Şikayete Tabi Olmayan Suçlarda Soruşturmada Şikayetçi Olmayan Kovuşturmada Katılan OlurYargıtay3. Ceza Dairesi
Esas : 2015/5138Karar : 2015/22944Karar Tarihi : 30.06.2015
“İçtihat Metni”Tebliğname No : 3 – 2013/251924MAHKEMESİ : Foça Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/05/2013NUMARASI : 2012/217 (E) ve 2013/173 (K)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;Müşteki vekilinin dosyada mevcut dilekçelerine göre temyiz isteminin, sanığın mahkumiyetine dair yaralama suçundan kurulan hükme yönelik olduğu kabul edilmiştir.Müşteki ve vekilinin yargılama aşamasında sanıktan şikayetçi olup katılma talebinde bulundukları; ancak müştekinin soruşturma aşamasında alınan ilk ifadesinde sanıktan şikayetçi olmaması gerekçesi katılma talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; takibi şikayete tabi olmayan kasten yaralama suçu yönünden soruşturma aşamasında şikayetçi olunmamasının yargılama sırasında davaya katılmaya engel teşkil etmeyeceği, bu itibarla katılma talebinde bulunan ve süresinde temyiz dilekçesi verip kararı temyiz ederek katılma iradesini gösteren müşteki ve vekilinin 5271 sayılı CMK’nin 260/1. ve 237/2. maddeleri uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu anlaşılmakla; kamu davasına katılma taleplerinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede,Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Adli tıp kriterlerine göre yaralanmanın yüzde sabit ize neden olup olmadığının tespit edilebilmesi için muayenenin olaydan en az 6 ay geçtikten sonra yapılması gerektiği, katılan hakkında yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olduğuna dair 21/03/2012 tarihli raporun ise olaydan 6 ay geçmeden düzenlendiği anlaşılmakla, muayene süresi yönünden adli tıp kriterlerine uygun olmayan rapor esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2) Sanığın eylemi neticesinde, katılanın yüzünde sabit iz ile birlikte hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen kemik kırığının meydana geldiğinin kabul edildiği olayda, fikri içtima kuralları gereğince sanık hakkında hüküm kurulurken yalnızca TCK’nin 87/1-c-son maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği, birden fazla nitelikli halin birlikte gerçekleşmesinin temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden, TCK’nin 87/3. maddesi gereğince de artırım yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.