Tanığın Bildirilen Adreste Bulunamaması Halinde Mahkemece Yapılması Gereken İş, Tanık Bildiren Tarafa Adres Göstermesi İçin, İşin Niteliğine Uygun Kesin Süre VermektirÖzet : Tanığın bildirilen adreste bulunamaması halinde mahkemece yapılması gereken iş, tanık bildiren tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre vermektir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır (m.240/3). Mahkemece, bu hüküm çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı şekilde “tanıkların hazır edilmesi” yönünde ara karar tesis edilmesi hatalıdır.
Yargıtay22. Hukuk Dairesi
Esas : 2017/26663Karar : 2020/278Karar Tarihi : 14.01.2020
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılarldan… Mühendislik İnş. Taah. ve Dış Tic. A.Ş. vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı İsteminin Özeti : Davacı vekili, davalılardan … Başkanlığına ait işyerinde diğer davalı şirket işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı … Mühendistlik İnşaat Taahhüt ve Dış Ticaret A.Ş. tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti : Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti : Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalı … Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu : Kararı, davacı vekili ile davalı … Mühendistlik İnşaat Taahhüt ve Dış Ticaret A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe : Taraflar arasında davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı uyuşmazlık konusudur.Savunma hakkı Anayasamızın ‘Hak Arama Hürriyeti’ başlıklı 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın “açıklama ve ispat hakkı”nı da içerdiği vurgulanmıştır.Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracaktır.6100 sayılı Kanunun 240. maddesinde tanık gösterme şekli düzenlenmiş olup, anılan hükme göre; tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez (m.240/2). Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır (m.240/3).Somut uyuşmazlıkta, davalı … Mühendistlik İnşaat Taahhüt ve Dış Ticaret A.Ş. tanığı … adına çıkartılan davetiye iade edilmiştir. Diğer davalı tanığı …’ın yeni adresinin ise davalı tarafça bildirildiği, tanığın dinlenilmesi için talimat mahkemesine yazı yazıldığı, ancak tanığa çıkartılan davetiyenin iade edilmesi nedeniyle, talimatın bila ikmal iade edildiği anlaşılmaktadır. Davalı tanıklarının dinlenemediğinin tespiti üzerine, mahkemece davalı tarafa tanık olarak isimlerini bildirdiği … ve …’ı bir sonraki celse hazır etmek üzere kesin süre verilmesine, tanıkların hazır edilmemesi halinde adı geçen tanıkları dinletmekten vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiş ise de, bu yöndeki karar 6100 sayılı Kanuna aykırıdır. Kanunda gerek tanıkların bildirilmesi gerekse dinlenilmesine ilişkin kurallar düzenlenmiş olup, somut olayda davalı tarafın tanıklarının bildirilen adreste bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre tanığın bildirilen adreste bulunamaması halinde mahkemece yapılması gereken iş, tanık bildiren tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre vermektir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır (m.240/3). Mahkemece, bu hüküm çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı şekilde “tanıkların hazır edilmesi” yönünde ara karar tesis edilmesi hatalıdır. Bir usul kuralının hatalı uygulanması sebebiyle davalı tanıklarının dinlenilmemesi, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayıcı niteliktedir. Temyiz edilen kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Related Posts
26 Ocak 2021
İşverene Ait İşyerinde Çalıştığının Tespitine Ve Yaşlılık Aylığı Almaya Hak Kazandığı
Daha fazla oku
28 Ocak 2021