Uyuşturucu madde ticareti delil yetersizliğine ilişkin konu hakkında Yargıtay 20. Ceza Dairesi Esas : 2018/5189 Karar : 2018/5896 Karar Tarihi 12.12.2018 sayılı kararı incelendiğinde
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler dikkate alınarak, CMK’ nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafiinin dilekçesinde “sanığın atılı suçu( uyuşturucu ticareti ) işlediğine ilişkin yeterli delil bulunmadığına” dair temyiz istemlerinin hükmün hukuki yönüne ait olduğu değerlendirilerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede;
Kendisinde uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediğine, haklarında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet hükmü kesinleşen …’dan ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna ilişkin, …’ın soyut, …’un aşamalarda değişen soyut beyanları dışında sanığın mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ( uyuşturucu madde delil yetersizliği )
Yine benzer konuda Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/375 E. , 2020/1002 K. sayılı kararında da benzer şekildekarar verdiği görülmektedir.
“………………………Olay tutanağına göre, sanığın ayağının yanında yerde 54 adet MDMA içeren tablet bulunduğu ve yapılan tahlil sonucuna göre kanında esrar ve kokain metaboliti tespit edildiği, “uyuşturucu madde ticareti” yapma suçunun konusunun MDMA içeren tabletler olduğu, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun konusunun ise hem bu tabletler hem de sanığın kanında tespit edilen esrar ve kokain metaboliti olduğu, bununla birlikte dosya kapsamına göre MDMA içeren tabletlerin sanığa ait olduğuna veya sanığın madde ticareti yaptığına dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, Mahkemece ulaşılan kanaatin de bu yönde olduğu, bu nedenle uyuşturucu madde ticareti suçunun oluşmadığı ve sanığın aynı olay kapsamında kullanmak için madde bulundurma eylemi bakımından zaten ayrı bir soruşturma yürütülüp açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkûmiyetine karar verilmiş olduğu gözetilerek, uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden Mahkemenin takdirine göre delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken, değişen suç vasfına göre sanığın kullanmak için madde bulundurma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle yerinde görülmüştür.…………..” denilmiştir.
Yorumlarınızı ve fikirlerinizi önemsiyoruz. Lütfen aşağıda yorumlar kısmında bizimle paylaşmaktan çekinmeyiniz…
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.