Tutukluluğun Gözden Geçirilmesi Nedir ?
Ceza yargılamasında bir tedbir olan tutukluluk; delillerin toplanması, şüphelinin veya sanığın adaletten kaçmasının engellenmesi amacıyla uygulanan ve kişi hürriyeti ile güvenliği hakkını kısıtlayan en ağır koruma tedbiridir. Bu nedenle; mümkün olduğu kadar tutukluluktan kaçınılması, tutukluluğun kısa tutulması, gerekliliği ortadan kalktığı ilk anda sonlandırılması, yerine tercihen adli kontrol uygulanması, Ceza Muhakemesi Kanunu 103, 104 ve 108. maddeler uyarınca mümkün olan ilk zamanda cumhuriyet savcısının tutuklama kararını re’sen geri alması veya kaldırılmasını hakimden istemesi, şüpheli veya sanığın veya müdafiin her zaman tutukluluğun sonlandırılmasını talep etme hakkının olması ve nihayette hakimlik veya mahkemece tutukluluğun en geç otuzar günlük sürelerde incelenmesi usulleri kabul edilmiştir.
CMK m.103’de cumhuriyet savcısının tutuklama kararının geri alınmasını istemesi düzenlenmekle birlikte, maddenin ikinci fıkrasında cumhuriyet savcısının da soruşturma evresinde gereksiz olduğu kanaatine varması halinde adli kontrol veya tutuklama tedbirini re’sen kaldırabileceği ifade edilmiştir. Bununla birlikte uygulamada, cumhuriyet savcılarının gereksiz olduğu anlaşılan tutuklamayı re’sen sonlandırmak suretiyle şüpheliyi serbest bırakmadığı ve mümkün olduğu kadar CMK m.103/1 uyarınca şüphelinin serbest bırakılmasına dair mütalaa ile birlikte bu işi sulh ceza hakimliklerine havale ettikleri görülmektedir. Ayrıca; tutuklamanın sonlanmasını, fakat yerine adli kontrol uygulanmasını isteyen cumhuriyet savcısı, adli kontrolü re’sen kaldırma yetkisine sahip olmakla beraber, adli kontrol tatbiki için sulh ceza hakimliğinden talepte bulunmalıdır.
Tutuklu bulunan şüpheli bakımından tutukluluğun kaldırılıp yerine adli kontrol uygulanması talebi; artık bu aşamada cumhuriyet savcısı re’sen tutukluluğa son veremeyeceğinden, tutukluluğun kaldırılıp yerine adli kontrol uygulanması istemi ile sulh ceza hakimliğine başvurmasını gerekli kılar. Aksi halde, hakkında adli kontrol tedbiri bulunmayan şüphelinin re’sen cumhuriyet savcısı tarafından adli kontrole tabi tutulması mümkün değildir.
Kanun koyucu; mümkün olduğu kadar kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ilgilendiren, diğer kişi hak ve hürriyetlerine kısıtlama getiren tedbirlerin tatbikinin kararını veya gecikmesinde zarar bulunan hallerde kanunla yetkili kılınan makamca tatbik edilen kısıtlamaların tasdikini hakime bırakmıştır.
CMK m.104’de ise, tutuklu şüpheli veya sanık ile avukatlarının soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında tutukluluğun sonlandırılıp salıverilme talebinde bulunma hakları düzenlenmiştir. Kanun koyucu bu noktada, tutuklu şüpheli veya sanık ile avukatları için salıverilme istemleri yönünden başvurma süresi, sayısı ve sebebi ile ilgili sınırlama öngörmemiştir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın