boşanma davasındaki hırs ve istekleriniz uğruna kaybetmemenizi umut ederiz.
Boşanma davam bitti. Peki şimdi ne olacak?
Öncelikle geçmiş olsun. Sizi mutsuz eden, hayatınızı çekilmez kılan evliliğiniz bitti. Boşanma kararı verildikten sonra bazen müvekkillerimiz istediği kararı alsa da geçmişi silemediği için depresyona girmektedir.
Geçmişle yaşamak en ağır hastalıktır. Eğer geçmişinizi yenemezseniz, asla yeni bir gelecek yazamazsınız.
Hep şu örneği veriyoruz;
Geçmişe bakmak aracınızın dikiz aynasını kullanmaya benzer. Ne kadar ilerlediğinizi görmek için göz atmak iyidir, fakat uzun süre bakarsanız yolunuzun kontrolünü kaybedersiniz.
Evet geçmişten tecrübeler kazandınız. Kah acı kah tatlı anılar biriktirdiniz. Ama şimdi önünüzde gelecek var. Sizin, varsa çocuğunuz için yeni bir macera başlıyor. Geride bıraktıklarınız ileriye gitmenizi engelleyecek. Unutmayın; ileri gidebilmeniz için arkadakileri unutmanız gerek.
Özgürlük ve mutluluk cesaret ister!
Hayat yaptığımız seçimlerle şekillenir. Bir seçim yaptınız ve Boşandınız.
Artık bekar ve daha olgun bir insansınız. Bu yola kadar size eşlik etmek ve sizi yeni hayatınıza mutlu olmak üzere uğurlamak isteriz. Eğer bu ana kadar bize güvenip bizimle yürüdüğünüz için memnun kaldıysanız şimdi de bize inanın, her yeni gün güzel olacak.
Yağmurlar dindi şimdi gökkuşağını izlemeniz için yukarı bakınız, sizin için gizlenmiş bir mucize mutlaka vardır.
SAĞLICAKLA KALINIZ…
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.