TCK MADDE 124 HABERLEŞMENİN ENGELLENMESİ1) Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.2) Kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi hukuka aykırı olarak engelleyen kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.3) Her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi halinde, ikinci fıkra hükmüne göre cezaya hükmolunur.
TCK MADDE 124’ÜN GEREKÇESİ
Madde metninde haberleşmenin engellenmesi, suç olarak tanımlanmıştır. Bu suç tanımı ile bir anayasal hak olan haberleşme hürriyeti güvence altına alınmıştır.Maddenin birinci fıkrasında, kişiler arasındaki haberleşmenin engellenmesi, suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun konusu, belirli kişiler arasındaki haberleşmedir. Haberleşmenin yapıldığı araç önemli değildir. Bu haberleşme, örneğin mektupla veya telefonla yapılabilir. Haberleşmenin engellenmesi, çeşitli suretlerde gerçekleşebilir. Örneğin posta kutusundaki mektupların yırtılması, bir kişiye gönderilen mektupların ilgilisine verilmeyip çöp kutusuna atılması, telefon hatlarının kesilmesi, oluşturulan manyetik alanla telefon görüşmelerinin yapılamaz hâle getirilmesi gibi fiiller, söz konusu suçu oluşturur.Fıkra metninde, haberleşmenin engellenmesinin hukuka aykırı olması özellikle vurgulanmıştır. Bu bakımdan, örneğin cezaevinde cezası infaz edilen bir hükümlünün haberleşmesinde olduğu gibi haberleşme hürriyetine bir kamu görevinin gereği olarak sınırlama getirilmesi hâllerinde, fiil hukuka uygun olduğu için, söz konusu suç oluşmayacaktır.Maddenin ikinci fıkrasında, kamu kurumları arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.Üçüncü fıkrada ise, her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi, keza ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Örneğin bir gazete veya derginin dağıtımının ya da belli bir radyo veya televizyon yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi, bu suçu oluşturur.Söz konusu suçun oluşabilmesi için, yayının engellenmesinin hukuka aykırı olması gerektiği fıkra metninde özellikle vurgulanmıştır. Örneğin, bir basın ve yayın aracıyla suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla veya işlenmiş olan bir suç nedeniyle, Anayasa ve kanunlarda belirlenen koşullara ve ayrıca, hukukun genel prensiplerine uygun olarak, koruma veya güvenlik tedbiri uygulanması suretiyle yayının engellenmesi hâlinde, bu suç oluşmayacaktır.
TCK MADDE 124 HABERLEŞMENIN ENGELLENMESI YARGITAY KARARLARI
Yargıtay14. Ceza Dairesi
Esas : 2019/2090Karar : 2019/11141Karar Tarihi : 30.09.2019
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Ceza DairesiSUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin engellenmesiHÜKÜM : Sanığın çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyeti ile haberleşmenin engellenmesi suçundan beraatine dair … 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.03.2017 gün ve 2015/347 Esas,2017/43 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükümlerin kaldırılarak çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli yağma suçlarından mahkumiyetineBölge adliye mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:5271 sayılı CMK’nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNESanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlenmesi sırasında şiş kullanılması nedeniyle TCK’nın 109/3. maddesinin (f) bendinin yanı sıra (a) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.5271 sayılı CMK’nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesindevaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak sanığın çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, nitelikli yağma suçlarından mahkumiyetine dair kurulan hükümlere yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisinin temyiz isteminin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin… Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 30.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay18. Ceza Dairesi
Esas : 2018/8355Karar : 2019/2298Karar Tarihi : 05/02/2019
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, haberleşmenin engellenmesi, hakaret, kasten yaralama, mala zarar vermeHÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya görüşüldü:Sanık müdafii ve katılanın temyizinin tehdit, haberleşmenin engellenmesi, hakaret, kasten yaralama, mala zarar verme suçlarına yönelik olması karşısında, tebliğname tarihine, temyizin kapsamına, 6572 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile değişik Yargıtay Kanunu’nun geçici 14. maddesi uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulu’nun hazırlamış olduğu işbölümü kararına göre işin incelenmesi Yüksek 8. Ceza Dairesi’nin görevine girdiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 05/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. Yargıtay18. Ceza Dairesi
Esas : 2017/348Karar : 2019/2857Karar Tarihi : 12/02/2019
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Haberleşmenin engellenmesiHÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Bozmaya uyularak yapılan yargılamada,vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Yerel Mahkeme’nin 07/03/2011 tarih ve 2010/92 Esas, 2011/32 sayılı kararının sanıkların müdafileri ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 30/06/2015 tarih ve 2012/29958 Esas, 2015/42317 Karar sayılı ilamı ile katılanın olay tarihinde kullandığı cep telefonunun IMEI numarası tespit edilip olay gününden itibaren herhangi bir telefon hattı ile kullanılıp kullanılmadığı kullanılmış ise bu hat sahiplerinin sanıklarla irtibatının olup olmadığı hususlarının araştırılıp sonucuna göre sanıkların kastı ve hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu halde, katılanın savcılık aşamasında alınan 15/01/2010 tarihli beyanında olay tarihinde kullandığını belirttiği 0545 527 87 15 numaralı cep telefonuna ait 358055010412260 IMEI numarasının başka abonelerce kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi gerekirken farklı bir telefon ve bu telefona ait IMEI numarası üzerinden sorgulama yapılması üzerine alınan beyanlara dayanılarak karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanıklar …, …, …’ın müdafileri ve katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.