Evlilik hediyesi olarak koca tarafından bedeli ödenip kadın adına tapuya tescil ettirilen taşınmazın, davalı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle TBK 295/2 m. gereğince bağıştan dönme şartları oluştuğu gerekçesiyle açılan tapu kaydının iptaliyle davacı koca adına tescil davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi olmayıp asliye hukuk mahkemesi olduğu hk.
T.C.YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/22021K. 2017/3112T. 7.3.2017
Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davacının davaya konu … ada … parsel … numaralı bağımsız bölümü davalı adına satın aldığını, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının TBK 295/2 maddesi gereğince kanundan kaynaklanan yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bağıştan dönme şartları oluştuğunu belirterek tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, taşınmazın evlilik tarihinden bir gün sonra davalı adına satın alındığı, davanın evlilik birliği içi mülkiyet çekişmesi niteliğinde olduğu, davaya Aile Mahkemesi’nin bakmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde açıkça davalının TBK.nın 295/2 maddesi gereğince kanundan kaynaklanan yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bağıştan dönme şartları oluştuğunu belirterek bağıştan dönme nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 285 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir.
O halde, talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 Sayılı HMK‘nun 2.maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1).
Mahkemece davaya genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bakılması gerekirken, Aile Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda gösterilen sebeplerle 6100 Sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın temyiz eden davacı ve davalıya iadesine, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.:
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın