Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
4) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
5) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
6) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; hükmolunur.
7) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, altıncı fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
8) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK MADDE 272’NİN GEREKÇESİ
Madde metninde yalan tanıklık suçu tanımlanmıştır. Birinci fıkraya göre, hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapılması, bu suçun temel şeklini oluşturmaktadır. Suçun temel şekli açısından tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurulun yemin verdirmeye yetkisinin olmaması gerekir.
İkinci fıkraya göre ise, yalan tanıklık suçunun mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde işlenmesi, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Suçun maddî unsuru yalan söylemek veya tanıklığın konusunu oluşturan hususlar hakkındaki bilgiyi, bilerek, kısmen veya tamamen saklamaktır.
Yalan söylemek deyimi, tabiî olarak gerçeği inkar etmeyi de kapsamaktadır. Tanık, tanıklığının konusunu oluşturan hususlar hakkındaki bilgisini veya gördüğünü tam olarak açıklamakla yükümlüdür. Üçüncü fıkraya göre; kanuni tanımında üst sınırı üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapılması, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Maddenin dört ila sekizinci fıkralarında yalan tanıklık sonucu meydana gelen neticelere göre fail hakkındaki cezanın ne surette tertip edileceği gösterilmektedir.
TCK MADDE 272 İLE İLGLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
Esas : 2017/9885 Karar : 2017/11867Karar Tarihi : 25.10.2017
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/31 E. sayılı dosyasında görülen davanın soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı huzurunda yeminli olarak tanık sıfatıyla dinlenen sanığın, 23.02.2011 tarihli duruşmadaki beyanında önceki beyanlarından dönerek görgüye dayalı bilgisinin olmadığını söylemesi karşısında, TCK’nın 274/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili Cumhuriyet Savcısı önünde, üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren silahla tehdit suçunun kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan sanık hakkında TCK’nın 272/2., 3. maddeleri yerine aynı Kanunun 272/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması,
3- Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında açıklanan hükümde, CMK.nun 231/11. madde ve fıkrasına aykırı olarak hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmesiYasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakları saklı kalmak üzere BOZULMASINA, 25.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay
12. Ceza Dairesi
Esas : 2014/4620Karar : 2014/22269 Karar Tarihi : 10.11.2014
Sanık …’un yalan tanıklık ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından dolayı TCK’nın 38/1. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 272/1 ve 134/1, sanık …’ın yalan tanıklık ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından dolayı TCK’nın 272/1 ve 134/1, sanık …’ın yalan tanıklık suçundan dolayı TCK’nın 272/1. maddeleri gereğince cezalandırılmalarının talep edildiği 26.04.2011 tarihli iddianamede; sanıklar … ve Zeynep Akbağ’ın mahkeme huzurunda gerçeğe aykırı olarak tanıklık yaptıklarının ve sanık …’un diğer sanıkları azmettirdiğinin iddia edilmiş olması karşısında, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık … hakkında TCK’nın 38/1. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 272/2, sanıklar … ve … haklarında TCK’nın 272/2. maddesinde tanımlanan yalan tanıklık suçundan dava açıldığı,TCK’nın 134/1. maddesinin 1. cümlesinde, suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan düzenleme uyarınca, “altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası”, karar tarihinden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 81. maddesi ile yapılan değişikliğe göre, “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası”, TCK’nın 272/2. maddesinde ise, “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” öngörülmüş olup, suç tarihi itibarıyla TCK’nın 272/2. maddesindeki yalan tanıklık suçunun cezasının daha ağır olduğu anlaşılmakla, Katılan vekili tarafından temyiz incelemesine konu edilen eylemlere ilişkin iddianamedeki sevk ve anlatıma, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki; “Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.” hükmüne göre, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca hazırlanan 24.01.2014 gün ve 2014/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince temyize konu hükümlerin incelenmesi Yargıtay 9. Ceza Dairesine ait bulunduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın