DENETİMLİ SERBESTLİĞİN İNFAZINDA
YARGITAY
4.CEZA DAİRESİ
ESAS NO : 2014/2525 KARAR NO : 2015/1863 KARAR TARİHİ : 22.01.2015
>DENETİMLİ SERBESTLİĞİN İNFAZINDA İHLAL EDİLEN SÜREYE KADAR GECEN ZAMAN—MAHSUP
>5275 sk 105/a
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 22.1.2015 tarih ve 2014/2525 Esas 2015/1863 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Şöyle ki;
“Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan hükümlü N. G. hakkında, Bolvadin Sulh Ceza Mahkemesinin 16/06/2009 tarihli ve 2008/157 esas, 2009/283 sayılı kararı ile verilen 8 ay 22 gün hapis cezasının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a eklenen 105/A maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik hükümlerinin hakkında uygulanması talebinin kabulü ile, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine ilişkin,
Bolvadin İnfaz Hakimliğinin 30/07/2013 tarihli ve 2013/379-382 sayılı kararını müteakip, düzenlenen denetim planı kapsamında hükümlünün 22/08/2013 tarihinde bireysel görüşmeye gitme ve 28/09/2013 tarihli imza atma yükümlülüklerini uyarılara rağmen yerine getirmemesi nedeniyle, hükümlünün tahliye edildiği 30/07/2013 tarihi ile karar tarihi olan 09/10/2013 tarihleri arasında kalan sürenin infaz edilmiş sayılarak, kapalı ceza infaz kurumuna iadesine dair, Bolvadin infaz Hakimliğinin 09/10/2013 tarihli ve 2013/379-382 sayılı ek kararına karşı Bolvadin Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın reddine dair, Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 25/10/2013 tarihli ve 2013/742 değişik iş sayılı kararının,
Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.01.2014 gün ve 3673 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine dair anılan mahkeme kararı sonrasında, hükümlünün tahliye edildiği 30/07/2013 tarihi ile denetime uymadığı son tarih olan 28/09/2013 tarihleri arasında kalan süresinin infaz edilmiş sayılarak, kapalı ceza infaz kurumuna iadesi kararı verilmesi gerektiğinin gözetilerek, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay: Hakaret suçundan hükümlü N. G. hakkındaki cezanın infazı sırasında Bolvadin İnfaz Hakimliğinin 30/07/2013 tarihli kararıyla, İnfaz Kanunu’nun 105/A maddesi uyarınca cezasının koşullu salıverme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, tahliye işlemi sonrasında sanığın 22.08.2013 ve 28.09.2013 tarihlerinde denetim planındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine, Bolvadin Cumhuriyet Başsavcılığı infaz bürosunun 08.10.2013 tarihli ihbar yazısı üzerine, Bolvadin İnfaz Hâkimliğinin 09/10/2013 tarihli kararıyla İnfaz Kanunu’nun 105/A-6-b maddesi uyarınca denetimli serbestlik kararının kaldırılarak kapalı cezaevine gönderilmesine ve hükümlünün tahliyesine karar verildiği 30.07.2013 tarihi ile kararın kaldırıldığı 09.10.2013 tarihleri arasındaki sürenin infaz edilmiş sayılmasına karar verildiği, o yer Cumhuriyet Başsavcılığının bu karara itirazının Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 25/10/2013 tarihli kararıyla reddedilmesi üzerine, kesin olan mercii kararına karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 105/A maddesi uyarınca cezasının koşullu salıverme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilen hükümlü hakkında, denetim planındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle İnfaz Hakimliğince verilen tedbirin geri alınmasına ilişkin kararda, infaz edildiği kabul edilen sürenin doğru gösterilip gösterilmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan (6) numaralı fıkrasında,
“(6) Hükümlünün;a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi,
b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi,
hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Denetimli serbestlik suretiyle hapis cezasının infazı, özgürlüğü bağlayıcı cezanın kanunlarla belirlenecek bir alt sınırının infaz kurumunda geçirilmesi koşuluyla, suçlunun kişiliğindeki gelişmeleri gözlemleyerek cezasının koşullu salıverilmeden önceki bir yılını dışarıda geçirmesini sağlayan bir tedbirdir. Bu yöntemde işlenen suçun, denetimli serbestlik açısından belirleyici bir niteliği bulunmamakta, verilen cezanın çekilen süresi ve iyi halli olma koşulları aranmaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; Bolvadin Cumhuriyet Başsavcılığı infaz bürosunun 08.10.2013 tarihli ihbar yazısı ve ekindeki evraklar incelendiğinde, hükümlünün tahliye edildikten sonra denetim planındaki yükümlülükleri bir süre yerine getirdiği ancak kendisine yapılan ihtaratlara rağmen, denetim planı kapsamında belirlenen 22/08/2013 tarihli bireysel görüşmeye gitmediği, 28/09/2013 tarihinde ise imza atma yükümlülüğünü yerine getirmediği görülmektedir.
Bu nedenle infaz hakimliğince, hükümlünün tahliye edildiği 30.07.2013 tarihi ile, denetim dosyasının kapatılmasına neden olan son ihlalin tespit edildiği, 28.09.2013 tarihleri arasındaki sürenin infaz edilmiş olduğu kabul edilerek, 28.09.2013 tarihinden sonraki sürelerin kapalı cezaevinde infazına karar verilmesi gerekirken, 30.07.2013 tarihi ile tedbirin kaldırılmasına dair kararın verildiği 09.10.2013 tarihleri arasındaki sürenin infaz edilmiş sayılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 25/10/2013 tarih ve 2013/742 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makaleelr için tıklayın