(Değişik: 29/6/2005 – 5377/16 md.) Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
TCK MADDE 145’İN GEREKÇESİ
Madde metninde, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle cezada indirim yapılması veya ceza vermekten sarfınazar edilmesi konusunda hâkime takdir yetkisi tanınmıştır.
TCK MADDE 145 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay6. Ceza Dairesi
Esas : 2005/13168Karar : 2005/10200Karar Tarihi : 15.11.2005
Dava : Hırsızlık suçundan hükümlü M. hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra 5237 sayılı TCK’nın lehe hükümlerinin uygulanması talep edilmesi üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; 5237 sayılı yasa ile yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, önceki hükmün aynen infazına ilişkin Tarsus 2.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 8.6.2005 tarihli hükmün Yargıtay’ca incelenmesi hükümlü tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından bozma isteyen 19.9.2005 tarihli tebliğname ile 12.10.2005 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununun 98 ve 101/1. maddeleriyle 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/1. maddeleri uyarınca kural; lehe yasanın belirlenmesi ve uyarlanmasına ilişkin kararların dosya üzerinden verilebilmesidir.
Ancak;a) Önceki yasaya göre sonraki yasa suçun öğelerinde değişiklik yapmışsa,b) Önceki yasanın türü veya süresi bakımından erteleme dışında bıraktığı ceza, yeni yasa tarafından erteleme kapsamına alınmışsa,c) Önceki yasaya göre temel ceza alt sınırdan belirlenmişken, yeni yasa uyarlanırken alt sınırın üzerinde ceza saptanması konusunda veya alt ve üst sınırlar konulmuş artırıcı ya da eksiltici bir hükmün uygulanmasında bir oranın belirlenmesi için mahkemece takdir hakkının kullanılması, böylece bireyselleştirme yapılması zorunluysa, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekir.
İnceleme konusu karara gelince;
Hükümlü M.’nin 24.1.2004 günü saat 20.30 sıralarında diğer hükümlüler D. ve H. ile birlikte yakınan İ.’nın sokak üzerinde park halindeki otomobilinin sağlam ve dayanıklı kapı kilidini kırarak 20 milyon lira değerindeki teybini çaldığı; 19.1.2004 günü saat 22.30 sıralarında diğer hükümlü D. ile birlikte yakınan C.’nin sokak üzerinde park halinde bulunan otomobilinin sağlam ve dayanıklı kapı kilidini kırarak 60 milyon lira değerindeki teybini aldığı sabit görülerek T. 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 17.5.2004 tarih ve 2004/361-473 sayılı kararı ile 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522/1, 59/2, 81/1-3; 493/1, 522/1, 59/2, 81/1-3. maddeleri uyarınca belirlenen 3 veya 7 ay 11 gün hapis cezasının Dairemizce onanarak kesinleştiği; 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın uygulanması istendiğinde yapılan duruşma sonunda; hükümlünün eyleminin nitelikli hırsızlık olup 5 yıl hapis cezasına hükmolunabileceği, daha önce verilen cezanın ise daha az olduğu belirtilerek, cezanın önceki ilama göre infaz edilmesine karar verildiği anlaşılmış, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) 5237 sayılı TCY.nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCY.nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, eylemlerin hırsızlığın yanı sıra 5237 sayılı Yasanın 151/1.maddesine uyan mala zarar verme suçunu da oluşturduğunun ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki yasaların bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması sureti ile bulunacağının gözetilmemesi,
2) 5237 sayılı Yasanın 145.maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının; 765 sayılı Yasanın 522/1.maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliğinin bulunmadığı, “değerin azlığı”nın 5237 sayılı Yasaya özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinmesi kadar (örneğin; birkaç meyve veya ekmek, yiyecek, bir-iki defter, kalem, sigara vb.) ve değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilip, yasal ve yeterli gerekçeleri de gösterilerek uygulanabileceğinin düşünülmesi gerekmesi,
3- 765 sayılı Yasada hırsızlık eylemlerinde ağırlaştırıcı neden olmayan kavramının 5237 sayılı Yasanın 143. maddesine göre cezayı artırıcı neden olduğunun gözetilmesi zorunluluğu,
4- Mala zarar verme suçu yönünden 5237 sayılı Yasanın 73/8 ve CMK. nun 253, 254. maddelerinin değerlendirilmesinin de gerekmesi,
5- Hüküm bölümünde uygulama maddelerinin gösterilmemesi,
KARAR : Bozmayı gerektirmiş, hükümlü M.’nin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, 15.11.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.