TCK MADDE 208 ÖZEL BELGEYİ BOZMAK,YOK ETMEK VEYA GİZLEMEKGerçek bir özel belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK MADDE 208’NİN GEREKÇESİ
Maddede, özel belgeyi bozmak, yok etmek ve gizlemek fiilleri, özel belgede sahtecilik suçundan ayrı bir suç olarak ceza yaptırımı altına alınmıştır.Suçun konusu, hukuken geçerli, yani gerçek bir özel belgedir.Söz konusu suçu oluşturan seçimlik hareketler, özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemektir.Gerçek bir özel belge üzerindeki yazıları örneğin boyamak, karalamak veya silmek suretiyle okunamaz hâle getirmek, belgeyi yırtmak, yakmak veya gizlemek fiilleri bu suçu oluşturur.Gizleme hâlinde, belge varlığını ve bütünlüğünü muhafaza etmektedir. Gizlenen belge, kişilerin nezdinde bulunan özel belge olabileceği gibi, özel veya kamuya ait bir kurum veya kuruluşta muhafaza edilen özel belge de olabilir. Noterde muhafaza edilen vasiyetname, bu ikinci hâle örnek teşkil eder.Bir özel belgenin, örneğin bir uyuşmazlık bağlamında mahkemeden istenmesine karşılık; gerçeğe aykırı olarak, mevcut olmadığının veya bulunamadığının bildirilmesi hâlinde, bu suç oluşur. Ancak, bir suça ilişkin olarak yapılan soruşturma veya kovuşturma kapsamında istenen belgelerin verilmemesi hâlinde, özel belgenin gizlenmesi suçunun değil, suç delillerini gizleme suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir.Gizleme olgusu, özel belgenin nezdinde bulunduğu kişiden ya da kurum veya kuruluştan çalınması suretiyle de gerçekleşebilir. Ancak, bu durumda, hırsızlık suçundan dolayı değil, özel belgenin gizlenmesi suçundan dolayı hüküm tesis edilmelidir.
TCK MADDE 208 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay21. Ceza Dairesi
Esas : 2015/1241Karar: 2015/1161 Karar Tarihi : 14.05.2015
1- )Sanık tarafından yırtılan suça konu senetlerin parçaları bir araya getirildiğinde Türk Ticaret Kanununda yazılı unsurlarının tam olması durumunda eylemin 205. maddesindeki “resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme”, unsurlarının tam olmaması durumunda ise 208. maddesindeki “özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme” suçunu oluşturacağı cihetle, savcılık ifadesinde yırtılan senet parçalarının kendisinde olduğunu beyan etmesi karşısında, mümkün olduğu takdirde suça konu senet parçalarının katılandan temin edilip incelenerek, yasal unsurlarının tam olup olmadığının değerlendirilmemesi,2- ) Sanığın yırttığı senedin parçaları bir araya getirilip yapıştırıldığında hak sahibinin bu senetten yararlanma olanağının bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna göre eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının karar yerinde tartışılmaması,3- ) 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca hapis cezası ertelenen sanık hakkında kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğuna hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay11. Ceza Dairesi
Esas : 2013/10009 Karar : 2015/25819 Karar Tarihi : 29.04.2015
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda belgeyi yok etmek, bozmak veya gizlemek suçunun konusunun resmi evrak olması halinde 205. özel evrak olması durumunda ise uygulanması gerekmesine nazaran, resmi belge ile özel belgenin gerek sahtecilik gerek bozmak, yok etmek veya gizlemek suçları açısından ayrı ayrı düzenlendiği cihetle, suça konu yırtıldığı iddia olunan senetlerin ele geçirilememiş olması ve parçalarının bir araya getirtilip TTK’nın 688. maddesinde sayılan yasal unsurları taşıyıp taşımadığının saptanamaması karşısında; “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince suçun konusunu oluşturan senetlerin özel belge niteliğinde sayılması gerektiği cihetle, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 208. maddesine göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 29.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.