TCK Madde 210 Gerekçesi
Madde, ticarî hayatta büyük yer tutan ve basit bir ciro ile veya buna bile gerek görülmeksizin tedavül eden bazı evrakı daha ciddî bir şekilde korumak maksadına yöneliktir. Madde ile sayılan özel belgelerde sahtecilik yapılması hâlinde, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmiştir. Burada söz konusu olan, sadece resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin cezanın uygulanması değildir. Sayılan belgelerde sahtecilik yapılması durumunda, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler bütün olarak uygulanır.
Kambiyo senedi veya emtiayı temsil eden evrak, imzalı ve boş olarak faile tevdi edilmiş olup da, fail, bunu tevdi maksadından farklı bir şekilde doldurmuşsa, o takdirde açığa atılan imzanın, kötüye kullanılmasına ilişkin yaptırım uygulanacaktır. Çünkü, bu durumda, tevdi edilen kağıt, imzalı ve fakat boş olarak verildiği için, henüz belge niteliğini kazanmamıştır.
Maddede, son zamanlarda tahvillerde de sahtecilik fiillerinin geniş ölçüde gerçekleştirilmesi ve bu nedenle güvenliğin çok zarara uğraması nedeni ile “her türlü tahviller”de özel himaye altına alınmıştır; ayrıca el yazılı vasiyetnamelerde gerçekleştirilen sahtecilik dolayısıyla, resmî belgede sahtecilik hükümlerinin uygulanacağı açıklanmıştır. Burada söz konusu olan vasiyetname, noter huzurunda yapılmamış olanlardır. Noterin, talep üzerine düzenlediği vasiyetname bir resmî belge olduğundan bu madde kapsamında zikredilmesine gerek yoktur. Burada geçen vasiyetname, ölen kişinin meydana getirdiği el yazısı ile yapılmış veya onun beyanı üzerine özel kişilerce saptanmış vasiyetnamelerdir.
Maddenin ikinci fıkrasında, kamu görevlisi sıfatıyla çalışmasalar bile, tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu kişilerin, görevlerinin gereği olarak gerçeğe aykırı belge düzenlemesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Ancak, düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması hâlinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunacaktır. Böylece, belirtilen kişilerin görevlerinin ifası bağlamında düzenledikleri belgelerin önemi vurgulanmış ve bunlara duyulan güvenin özellikle korunması amaçlanmıştır.
Resmî Belge
Resmî belge, bir kamu görevlisi tarafından görevi gereği olarak düzenlenen yazıyı ifade etmektedir. Bu itibarla, düzenlenen belge ile, kamu görevlisinin ifa ettiği görev arasında bir irtibatın bulunması gerekir.[2] Bu bakımdan resmi bir belgeden söz edebilmek için şu iki unsurun bulunması gerekir;
- Kamu görevlisi tarafından düzenlenme,
- Görev gereği düzenlenmiş olma
Özel Belge
Resmî belge özelliklerini taşımayan ve resmi belge sayılmayan her türlü evrak özel belge sayılır. Kamu görevlisinin görevi veya yetkisi dışında tanzim ettikleri belgeler de özel belge olarak kabul edilmektedir. Özel belgede sahtecilik suçu TCK’nın 207. maddesinde düzenlenmiştir.
Resmî Belge Hükmündeki Belgeler
Bazı belgeler özel belge olmakla birlikte hukuk sistemi içerisinde kendilerine atfedilen önem sebebiyle resmî belge hükmünde kabul edilmiştir. TCK’nın 210. Maddesinde söz konusu belgeler sayılmıştır. Buna göre;
- emre veya hamile yazılı kambiyo senedi
- emtiayı temsil eden belge
- hisse senedi
- tahvil
- vasiyetname
Resmî belge hükmündeki belgeler olarak sayılmış ve sahtecilik suçları bakımında resmi belgede sahtecilik suçuna göre cezalandırma yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Önemle belirtelim ki madde sayılan belgelerin resmî belge hükmünde sayılabilmesi için bu belgelerin kanunlarda belirtilen zorunlu unsurlarının bulunması gerekir. Eğer şartlarda bir eksiklik bulunur ve zorunlu unsurlardan birine yer verilmezse artık bu belgenin resmî belge değil, özel belge olduğu kabul edilir.
Ayrıca 210. maddesinin ikinci fıkrasında ‘’Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmî belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.’’ ifade olunmuştur.

Resmî Belge
Resmî belge, bir kamu görevlisi tarafından görevi gereği olarak düzenlenen yazıyı ifade etmektedir. Bu itibarla, düzenlenen belge ile, kamu görevlisinin ifa ettiği görev arasında bir irtibatın bulunması gerekir.[2] Bu bakımdan resmi bir belgeden söz edebilmek için şu iki unsurun bulunması gerekir;
- Kamu görevlisi tarafından düzenlenme,
- Görev gereği düzenlenmiş olma
Özel Belge
Resmî belge özelliklerini taşımayan ve resmi belge sayılmayan her türlü evrak özel belge sayılır. Kamu görevlisinin görevi veya yetkisi dışında tanzim ettikleri belgeler de özel belge olarak kabul edilmektedir. Özel belgede sahtecilik suçu TCK’nın 207. maddesinde düzenlenmiştir.
Resmî Belge Hükmündeki Belgeler
Bazı belgeler özel belge olmakla birlikte hukuk sistemi içerisinde kendilerine atfedilen önem sebebiyle resmî belge hükmünde kabul edilmiştir. TCK’nın 210. Maddesinde söz konusu belgeler sayılmıştır. Buna göre;
- emre veya hamile yazılı kambiyo senedi
- emtiayı temsil eden belge
- hisse senedi
- tahvil
- vasiyetname
Resmî belge hükmündeki belgeler olarak sayılmış ve sahtecilik suçları bakımında resmi belgede sahtecilik suçuna göre cezalandırma yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Önemle belirtelim ki madde sayılan belgelerin resmî belge hükmünde sayılabilmesi için bu belgelerin kanunlarda belirtilen zorunlu unsurlarının bulunması gerekir. Eğer şartlarda bir eksiklik bulunur ve zorunlu unsurlardan birine yer verilmezse artık bu belgenin resmî belge değil, özel belge olduğu kabul edilir.
Ayrıca 210. maddesinin ikinci fıkrasında ‘’Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmî belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.’’ ifade olunmuştur.
T.C YARGITAY 6. C.D 2003/468 E. 2005/6536 K. İçtihat
Dava: Sahtecilik suçundan sanık E____ hakkında yapılan duruşma sonunda; beraatına ilişkin K____ Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 5.10.2001 tarihli hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Üst E_____ Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından bozma isteyen tebliğname ile 29.1.2003 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Sanığın, yakınanın bilgi ve rızası dışında, alacaklı kısmı boş olup, bu nedenle yasal unsurları eksik, özel belge niteliğindeki suça konu senedi sahte olarak düzenleyip, imzalayarak, aldığı krediye karşılık teminat olarak bankaya verdiğinin anlaşılması karşısında; suçun oluştuğu gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçeyle beraatına karar verilmesi, KARAR : Bozmayı gerektirmiş, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 04.07.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 210 :(1) Özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (2) Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur. |
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın