TENFİZİNE KARAR VERİLEN VASİYETNAMEYE KONU TAŞINMAZIN TAPU KAYIT BİLGİLERİ
Özet : Vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazın adlarına tescilini talep etmiş, mahkemece hükümde, davanın kabulüne karar verilmekle birlikte tenfizine karar verilen vasiyetnameye konu taşınmazların tapu bilgileri, kimler adına hangi hissenin tescil kararı verildiği belirtilmemiştir. Karar bu haliyle infazı kabil nitelikte değildir. Mahkemece, tenfizine karar verilen vasiyetnameye konu taşınmazın tapu kayıt bilgileri, kimler adına hangi hissenin tescil kararı verildiği hususları açıkça yazılmak suretiyle infazda tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurulması gerekir.
T.C.Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/7027 Karar : 2018/12115 Karar Tarihi : 28.11.2018
MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi – iptali – tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davada vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl davalı – birleşen davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı; mirasbırakan …’ın 03.04.2010 tarihinde vefat ettiğini, … 3.Noterliğinin 10.11.2009 tarih 12089 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile … İli, … Köyü’nde kain, 546-589-590-591 parsel numaralı taşınmazların tamamı ile yine … Mah. 1197 ada, 15 parselde kayıtlı zemin kat 2 no.lu bağımsız bölüm, zemin kat 3 no.lu bağımsız bölüm ile eşi … lehine sükna hakkı bulunan 15 parsel numaralı 1.kat 4 no.lu bağımsız bölümün tamamının kendileri lehine vasiyet edildiğini ileri sürerek, … 3.Noterliğinin 10.11.2009 tarih 12089 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin tenfizi ile iş bu taşınmazların kayıtların mirasbırakan üzerinden terkini ve kendi adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada; murisin … 3.Noterliği’nin 07.08.2007 tarih, 14484 yevmiye numaralı vasiyetname ile adına kayıtlı tüm gayrimenkullerini çocukları arasında paylaştırarak vasiyet ettiğini, murisin vefatından yaklaşık dört ay önce 10.11.2009 tarihinde … 3.Noterliği’nin 12089 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname ile murisin adına kayıtlı gayrimenkullerin tamamını davalı kuruma vasiyet ettiğini iş bu vasiyetnamenin tanziminden önce murisin 13/04/2009 – 14/04/2009 tarihleri arasında … Hastanesinde tedavi gördüğünü, kendisinde demans şüphesi görülmesi üzerine nörolojik muayene önerildiğini, murisin mirasçılarından mal kaçırmasına, çocuklarını mirastan ıskat etmesine sebep olacak bir durumun olmadığını, murisin vasiyetnamesinde cenaze işlemlerinin davalı kurum tarafından yapılmasını şart koşmuş ise de, cenaze işlemlerinin kendileri tarafından yapıldığını böylece vasiyetin şartı yerine getirilmediği için vasiyetnamenin iptalinin zorunlu olduğunu, ileri sürerek öncelikle vasiyetnamenin iptalini, vasiyetnamenin iptali taleplerinin sabit görülmediği takdirde mahfuz hisseleri oranında tenkise karar verilmesini talep etmişlerdir.
Asıl ve birleşen davalarda, asıl ve birleşen davalılar davaların reddini talep etmişlerdir.Mahkemece; asıl dosyada açılan davanın kabulüne, birleşen dosyada açılan davada vasiyetnamenin iptali yönünden reddine, tenkis yönünden kabulüne, birleşen dosya davacıları/asıl dosya davalıları…, …ve …’un tercih tarihi itibari ile belirlenen değerlere göre davacıların 54.340,75’er TL’den toplam 163.022,25 TL ödemeleri koşulu ile vasiyetnameye konu olan ve halen miras bırakan adına mevcut tapu kayıtlarının iptali ile (… mahallesi 1197 ada 15 parselde 4 nolu bağımsız bölümde … lehine bulunan sükna hakkı baki kalmak üzere) 1/3 er pay olmak üzere asıl dosya davalıları, birleşen dosya davacıları…, …ve …adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm; davalı/birleşen davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, asıl davalı/birleşen davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Uyuşmazlık; vasiyetnamenin tenfizi ve vasiyetnameye konu taşınmazların davacı adına tescili istemine ilişkindirBir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır.Biçim koşullarının getirilişindeki amaç, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.Bu bağlamda vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalıdır.
Bu nedenle de hükümde tenfizine karar verilen taşınmazın ada-parsel numaralarının açık olarak yazılması, davacılara isabet eden ve iptal edilen payların gösterilmesi gerekir. Sadece vasiyetnamenin tenfizine şeklinde hüküm kurulamaz.Somut olayda davacılar; vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazın adlarına tescilini talep etmiş, mahkemece hükümde, davanın kabulüne karar verilmekle birlikte tenfizine karar verilen vasiyetnameye konu taşınmazların tapu bilgileri, kimler adına hangi hissenin tescil kararı verildiği belirtilmemiştir.
Karar bu haliyle infazı kabil nitelikte değildir.Hal böyle olunca mahkemece, tenfizine karar verilen vasiyetnameye konu taşınmazın tapu kayıt bilgileri, kimler adına hangi hissenin tescil kararı verildiği hususları açıkça yazılmak suretiyle infazda tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, bu yön gözetilmeksizin, vasiyetnamenin tenfizine denilmekle yetinilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden asıl davalı/birleşen davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz edenler yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın