Konu hakkında ANKARA18. İDARE MAHKEMESİ Esas : 2019/862Karar : 2019/2169 sayılı kararı incelendiğinde,
DAVANIN ÖZETİ:
KPSS-2018/5 kapsamında Erzurum Horasan Devlet Hastanesine Sağlık teknikeri olarak yerleşmeye hak kazanan davacı tarafından, 657 sayılı devlet memurları kanununun 48/1-A maddesindeki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmış olmak hükmü gereğince atama şartlarına haiz olmadığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin Sağlık Bakanlığı Yönetim HizmetleriGenel Müdürlüğü’nün 02.04.2019 tarih ve E.1409 sayılı işlemin; gerekçesiz olduğu, adli sicil kaydının olmadığı, kolluk kuvvetleri tarafından aranmadığı, aleyhine açılmış herhangi bir dava veya verilmiş mahkumiyet kararı bulunmadığı, milletine ve ülkesine bağlı hukukun gerektirdiği şekilde yaşamını sürdürdüğü, onur kırıcı bir durum olduğu, hukuka aykırı olduğu iddia ederek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesi gereği davacı hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapıldığı, Bakanlık bünyesinde kurulan Güvenlik Soruşturması Değerlendirme Komisyonu’nun kararı ile atanmasının uygun görülmediği, dava konusu işlemin kanuna uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 18. İdare Mahkemesi’nce, dava dosyasının tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü
Dava, davacı tarafından, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A maddesinin, 8. bendinde; “….Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak….” şartının Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmıştır.
12.04.2000 tarihli ve 24018 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (f) bendinde;
Arşiv araştırması, kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanması olarak tanımlanmış,
(g) bendinde ise; Güvenlik soruşturmasının, kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesini ifade ettiği belirtilmiştir.
Yönetmeliğinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasında Araştırılacak Hususlar” başlıklı 11. maddesinde,
“…..Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam da dikkate alınarak;
a) Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği,
b) Kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat ünitelerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında bir tahdidin olup olmadığı,
c) Yıkıcı faaliyetlerde bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı,
d) Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı,
e) Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgi derecesinin iç yüzü ve nedeni,
f) Sır saklama yeteneğinin olup olmadığı, araştırılır……” kuralı yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; KPSS 2018/5 yerleştirme sonuçlarına göre Erzurum Horasan Devlet Hastanesine Sağlık teknikeri olarak yerleştirilen davacı hakkında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/1-A maddesi uyarınca yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 02.04.2019 tarih ve E.1409 sayılı işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, Mahkememizin 14.6.2019 tarihli ara kararı ile davacı, annesi ve babası hakkındaki istihbari mahiyetteki bilgilerin doğruluğunu teyid etmek amacıyla davacının ikametgahı olan yer Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’nden davacı ile annesi ve babası hakkında herhangi bir terör örgütü veya yasa dışı örgütlenmeye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğundan bahisle açılmış bir soruşturma kovuşturma, açılmış veya sonuçlanmış bir dava olup olmadığı hususunda bilgi sorulduğu Şanlıurfa CumhuriyetBaşsavcılığı’nın 24.6.2019 tarihli cevabi yazısında davacı, annesi ve babası hakkında soruşturma kaydına rastlanılmadığının belirtildiği ve davacı hakkında açılmış veya sonuçlanmış herhangi bir davaya da UYAP kayıtlarının sorgulaması sonucu rastlanılmadığı görülmesi üzerine Mahkememizce 11.07.2019 tarihli yürütmenin durdurulmasının kabulüne yönelik karar verildiği, anılan kararın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi’nin 01.08.2019 gün ve YD İtiraz No:2019/1409 sayılı kararı ile
“Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğünün 05.07.2019 tarihli ve Emniyet Genel Müdürlüğünün 16.07.2019 tarihli yazılarının gereği yerine getirilmek suretiyle, “istihbari bilginin detaylandırılmış çalışmasının” Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı ve Güvenlik Dairesi Başkanlığından istenilmesi, bu hususlar göz önünde bulundurularak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle kaldırılması üzerine
Mahkememizin 06.09.2019 ve 09.10.2019 tarihli ara kararları ile Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Dairesi, İstihbarat Dairesi ve Terörle Mücadele (TEM) Dairesi Başkanlıklarından davacı ve Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin eki formda yer verilen kendisini etkileyebilecek yakın çevresi hakkındaki istihbari bilgiler kapsamında Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’nün 05.07.2019 tarih ve E.2019070411080384394 sayılı yazısı üzerine düzenlenen detaylandırılmış çalışmaya ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği, anılan ara kararlarına cevaben gönderilen bilgi ve belgelerden davacı ve kendisini etkileyebilecek yakın çevresi hakkında herhangi bir bilgi ve belgelenin bulunmadığının bildirildiği görülmektedir.
Davalı idarenin personel alımı sırasında, başvuruda bulunan adayları terör örgütlerine üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olup olmadığı yönünden incelemesi, bu örgütlerle sıkı işbirliği içinde bulunup bulunmadığı, bunları destekleyip desteklemediği, sempatizanı olup olmadığı yönünden titizlikle araştırması, bu yönde bir tespit olması halinde ise bunları teşkilatına kabul etmemesi gerektiği açık ise de;
Güvenlik araştırması yapılırken ulaşılan bilgi ve kanaatin, somut, güvenilir, teyit edilebilir nitelikte olması, tahmine, tasavvura ve önyargıya dayalı olmaması, aynı yöndeki kanaatin mümkün olduğunca farklı bilgi ve delillerle de desteklenmesi, bu inceleme ve değerlendirmenin hukuken denetlenebilir nitelikte olması gerekliliği hukuk devletinin olmazsa olmazıdır.
Aksi durumda, soyut ve gerçek dışı ithamlarla bazı kişilerin önemli hak kayıplarına yol açılabileceği, bunun da idarenin son derece haklı nedenlere dayalı güvenlik tedbirleri hakkında toplumda tereddütlere neden olabileceği, bu durumun ise en çok yine kendisi ile mücadele edilen yasa dışı mihraklarca istismar edilmesinin mümkün olduğu muhakkaktır.
Bu durumda;kamu hizmetine alınmada, görevin gerektirdiği niteliklere uygun olarak genel şartlar yanında özel şartlar aranmasında ve bu kapsamda görevin önem ve özelliği de gözönünde bulundurularak güvenlik ve arşiv araştırmasının olumlu olması şartı getirilmesinde mevzuata aykırılık bulunmamakta ise de, yapılan güvenlik soruşturması kapsamında davacı hakkında elde edilen istihbari bilginin somut bilgi veya belgelerle desteklenmediği sürece, bir örgütün üyesi olduğunu veyayasadışı siyasi, yıkıcı, bölücü ideolojik görüş veya eylem içinde olduğunu kanıtlayan hukuken geçerli bir belge olarak kabulüne olanak bulunmadığı, hakkında yapılmış bir işlem ya da açılmış bir kamu davası sonucunda verilmiş bir mahkumiyet kararı da bulunmadığı, ayrıca davacı ile anne ve babasının güvenlik soruşturmasının olumsuz olmasına dayanak olabilecek başkaca bir bilgi ya da belgenin dava dosyasına ibraz edilmediği gibi bu yönde herhangi bir iddianın da bulunmadığı anlaşıldığından, davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğundan söz edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 250,20-TL yargılama giderinin ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 1.362,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan 73,10-TL Y.D harcının davacı tarafından verilecek İban numarasını gösterir bir dilekçe dahilinde (ilgili vergi dairesine müzekkere yazılarak) ve artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren (30) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benze makaleler için tıklayın