Düğünde erkeğe takılan fakat, daha sonra koca tarafından eşine (kadına) verilen ziynet eşyaları için de kadının herhangi bir biçimde kabulü söz konusu olmadıkça ve aksi de kanıtlanmadıkça kocanın bu eşyaları eşine bağışladığı kabul edilir.
T.C. YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/469
Karar : 2015/19671“İçtihat Metni”
İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İZMİR 15. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 28/10/2014NUMARASI : 2013/868-2014/731
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı vekili, dava dilekçesi ile; davacıya takılan ziynetlerin hırsızlık korkusu ile banka kasasında saklandığını, kasanın iki anahtarının da ortak konutta olduğunu, davalının davacıyı dövdüğünü, ailesinin gelerek davacıyı hastaneye götürdüklerini, yetkisi bulunan davalının ziynetleri banka kasasından aldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ziynetlerin aynen iadesine; mümkün değil ise, bedeli olan 16.940.00.TL’nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; düğünde damada takılan altınların davalıya ait kişisel mal olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ;
a)5 adet 22 ayar Adana burma bilezik, 1 adedi 20.00 gr’dan toplam 8.030,00 TL,
b)2 adet 22 ayar bilezik, 1 adedi 15.00 gr olmak üzere toplam 2.409,00 TL,
c)1 adet 14 ayar takı bileziği 4.50 gr’dan toplam 288,00 TL,d)1 adet 22 ayar set takım, 55,00 gr’dan toplam 4.416,50 TL,
e)10 adet çeyrek altının 1 adedi 141,00 TL den toplam 1.410,00 TL’nin aynen; olmadığı takdirde bedeli olan 16.553,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına, örf ve adete, ülke gerçekleri ile yöresel geleneklere göre; evlenme sebebiyle, gerek ailelerce ve gerekse yakınlarınca kadına geleceğinin güvencesi olarak takılan ziynet eşyaları (altın vs.) emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece, düğünde davacı kadına bağışlanmış sayılır.
Aynı biçimde, düğünde erkeğe takılan fakat, daha sonra koca tarafından eşine (kadına) verilen ziynet eşyaları için de kadının herhangi bir biçimde kabulü söz konusu olmadıkça ve aksi de kanıtlanmadıkça kocanın bu eşyaları eşine bağışladığı kabul edilir.Somut olayda; aksi iddia ve ispat edilmediğine göre, düğünde erkeğe takılan ziynetler de, davalı tarafından davacıya bağışlanmış sayıldığından; bu eşyalar yönünden de, talebin kabulüne karar verilmesi gerekir iken; eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkındaki benzer makalelerimiz için tıklayın