Boşandığı Eşiyle Tekrar Evlenen Kadın Kıdem Tazminatı Alabilir Mi ?
Boşandığı eşiyle tekrar evlenen kadın kıdem tazminatı için ; iş akdini evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde bu sebeple sona erdirirse tazminat hakkının olup olmadığı tartışma konusu olmuştur. Nitekim eski eşiyle yeniden evlenmesinden daha çok muvazaalı yani hileli bir boşanma söz konusu olma ihtimali daha açık ifade ile sırf iş yerinden tazminat almak için önce hileli boşanıp sonra tekrar evlenerek tazminat almanın yolunu açma girişimine müsaade edilip edilmeyeceğidir. Evlilik sebebiyle iş akdini fesih hiçbir araştırma yapılmadan mutlak olarak uygulanacak mı, yoksa kanuna karşı hile niteliğindeki eylemler korunmayıp tazminat talebi ret mi edilecek?
Boşandığı eşiyle tekrar evlenen kadının tazminat hakkını tartışmadan önce evlilik sebebiyle iş akdinin feshi hakkında genel bilgilendirmeler yapalım.
Evlilik Sebebiyle İş Akdinin Feshi Halinde Kıdem Tazminatı Hakkı
Halen yürürlükte olan eski İş Kanununun 14.maddesi 4. Fıkrası incelendiğinde
“…….kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile iş sözleşmesini sona erdirmesi halinde…..”
Kadın işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kısaca izah edecek olursak kadın işçi resmi nikah kıyıldıktan sonra 1 yıl içerisinde işverene evlilik sebebiyle işi bırakmak istediğini bildirmesi halinde tazminata hak kazanır.Burada dikkat edilmesi gereken husus resmi olarak evlendikten sonra 1 yıl içinde işi bu sebeple bırakma isteğinin bildirilmesidir. Evlilikten önceki bir tarihte evlilik sebebiyle iş akdinin feshi yoluna giderseniz maalesef tazminat alamazsınız. Ayrıca 1 yıllık sürenin başlangıcı da resmi nikah tarihinden başlar. Düğün yapıldığı tarihten başlayacağı yönünde yanlış bir kanıya kapılmamanızı önemle tavsiye ederiz. Bu sebeplerle boşandığı eşiyle tekrar evlenen kadın olarak süreci bir işçi avukatından destek alarak yürütmeniz en sağlıklısı olacaktır.
Birden Fazla Kez Evlilik Sebebiyle İş Akdinin Feshi Mümkün Mü?
Kanunda evlilik sebebiyle fesih hakkının kullanılması konusunda bir sayı sınırı getirilmemiştir. Bu anlamda ikinci evliliğinde ya da daha fazla sayıda evlilikte her defasında evlilik sebebiyle kadının iş akdini feshetmesi ve tazminatını talep etmesi mümkündür.
1. Gerek Boşanma Gerekse de Yeniden Evlilik Gerçek Bir İşlem Olarak Yapılmış İse
Gerçekten hayatın insanın karşısına ne getireceği belli değildir. Bir insan eşinden anlaşamayarak gerçek bir boşanma gerçekleştirebilir. Boşanmadan sonra gelişen bir çok olay ( çocukların durumu, birilerinin araya girerek tarafları barıştırması, boşanmaya sebep olan sorunların sonradan çözüme kavuşması,vb… ) tarafları yeniden evlilik yolunda birleştirebilir. Ortada tazminat hakkını elde etmek amaçlı izlenen bir boşanma ve evlilik süreci değil de tamamen gerçek yaşanan olaylar sebebiyle yaşanan bir boşanma ve yeniden evlilik hali varsa bu durumda Yargıtay boşandığı eşiyle yeniden evlenip bu sebeple de iş akdini fesheden kadına tazminat hakkı tanımaktadır.
2. Sırf Kıdem Tazminatı Almak İçin Boşanıp Sonra Tekrar Eski Eşi İle Evlilik Yapılmış İse
Bu ihtimalde yukarıda yaptığımız açıklamadan da tahmin edileceği üzere kadın işçiye tazminat hakkı tanınmamaktadır . Nitekim
“……..Sırf tazminat almak için önce boşanıp sonra tekrar eski eşiyle yani boşandığı eşiyle tekrar evlenen kadın ın bu eylemi kanuna karşı hile niteliğindedir, dürüstlük kuralına aykırıdır………..”
Kanunumuza hakim olan bir ilke, kanuna karşı hile niteliğinde dürüstlükle bağdaşmayan eylem ve işlemlerin korunmayacağıdır. Bu ilke şartları taşıması halinde mutlak hakların talep edilebilmesini dahi engellemektedir. Bu şekilde dürüstlükle bağdaşmayan eylemler sergilediği ispat edilen kadının daha çarpıcı ifade ile tazminat alabilmek için Türk toplumunun temeli olan aile kurumunu oyuncak haline getirip araç olarak kullanması eyleminin hukuk düzeni tarafından korunması da mümkün değildir. İşin özü aile kurumunu tazminat alabilmek için aracı olarak kullanıp dürüstlükle bağdaşmayacak eylemler içerisine giren kadının boşandığı eşi ile tekrar evlenerek iş akdini feshedip tazminat istemesi talebi kabul edilemeyecektir.
Konuya İlişkin Yargıtay kararlarını inceleyelim
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 1990/9-52 E. 1990/84 K. Sayılı kararında
“……….Gerçekten 1475 sayılı iş Kanununun 14. Maddesi hükmüne göre, kadın işçinin hizmet akdini evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatı ödenir. Ancak İşçinin bu hakkını iyi niyet kurallarına uygun bir şekilde kullanmış olması gerekir. Kötü niyetli hallerde bu haktan yararlanması mümkün olamaz. Olayda davacının kocasından boşandıktan ve boşanma kararının kesinleşmesinden çok kısa bir süre sonra aynı şahısla tekrar evlendiği görülmektedir.
Davacının geçimsizlik sebebiyle açtığı boşanma davası 20.4.1988 tarihinde sonuçlanmış, boşanmaya dair karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, 27.5,1988 tarihinde de boşandığı kocası ile tekrar evlenmiş, hizmet akdini sona erdirerek işverenden kıdem tazminatını istemiş, işverence de kıdem tazminatı ödenmiştir. Bunu takiben işveren hataen ödeme yaptığını iddia ile davalı aleyhine bu istirdat davasını açmıştır. İşyerinde bir kısım kadın isçilerin de aynı şekilde hareket ettikleri, kocalarından boşanarak çok kısa bir süre sonra boşandıktan kocaları ile evlendikleri onlara da kıdem tazminatı ödendiği ve ödenen miktarların kendilerinden geri istendiği aynı gün temyizen incelemesi yapılan 16 adet dosyadan tespit edilebilmektedir.
Davacı idare vekili dava dilekçesinde bu mahiyette 64 kadar olayın mevcut olduğunu bildirmektedir. Bu durum, kanunda öngörülen bir hakkın kötüye kullanıldığını gösterir, Kanuna karşı hile durumunu da oluşturur. Bir hakkin suiistimalini ise, kanun korumaz. İşveren hataen ödediği miktarı geri isteyebilir. Olayda BK’nun 62. maddesine göre geri isteme hakkı gerçekleşmiştir……..”
Yine YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ 2010/4176 E., 2010/5420 K. sayılı kararında da
"..............Somut olayımızda, davacı kocasından 1.11.2004 tarihinde şiddetli geçimsizlikten boşanmıştır. Karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Boşanma dosya içeriğinde davalı eş boşanma istemine karşı koymamıştır. Dava tek oturumda bitmiştir. Davacı eski eşiyle 5.4.2005 tarihinde yeniden evlenmiştir. Davacı evlilik sebebiyle iş sözleşmesini 11.4.2005 tarihinde fesih etmiştir. Evliliğin kıdem tazminatına hak kazandıran hallerden olduğu tartışmasızdır. Ancak, davacı boşandıktan yaklaşık 5 ay sonra eski eşiyle evlenmiştir. Sözleşmeyi fesih ederek kıdem tazminatını evliliğini gerekçe yaparak Kanunun koruduğu himayeden yararlanmak istemiştir. Dinlenen tanık ifadeleri, maddi olgular önünde inandırıcılığı kabul edilemez. Davacı boşanma davasında eşinin kendisini aldattığından söz etmiş davalı karşı çıkmamıştır. Bu davada iş şartlarını gerekçe göstermiştir. Davacı çelişkili davranmıştır. Dürüstlük kuralına aykırı hakaret etmiştir…….."
Evlilik Sebebiyle İş Akdini Fesheden Kadın İşçi Fesihten Sonra Yeniden Bir İşte Çalışmaya Başlayabilir Mi?
Evlilik sebebiyle kıdem tazminatı alarak iş akdini feshedip işten ayrılan kadın işçi , daha sonra tekrar çalışmak isterse bu konuda yasal bir engel bulunmuyor.
Konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1988/9-225 E, 1988/369 K sayılı ilamında
"...Kadın işçiye tanınan bu hak aile birliğini koruma amacıyla getirilmiş olup çalışma hayatını evlilikle birlikte gereği gibi yürütemeyeceği düşüncesinde olan kadına yasa ile tanınmış bir olanaktır. Bir işyerinde çalışmakta iken evlenen bir kadın yasanın tanıdığı olanaktan yararlanarak kıdem tazminatını almak suretiyle ayrılmışsa daha sonraki dönemlerde çalışma hakkını kaybettiğinden söz edilemez. Diğer taraftan önceki işinden ayrılan kadın ayrılmasını hemen takiben çalışma hayatı ile evliliği öncekine göre daha kolaylıkla yürütebileceği yeni bir iş bularak çalışmasını da sürdürebilir…….." denilmektedir.
Kısacası evlilik sebebiyle iş akdini fesheden kadın işçi belirli bir süre bekleme şartı olmaksızın yeniden iş hayatına adım atabilir.
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.