Kişinin;a) Kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması,b) Tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapması, Halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.2) Birinci fıkra hükmü, özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında yapılan yalan tanıklık hallerinde uygulanmaz.
TCK MADDE 273’ÜN GEREKÇESİ
Madde metninde yalan tanıklık suçu ile ilgili şahsî cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebepler hakkında düzenleme yapılmıştır. Birinci fıkraya göre; belli akrabalık ilişkisi içinde bulunulan kişiler aleyhine yalan tanıklık yapılması hâlinde ya da tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kişi hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. Maddenin ikinci fıkrasında ise, birinci fıkrada düzenlenen şahsî cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebeplere ilişkin hükmün özel hukuk uyuşmazlıkları bağlamında yapılan yalan tanıklık hâllerinde uygulanmayacağı kabul edilmiştir.
TCK MADDE 273 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay8. Ceza Dairesi
Esas : 2017/14150Karar : 2018/517Karar Tarihi : 17.01.2018
Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-) Sanığın tanık olarak dinlendiği davaya konu olayda tebligat yapan posta dağıtıcısı sıfatıyla yer aldığı ve tebligatı usulüne uygun yapmadığı ve sahte düzenlediğini söylemesi durumunda kendisinin de TCK’da düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanacağı sonucu çıkacağına göre, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu yöndeki uygulamaları ve 1982 Anayasası’nın “Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.” şeklindeki hükmü gözetilerek sanığın bu olayda CMK.nun 48. madde uyarınca tanıklıktan çekinme hakkı bulunduğu, kendisine bu yönde hatırlatma yapılması gerekirken hatırlatma yapılmadan beyanının alındığının anlaşılması karşısında TCK.nun 273/1…b maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule ve uygulamaya göre de;2-) 25.03.2010 olan suç tarihinin, 2013 olarak yanlış gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/2…c maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay16. Ceza Dairesi
Esas : 2016/335Karar : 2016/3795 Karar Tarihi : 9.06.2016
Sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,1-Suça konu olayda tarafların sanığın amcası ve dayısı olduğuna dair iddia ve savunma karşısında; sanığa ait vukuatlı nüfus aile kayıt tablosu getirtilip, tanıklıktan çekinme hakkı olup olmadığı ve bu hakkının kendisine hatırlatılıp hatırlatılmadığı belirlenerek, hakkında TCK’nın 273/1-b. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,Kabul ve uygulamaya göre de;2-TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
28 Ocak 2021
TCK MADDE 301 TÜRK MİLLETİNİ,TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ,DEVLETİN KURUM VE ORGANLARINI AŞAĞILAMA SUÇU
Daha fazla oku
25 Ocak 2021
Eş Rızası Alınmadan İcra Kefilliğinin Ve İcra Kefalet Sözleşmesine Dayalı Taahhüdün Geçersiz Olduğu Ve Ceza Verilemeyeceği.
Daha fazla oku
29 Ocak 2021