Tapu İptali Ve Tescili İle Aile Konutu Şerhi Konulması
1.) Tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebiyle dava açabilmek için ilgili tapu müdürlüğüne bu yönde başvurulmuş olmasına rağmen talebin yerine getirilmemiş olduğunun belgelendirilmesinin dava şartı olduğu.
2.) Evlilik boşanma ile sona ermişse dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybedeceğinden “eş rızası alınmadığından 3.kişiye karşı açılan” tapu iptal ve tescil davası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekir.
Yargıtay2. Hukuk Dairesi
Esas : 2018/3963Karar : 2018/13802 Karar Tarihi : 29.11.2018
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil – Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı … Akay tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-davalı kadın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuş, bu dava 14.5.2015 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu‘nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanun’la değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur.

Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir. Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir.(HMK m. 115/1)
O halde, davanın hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı-davalı kadın tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir.
Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinin “aile konutuna” sağladığı koruma sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden, tarafların 03.01.2018 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir.
Bu husus gözetilerek konusuz kalan tapu iptal ve tescil davası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3-Davalı-davacı … … birleşen davasında tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuş, birleşen dava 18.11.2015 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanun‘la değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir.
Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur.
Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir. Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. (HMK m. 115/1).
O halde, birleşen davanın hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan esastan ret hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
TMK- II. Aile konutuMadde 194-Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir.(1)Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.(1) 6/2/2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “şerhin verilmesini” ibaresinden sonra gelmek üzere “tapu müdürlüğünden” ibaresi eklenmiştir.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın