TSK EĞİTİM VE ÖĞRETİM ALACAĞININ TAHSİLİ İSTEMİYargıtay3. Hukuk Dairesi
Esas : 2020/3902Karar : 2020/5140Karar Tarihi : 30.9.2020
TSK EĞİTİM VE ÖĞRETİM ALACAĞININ TAHSİLİ İSTEMİ ( Davacı Tarafından Yazı ile Davalının Pilotaj Uçuş Eğitiminde Geçirdiği Süre Bildirilmesine Rağmen Bu Süre Bilirkişi Raporunda Mecburi Hizmet Süresine Eklenmediği ve Mahkemenin Söz Konusu Raporu Hükme Esas Alarak Karar Verdiği – Kararın Hatalı Olduğu )
BOZMAYA UYMA ( Bozma İlamından Sonra Alınan Raporda Bozma İlamının 1. Maddesinde Belirtilen Hususlara Değinilmediği – Bozma İlamının Gereği Yerine Getirilmediği/Kararın Bozulması Gerektiği )
BİLİRKİŞİ RAPORU ( Mahkemece Bozmaya Uyulduğuna Göre Davalının Pilotaj Eğitimlerinde Geçirdiği Sürenin Davalının Mecburi Hizmet Süresinin Ne Kadar Uzatacağı Uzayan Süreye Göre Eksik Kalan Mecburi Hizmet Süresi İçin Ödenmesi Gereken Tazminatın Ne Olduğu Hususunda Bilirkişiden Ek Rapor Alınarak Hüküm Kurulması Gerektiği )
926/m.112/1,113/1
ÖZET : Dava, Türk Silahlı Kuvvetlerinde pilot yüzbaşı olarak görev yapmakta iken, mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan davalı için eğitimler ve kurslar nedeniyle yapılan masraftan yükümlülük süresinin kalan kısmı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bozma ilamından sonra alınan raporda bozma ilamının 1. maddesinde belirtilen hususlara ve davacının 13.01.2016 tarihli yazı ile davalının pilotaj uçuş eğitiminde geçirdiği süre bildirilmesine rağmen bu süre bilirkişi raporunda mecburi hizmet süresine eklenmemiş ve mahkeme söz konusu raporu hükme esas alarak karar vermiştir. Ne var ki; bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen, bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre davalının pilotaj eğitimlerinde geçirdiği sürenin davalının mecburi hizmet süresinin ne kadar uzatacağı, uzayan süreye göre eksik kalan mecburi hizmet süresi için ödenmesi gereken tazminatın ne olduğu hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının Türk Silahlı Kuvvetlerinde pilot yüzbaşı olarak görev yapmakta iken, mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan 17.11.2005 tarihinde adi malulen olarak emekliye ayrıldığını belirterek, 926 Sayılı Kanunu’nun 112. maddesi gereğince davalının eğitimleri ve aldığı kurslar nedeniyle yapılan masrafın, yükümlülük süresinin eksik kalan kısmının karşılığı olan 28.991,00 TL alacağın asıl alacak kısmı olan 5.720,00 TL’sine davalının görevden ayrılış tarihi olan 17.11.2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle 1.165,69 TL ana para, 3.272,35 TL işlenmiş yasal faiz olmak üzere 4.442,04 TL’nin (asıl alacağın 17.11.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dava, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 2014/5591 Esas,2014/16208 Karar sayılı ve 17.11.2014 tarihli ilamı ile;”Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-6318 Sayılı Kanun’un 47. maddesiyle 926 Sayılı Kanun’un 112. maddesinin 1. fıkrasında muvazzaf subay ve astsubaylar, subay ve astsubay nasbedildikleri tarihten itibaren 15 yıl hizmet etmedikçe istifa edemeyecekleri ile ilgili düzenlemede yer alan 15 yıl ibaresi 10 yıl olarak değiştirilmiş, yine aynı Yasanın 48. maddesiyle 926 Sayılı Kanun’un 113. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ile pilotaj eğitimini (pilot adaylarına verilen uçuş eğitimi) bitirenlerin yükümlülüklerinin, buralarda geçen sürelerin iki katı kadar uzatılacağı düzenlemesi getirilmiş olup, davalı için idarece hazırlanan masraf bildirim cetvelinde yer alan uçuş eğitimlerinin 926 Sayılı Kanun’un 113. maddenin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan pilotaj eğitimi kapsamında bulunduğu, davalının bu eğitimlerde geçirdiği sürelerin mecburi hizmet süresini uzatacağı anlaşıldığından, davalının mecburi hizmet süresinin ne kadar uzayacağı, uzayan süreye göre eksik kalan mecburi hizmet süresi için ödenmesi gereken tazminatın ne olduğu hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davalının borcu, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa hükümlerine göre yeniden belirlendiğine göre; taraflar yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre belirlenmesi gerekir. Davacı idarece davalının eğitimi için yapılan masraflar ilişik kesme tarihine kadar olan faizi ile birlikte eksik yükümlülük süresine göre hesap edilmiş olarak talep edilmiş olduğu da dikkate alınarak mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6318 Sayılı Kanun yürürlüğe girmemiş olsaydı davaya konu alacağın red ve kabul edilecek miktarları bilirkişiye hesap ettirilip bu miktarlar üzerinden, davada kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bozma ilamından sonra alınan raporda bozma ilamının 1. maddesinde belirtilen hususlara ve davacının 13.01.2016 tarihli yazı ile davalının pilotaj uçuş eğitiminde geçirdiği süre bildirilmesine rağmen bu süre bilirkişi raporunda mecburi hizmet süresine eklenmemiş ve mahkeme söz konusu raporu hükme esas alarak karar vermiştir. Ne var ki; bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre davalının pilotaj eğitimlerinde geçirdiği sürenin davalının mecburi hizmet süresinin ne kadar uzatacağı, uzayan süreye göre eksik kalan mecburi hizmet süresi için ödenmesi gereken tazminatın ne olduğu hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-)Bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının reddine, davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 76,00 TL harcın davalıya iadesine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nin 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
28 Ocak 2021
SÖZLEŞMEDE YER ALAN BİR HÜKÜM DOLAYISIYLA SÜRESİ KENDİLİĞİNDEN UZAYAN SÖZLEŞME İÇİN DAMGA VERGİSİ ALINMAZ
Daha fazla oku
23 Ocak 2021
Adres Değişikliği Nasıl Yapılır, Adres Değişikliğini Bildirmemenin Cezası Nedir?
Daha fazla oku
24 Ocak 2021