Sokağa Park Edilen Aracın Kilidini Kırmak Suretiyle Hırsızlık
T.C.YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
Esas: 2015/1667
Karar: 2018/252
Tarih: 25.01.2018
1412 – CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU / 321 5237 – TÜRK CEZA KANUNU / 53, 142 5271 – CEZA MUHAKEMESİ KANUNU / 324
1-Sanıklar … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıkların müştekiye ait kilitlenmek suretiyle sokağa park edilen aracının kilit kısmına zarar vererek ve düz kontak yapmak suretiyle çalmaya kalkışmaları biçimindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden,suç vasfında yanılgı sonucunda aynı kanunun 142/1-e. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi, her iki fıkrada öngörülen ceza sürelerinin aynı olması nedeniyle sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamış,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının ve hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK’nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun‘un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin sanıklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-… … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
… …’ın diğer sanıklar … ve … ile birlikte müştekiye ait kilitlenmek suretiyle sokağa park edilen aracının kilit kısmına zarar vererek ve düz kontak yapmak suretiyle çalmaya kalkışmaları biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden,suç vasfında yanılgı sonucunda aynı kanunun 142/1-e. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi, her iki fıkrada öngörülen ceza sürelerinin aynı olması nedeniyle sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamış, Uyap’tan yapılan incelemede, … …’ın hüküm tarihinde başka yargı çevresinde bulunan Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunduğu, … …’ın duruşmadan bağışık tutulmak istediğine dair herhangi bir talebi olmadığı gibi bu hususta bir karar da alınmadığı anlaşılmakla birlikte; 5271 sayılı CMK‘nın 196/5. maddesi gereğince,sorgusu yapılmış olan suça sürüklenen çocuğun duruşmaya getirilmesini sağlayacak usul işlemlerinin yapılmaması ve suça sürüklenen çocuğun hazır bulunmadığı celsede duruşmaya devam edilmesi suretiyle örtülü olarak mahkemece suça sürüklenen çocuğun duruşmada hazır bulunmasına gerek görülmediğine karar verildiği kabul edilerek, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş,dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca Baroya yazı yazılarak, suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemesine açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının yargılama giderleriyle ilgili bölümünden “soruşturmada görev yapan müdafi ücreti olan 160,00 TL, 2011 yılında kovuşturma aşamasında atanan müdafi ücreti olan 274,00 TL, 2012 yılında talimat mahkemesinde görev yapan müdafi ücreti olan 147,00 TL yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline” ibaresinin çıkartılmasına, karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/01/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkındaki benzer makalelerimiz için tıklayın