Miktar Mahsup Edildikten Sonra Aradaki Farka HükmedilecektirÖzet : HAGB-hükmün açıklanması gerekmişse yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesindeki miktardan, ilk kararla verilen miktar mahsup edildikten sonra aradaki farka hükmedilecektir. Aksi halde sanığa, bir davada iki kez vekalet ücreti yüklenmiş olunacaktır.
Yargıtay2. Ceza Dairesi
Esas : 2020/582Karar : 2020/4488Karar Tarihi : 11/03/2020
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : Çocuk MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılan vekilinin, sadece katılan kurum lehine vekalet ücreti verilmemesi yönünden hükmü temyiz ettiği belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;Kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle 2.725,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiği, ancak mahkemenin 18/11/2011 tarihli ve 2010/272 Esas, 2011/1542 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararında katılan lehine 825,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğinden, bu miktarın mahsup edilerek, katılan lehine 1.900,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; “hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinden daha önce takdir edilen 825,00 TL vekalet ücretinin mahsup edildikten sonra kalan 1.900,00 TL vekalet ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınarak katılana verilmesine” karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay19. Ceza Dairesi
Esas : 2019/33582Karar : 2020/617Karar Tarihi : 29.01.2020
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza MahkemesiSUÇ : 5846 Sayılı Kanuna AykırılıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasında yasal olanak bulunmadığı halde, katılan vekili ve sanık uzlaşmayı kabul etmediklerini beyan etmiş ise de, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaştırma teklifinin ve uzlaştırmaya yönelik beyanların hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. maddesinde öngörülen suçlar yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253 ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,Kabule göre de;18.11.2015 tarihinde açıklanan hükümde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre; 18.10.2010 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararla verilen maktu vekalet ücreti mahsup edilerek (2.200 TL – 1.500 TL= 700 TL) ek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, açıklanan hükümde yeniden 2.200 TL’ye hükmedilmek suretiyle fazla vekalet ücreti tayin edilmesi,Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz anedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Related Posts
26 Ocak 2021
İş güvenliği etkilemediği sürece ara dinlenmesinde işçinin sigara içmesi
Daha fazla oku
25 Ocak 2021
Corona Virüs Sebebiyle Geçici Olarak Kapatılan Özel Yurtlarda Kalan Öğrencilerin Para İadesi Veya Taksit Ödemesi Sorununun Yönetmelik Hükümleri Doğrultusunda Değerlendirilmesi
Daha fazla oku
24 Ocak 2021