Vekalet Ücreti Ve Faizi Açısından İtirazın İptaline İlişkindir.Ödünç “borç olarak” olarak verilen paranın geri istenilebilmesi için; sözleşme yoksa veya vade belirlenmemişse ödünce konu paranın ilk istemden başlayarak 6 hafta içinde geri verilmesi gerekir.
Davacı iade talebinde bulunup altı hafta bekledikten sonra takibe geçebileceğinden, anılan süreye uyulmadan başlatılan takip usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekir. (TBK 392)
Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/13496Karar : 2016/18868 Karar Tarihi : 20/10/2016
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalı üniversitede mütevelli heyeti başkanı olduğunu, 26/06/2012 tarihinde personel ödemelerinin yapılması için üniversiteye borç para verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için …34. İcra Müdürlüğünün 2013/57 E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itirazda bulunduğunu ancak daha sonra 17/05/2013 tarihinde … Bankası … Şubesi’ne 1.020.000,00 TL yatırmak suretiyle ana para borcunu ödediğini, asıl alacak için davalı borçluya ibraname verdiğini, faiz alacağı, vekalet alacağı ve icra harç ve masrafları için de iş bu davanın açıldığını belirterek bakiye 180.000,00 TL alacak için icra takibine yapılan itirazın iptaline, % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı, takipten önce muaccel hale gelen borcun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının, İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2013/57 E. Sayılı dosyasında 49.650,00 TL vekalet ücreti, 5.128,05 TL harç ve masraf tutarları itibariyle (toplam 54.778,05 TL) takibe yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Dava, ödünç olarak verilen paranın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan icra harç ve masrafları, vekalet ücreti ve faizi açısından itirazın iptaline ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 387. maddesine göre “Ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemez.” ve yine 392. maddesine göre “Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekleyükümlü değildir.” Dava konusu olaya bakıldığında; davacı, takip tarihinden önce davalıya borcun ödenmesi konusunda ihtarda ya da bildirimde bulunmamıştır.
Davalı ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduğundan bu tarihten itibaren 6 hafta sonunda borç muaccel hale gelecektir. Bu durumda takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş bir borçtan söz edilmez.Zamanından önce açılan takip nedeniyle davacı vekalet ücreti, icra harç ve masaraları ile faiz isteminde bulunamaz. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabule yönelik hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacını tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, 20/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın