Trafik kazasına dayalı tazminat davasında yapılan feragatin bağlayıcılığı
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2013/4154
Karar : 2013/9186
Karar Tarihi : 17.6.2013
• TRAFİK KAZASINA DAYALI TAZMİNAT DAVASI (Yapılan Ödeme Sebebiyle Verilen Feragatin Diğer Müteselsil Borçlulara da Sirayet Edeceği – Davacı Tarafından Borçlulardan Biri Hakkında Feragat Verdiği Nazara Alınarak Artık Hukuk Mahkemesinde Aynı Alacak İçin Dava Açamayacağı)
• DAVACININ FERAGATİ (Diğer Borçlulara da Sirayet Edeceği – Hukuk Mahkemesinde Dava Açamayacağı)
• FERAGATİN MÜTESELSİL BORÇLULARA ETKİSİ (Yapılan Ödeme Sebebiyle Verilen Feragat Diğer Borçlulara da Sirayet Edeceğinden Davacının Artık Hukuk Mahkemesinde Dava Açamayacağı)
818/m. 142,145
ÖZET : Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Yapılan ödeme sebebiyle verilen feragatin diğer müteselsil borçlulara da sirayet edeceği ve davacının artık hukuk mahkemesinde dava açamayacağı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda: kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, olay tarihinde geçerli zmss poliçesi bulunmayan ve davalı H. Ç.’ın idaresindeki araçla sebebiyet verdiği trafik kazasında davacının yaralandığını ve tedavi gördüğünü ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL. maddi (geçici iş göremezlik) tazminat ile 10.000,00 TL. manevi tazminatın (davalı Güvence Hesabı manevi tazminattan sorumlu olmamak üzere) davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalı vekili de kazadan sonra maddi ve manevi zararlar yönünden taraflar arasında noterde feragat ve ibraname düzenlendiğini ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, 100,00 TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 7.500,00 TL. manevi tazminatın davalı H. Ç.’tan olay tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar başlığı altındaki 73. maddesinin (4) numaralı bendinde “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz” hükmüne. (7) numaralı bendinde de “Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında davaya konu trafik kazası sebebiyle uğranılan zararlara karşılık olmak üzere, doğmuş ve doğacak maddi ve manevi tazminatlar ile her türlü zararın tamamı yönünden her türlü dava, hak ve taleplerden kesin olarak feragat edildiğine ve açılmış, açılacak davalardan vazgeçildiğine dair olarak Ankara 61. Noterliğinde 22.12.2008 tarihli Feragat ve ibraname düzenlenmiştir.
Öte yandan, olaya dair olarak Çubuk Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/264-638 E/K. Sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere. Taksirle Yaralama Suçu sebebiyle sanık (davalı) hakkında açılan davanın yargılaması neticesinde, şikayetten vazgeçme sebebiyle ceza davasının düşürülmesine karar verildiği ve hükmün 4.12.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre, yapılan ödeme sebebiyle verilen feragatin diğer müteselsil borçlulara da sirayet edeceği ve davacının artık hukuk mahkemesinde dava açamayacağı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davalılara iadesine, 17.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın