Suç örgütü, hiyararşik ilişki 10. Ceza Dairesi 2009/19689 E. , 2014/4109 K.10. Ceza Dairesi 2009/19689 E. , 2014/4109 K.
“İçtihat Metni”Tebliğname No : 10 – 2009/250104Mahkeme : İSTANBUL 12. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 23.02.2009- 2007/284 esas ve 2009/25 karar Suçlar : a) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma
b) Suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: A) Sanık A.. D.. hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma, sanıklar H.. F.., Y.. F.. ve S.. K.. hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “Suç işlemek için örgüt kurma” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüte üye olmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.
Somut olayda; örgüt oluşturmak için sayısal yeterliliğin bulunduğu anlaşılmakta ise de; failler arasında hiyerarşik ilişki saptanamamıştır.
Açıklanan durum karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin ve buna bağlı olarak aynı Kanunun 188/5. maddesinin uygulanmasının koşullarının bulunmadığı gözetilmeden;
a) Sanık Aykut hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanıklar Hayrettin, Yaşar ve Selçuk hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçlarından beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
b) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı sanıkların cezasının TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrası uyarınca artırılması,
2- Sanıklar Aykut, Hayrettin ve Selçuk’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu, bir suç işleme kararının icrası kapsamında ve değişik zamanlarda birden fazla işlemeleri nedeniyle zincirleme suçun oluştuğu anlaşıldığından; sanıklar hakkında hükmolunan cezaların TCK’nın 43. maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 10.11.1992 doğumlu sanık Aykut’un ve 28.02.1992 doğumlu olan sanık Hayrettin’in suç tarihlerinde 15 yaşını doldurmamış oldukları gözetilmeden, sanıklar hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2. maddesi yerine 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
4- Hükmolunan adli para cezalarının; 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu’nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddeleri uyarınca sonuç ceza yönünden sanıklar Aykut, Hayrettin ve Selçuk’un kazanılmış haklarının saklı tutulmasına,
B) Sanık R.. U.. hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarını işlediğine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin delil bulunmadığı, yapılan aramada ele geçirilen 3 parça halinde net 1,1 gramdan ibaret esrarı kullanmak için bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine, satmak veya başkasına vermek amacıyla bulundurduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil elde edilemediği anlaşılmakla;
a) Sanığın suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
b) Sanığın sabit olan eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
27 Ocak 2021
Mahkeme Hakimine Hitaben, Hakiminiz de Karşı Tarafın Avukatlığını Yaptı, Davayı Onlara Kazandırdı Şeklindeki Sözleri Hakaret Suçunu Oluşturmaz
Daha fazla oku
28 Ocak 2021