TMK MADDE 4 HUKUKİ İŞLERİN KAPSAMI4) HAKİMİN TAKDİR YETKİSİ
Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.
TMK MADDE 4’ÜN GEREKÇESİ
Maddenin kenar başlığı 1984 tarihli Öntasarıdan alınmış, maddede yer alan “hak ve nısfetle hükmeder.” deyimi yerine, “hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.” deyimi kullanılmıştır. Gerçekten maddede yer alan sadece “hak ve nısfetle hükmeder” ifadesi hâkimin önüne gelen olayda, hukuku bir tarafa bırakıp sadece hakkaniyeti gözetecekmiş gibi bir kanı uyandırmaktadır. Oysa hâkim, takdir yetkisini kullanırken önce hukuka, daha sonra hakkaniyete göre karar vermek zorundadır.
TMK MADDE 4 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas : 2016/14522Karar : 2018/3051Karar Tarihi : 12.03.2018
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Mahkemece davacı-karşı davalı erkek tarafından eylemli ayrılık hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanunu 166/4 maddesi hükmüne dayanarak açılan boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadın tarafından zina hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanunu 161. madde hükmüne dayanarak açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu 166/4 madde gereğince boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkek tarafından … Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedilip, 28.02.2007 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 25.05.2015 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ve tanık beyanlarında, davacı-karşı davalı erkeğin başka bir kadınla yaşadığı, ve bu birliktelikten çocuğu olduğu beyan edilmiş ve taraflar arasında görülüp ret ile sonuçlanan davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında fiili ayrılık (TMK madde 166/4) sebebine dayalı davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.