SMS Kayıtlarının Delil Olarak Kabul Edilebilmesi İçinYargıtay3. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/2739Karar : 2016/3873 Karar Tarihi : 15.03.2016
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı vekili dilekçesinde;tarafların bir çiğ köfte işletmesine ortak olma hususunda anlaştıklarını,bu ortaklık anlaşması uyarınca davacının davalı adına kayıtlı banka hesabına farklı tarihlerde 10.000 TL ve 5.000 TL olmak üzere toplam 15.000 TL’yi EFT yolu ile gönderdiğini,yine dükkan tadilatı için de kendisine ait kredi kartından 1.229,90 TL’lik harcama yaptığını,ancak taraflar arasında söz konusu ortaklığın gerçekleşmediğini,davacının davalıdan ödediği toplam 16.229,90 TL’nin iadesini istemesine karşın davalı tarafından bu bedelin iade edilmediğini,yine davalıya Kadıköy 1.Noterliği aracılığı ile keşide ettiği 04.01.2013 tarihli ihtarnamenin de davalıya tebliğ edilemediğini belirterek,toplam 16.229,90 TL’nin ihtarnamenin keşide edildiği tarih olan 04.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde;taraflar arasında ortaklık ilişkisi olmadığını,davacı ve davacının arkadaşının hesabından davalıya yapılan havalelerin davacının davalıya olan borcunun ödenmesine ilişkin olduğunu,kredi kartından yapıldığı iddia edilen harcamaların ise davalı ile ilgisi olmadığını,tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini,yine davacının tarafına gönderildiğini iddia ettiği SMS kayıtlarının ise özel hayatın gizliliğini ihlal eder nitelikte olması nedeniyle delil olarak kabul edilemeyeceğini savunarak,davanın reddini istemiştir.Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile;15.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.6100 sayılı HMK’nun 199.maddesinde belge kavramı ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film,görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yine aynı kanunun 202.maddesinde ise delil başlangıcı kavramı ” (1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.(2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.” şeklinde düzenlenmiştir.Somut olayda; davacı, davalı ile aralarında bir adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu,bu ortaklık ilişkisi kapsamında davalıya toplam 15.000 TL’nin kendisi ve dava dışı arkadaşı tarafından havale edildiğini ve yine ortaklık ilişkisi kapsamında dükkan tadilatı için kredi kartından 1.229,90 TL’lik harcama yaptığını iddia etmiş,davalı ise davacı ile aralarında bir ortaklık ilişkisi olmadığını,davacı ve davacının arkadaşı tarafından havale edilen toplam 15.000 TL’nin borç ödemesine ilişkin olduğunu belirtmiş ve davacının kredi kartından harcandığı iddia edilen 1.229,90 TL’lik kısmı da kabul etmemiş,davacı tarafça dosyaya sunulan ve mahkemece de delil başlangıcı olarak kabul edilen SMS kayıtlarına ilişkin olarak ise söz konusu SMS kayıtlarına davacı tarafça ekleme ve çıkarma yapılmış olabileceğini belirterek SMS içeriklerini kabul etmediğini belirtmiştir.Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen SMS kayıtları delil olarak kabul edilebilirse de,bu kayıtların delil olarak kabul edilebilmesi için, davacının cep telefonundaki SMS kayıtları ile bu kayıtların karşılaştırılması ve dökümünün de cep telefonundan alınması gerekmektedir. Davacı, SMS kaydı olduğunu iddia ettiği dökümü dosyaya ibraz etmiş ise de,mahkemece bu kayıtlar davacının cep telefonundaki SMS kayıtları ile karşılaştırılmamıştır.Bu nedenle de davacı tarafından ibraz edilen SMS kayıtlarının bu haliyle 6100 sayılı HMK’nun 199.maddesi anlamında ”belge” olarak kabulü doğru değildir.Hal böyle olunca mahkemece;yasa maddeleri ve yukarıdaki açıklamalar da dikkate alınmak suretiyle davacı tarafından ibraz edilen SMS kayıtlarının davacının telefonundaki kayıtlar ile karşılaştırılarak kayıtların uyumlu olması halinde delil olarak kabul edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ,eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
28 Ocak 2021
Müşterek Çocuğun Reşit Olması Halinde İştirak Nafakasının Yardım Nafakası Olarak Devamı İçin Çocuk Reşit Olduğunda Yeni Bir Dava Açmalıdır
Daha fazla oku
25 Ocak 2021
Danıştay, Duruşma Talebi Yerine Getirilmediği İçin, İdare Mahkemesi Kararını Bozdu
Daha fazla oku
24 Ocak 2021