Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir.2) Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir.
TCK MADDE 248’İN GEREKÇESİ
Maddede zimmet suçunda etkin pişmanlık hâline ilişkin hükme yer verilmiştir. Zimmet suçunda etkin pişmanlık hâli, sadece cezada indirim yapılmasını gerektiren neden olarak kabul edilmiştir. Ancak, cezada yapılacak olan indirim oranları, etkin pişmanlığın gösterildiği zamana göre belirlenmiştir.Maddenin birinci fıkrasına göre, zimmet suçundan dolayı soruşturmaya başlanmadan önce, durumu soruşturmaya yetkili makamlara haber vererek, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir.Etkin pişmanlığın soruşturma başlatıldıktan sonra ve fakat henüz kamu davası açılmadan önce gösterilmesi de mümkündür. Bu durumda, zimmetine geçirdiği malı aynen iade eden veya uğranılan zararı tamamen tazmin eden kişiye verilecek cezanın yarısı indirilir. Ancak, bunun için, aynen iade veya tazminin gönüllü olması gerekir. Etkin pişmanlığın ilk hükmün verilmesinden önce gerçekleşmesi hâlinde ise, verilecek cezanın üçte biri indirilmesi gerekmektedir.
TCK MADDE 248 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay5. Ceza Dairesi
Esas : 2014/7275Karar : 2016/9161Karar Tarihi : 28.11.2016
Sanık hakkında birleşen dosyada verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Sanık hakkında ana dosyada verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Zimmete konu miktarın sanık tarafından en son 15/12/2008 tarihinde saat 9.37 de ödendiğinin dosya içerisinde bulunan banka dekontundan, soruşturmanın ise aynı gün kurum vekilinin verdiği dilekçenin havale saati olan 10.44 de başladığının UYAP ortamından anlaşılması karşısında etkin pişmanlığın soruşturma başlamadan gerçekleştiği gözetilmeden TCK’nın 248/1. fıkrası yerine aynı maddenin 2. fıkrası 1. cümlesi uygulanarak fazla ceza tayini,Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Yüklenen suçun TCK’nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince sadece bu fıkradaki hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanması gerektiğinin gözetilmemesi,Adli sicil kaydına göre mükerrir olduğu anlaşılan sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddelerinin uygulanmaması,Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay5. Ceza Dairesi
Esas : 2014/1011Karar : 2016/3082Karar Tarihi : 24.03.2016
… vekilinin 23/01/2013 havale tarihli dilekçeyle sanıklar hakkında verilen hükümleri temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca müşteki … vekilinin sadece zimmet suçu yönünden davaya katılmasına, sanık … hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete sebep olmak suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizinin mümkün bulunmadığı, katılan sanık müdafiin itirazının, mercii olan … Ağır Ceza Mahkemesince incelenerek reddine karar verildiği anlaşıldığından, incelemenin sanık … hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Katılan sanık … vekilinin 29/07/2010 günlü dilekçeyle, sanık …’in davaya konu devlet alacağını ödememesi nedeni ile kendilerinin ödeme yaptıklarını ve ödemeye ilişkin makbuzları dilekçe ekinde sunduklarını bildirmesi, sanığın da ceza alma korkusu ile emekli ikramiyesinin kesilmesi ve en son 25/03/2008 tarihinde iddianame tanzim edilmeden önce tüm ödemelerin yapıldığını, verilen cezadan TCK’nın 248/2. maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğini savunması karşısında, zimmete konu ödemenin kim tarafından ve hangi tarihte yapıldığı tespit edildikten sonra sanık hakkında TCK’nın 248. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının ve hangi oranda indirim yapılması gerektiğinin belirlenmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmolunmaması,Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.