İşyeri sırlarını kopyalayan işçinin durumuna geçmeden önce İşçi işveren ilişkisinde en hassas noktalardan birisi işçinin sır saklama yükümlülüğüne değinerek konumuza giriş yapalım. Sır saklama yükümlülüğü işçinin sadakat borcunun bir parçasıdır. İşçinin sadakat borcunun temel düzenlemesi ise Türk Borçlar Kanununda kendisine yer edinmiştir.
TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 396/4
“……….İşçi, iş gördüğü sırada öğrendiği, özellikle üretim ve iş sırları gibi bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz. İşverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde işçi, hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sır saklamakla yükümlüdür………”
Dikkat edileceği üzere işyeri sırlarını açıklamama, kendi yararına kullanmama yükümlülüğü yalnızca iş ilişkisi devam ederken değil iş ilişkisi sona ermesi halinde dahi devam etmektedir. Bu hususta kanun koyucu sır saklama yükümlülüğüne özel bir önem göstermiştir. Burada şu hususa dikkat etmek gerekir. İşverenin sırrı deyince aklınıza sanki hukuka aykırı saklanan gizlenen şeyler gelebilir ama öyle değil. Ticari bir işletmenin pazarlama teknikleri, üretim metotları, müşteri portföyü, alacak ve borç ilişkileri gibi çok sayıda kendine özel durumu vardır. İşyeri sırlarını geniş açıdan düşünmek gerekir.
Çalışanlar da iş ilişkisi başından itibaren bu bilgilere doğal olarak vakıf olmaktadır. Örneğin, yeni bir ürün piyasaya sürecek şirketin henüz kimsenin haberi yokken ve üründen kar beklentisi çok yüksekken, üretim başlangıcında bu bilgiye vakıf olan işçilerin bu bilgileri başka yere sızdırması o işletmeye büyük bir zarar verebilir. Tüm beklentileri ve emekleri işyeri sırlarını kopyalayan veya başka bir yere sızdıran bir personel yüzünden heba olan bir şirket düşünün. Bu sebeple de kanun koyucu bu meseleye özel olarak değinmiştir ve önem vermiştir.
İşveren Sır Saklama Yükümlülüğünün İhlali Durumu İçin İş Sözleşmesinde Cezai Şart Kararlaştırabilir Mi?
İş Sözleşmesinde cezai şart düzenlemeye ilişkin durumlara gerek kanun gerekse de yargı her zaman ihtiyatlı yaklaşmaktadır. Nitekim bazı zaman işçilerin çalışma özgürlüğünü ihlal edecek boyutlara varan ağır cezai şartlar karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla sözleşme özgürlüğü adı altında çok ağır ve ekonomik mahva neden olacak düzenlemeler yapılması durumunda kanun ve yargı dur orada demekte ve bu tarz maddeleri geçersiz kabul etmekte ya da indirime giderek çözüm üretmektedir.
Cezanın miktarı, geçersizliği ve indirilmesi
MADDE 182- Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler.
Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez.
Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.
İşyerinin sırlarını kopyalayan işçinin durumu içinde veya sır saklama yükümlülüğünün çeşitli şekillerde ihlali için de TBK 182 de sayılan şartlara uygun olduğu ölçüde kararlaştırılan cezai şart hükümleri de geçerli olacaktır. Hatta yine Türk Borçlar Kanununda 420.madde de öngörülen tek taraflı işçi aleyhine cezai şart kararlaştırılamaz yönündeki hüküm sır saklama yükümlülüğün ihlalinde aranan bir şart değildir. Sır saklama yükümlülüğüne gerçekten ayrı bir önem verildiği görülmektedir.

Sır Saklama Yükümlülüğünü İhlal Eden İşçi İşten Tazminatsız Çıkarılabilir Mi?
Bu soruya cevabımız evettir. İşyerinin sırları konusunda gerek kanun koyucu gerek yargı dikkatli davranmakta ve bu konuda işverenin ölçülü olmak kaydıyla menfaatlerine saygı duymaktadır. Kanunda emredici hükümlerle ve özel olarak işçiye yüklenen sır saklama yükümlülüğünün ihlal edilmesi işveren için derhal ve haklı fesih sebebidir. Elbette işverenin işçisinin sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiğini ispat etmesi ve haklı menfaatinin zarara uğradığını ispat etmesi gerekir. Bu şartlar oluşmuş ise işçi tazminatsız olarak işten çıkarılabilir. Hatta iş sözleşmesinde öngörülmüş olması halinde işçi işverene cezai şart ödemek zorunda kalacaktır.
İşyeri sırlarını kopyalayan işçinin durumuna ilişkin Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2018/4159 E. , 2020/19615 K. Sayılı kararı vererek anlaşılmasını kolaylaştıralım.
“……..Davacı şirket teknoloji firması olup davalı işçi ile imzalanan iş sözleşmesinin 11. maddesinde bentler halinde gizlilik ve bilgi güvenliğine ilişkin kurallara yer verilmiş, işçinin bilgi güvenliği kurallarına uyması gerektiğini açıklamış, gizlilik ve bilgi güvenliği kurallarına aykırılık halinde işverene 150.000 TL cezai şart ödeneceği kurala bağlanmıştır. Sözü edilen iş sözleşmesi hükmü gizlilik ve bilgi güvenliği yükümlülüklerinin ihlaline bağlı cezai şart öngörmekte olup bu durumda cezai şartın iki taraflı olmadığından bahisle geçersizliğinden söz edilemez. Zira cezai şartın karşılığı işçinin öngörülen yükümlülüklere aykırı davranması olup Mahkemece salt TBK’nun 420. maddesine dayalı olarak davanın reddi hatalıdır.
Dosya içinde bulunan ve davalı işçiye imzalatılmış olan bilgi sistemi güvenlik kurallarının 5.3.2 maddesinde;”…’den yazılı izin almaksızın kullanıcı …’in ağlarını kullanarak şirketin dışındaki kişisel mail kutularına(şirket dışındaki kendi kişisel mail kutusu dahil) veya diğer mail adreslerine …’in ticari ve ticari olmayan faaliyetleri ile ilgili bilgiler dahil olmak üzere …’in gizli bilgilerini gönderemez.” ile 5.3.3. maddesinde; “…’den yazılı izin almaksızın kullanıcı usb, kızılötesi, bluetooth vb. Bağlantıları kullanarak …’in bilgisayardan özel kayıt cihazlarına veya bilgisayarlarına …’in ticari ve ticari olmayan faaliyetleri ile ilgili bilgiler dahil olmak üzere veri aktaramaz.” şeklinde kurallara yer verilmiş olup davacının işverene ait 51 adet bilgileri kendi cep telefonuna indirdiği tartışmasız durumdadır. Mahkemece bu konuda bilirkişi raporu alınmış olup kopyaların data niteliği taşıdığını ve çokluğu dikkate alındığında ders çalışmak için indirimin düşünülemeyeceği, davalı işçinin sır saklama yükümlülüğü aykırı davrandığı sonucuna varılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı işçinin sır saklama yükümlülüğünü, gizlilik ile bilgi güvenliği kurallarına aykırılık davrandığı anlaşılmakta olup iş sözleşmesinin 11. maddesindeki cezai şartın koşulları oluşmuştur. Mahkemece TBK’nun 182/son maddesi değerlendirilerek indirim yönünden bir karar verilerek istekle ilgili hüküm kurulması gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

İşveren İşçisinin Sır Saklama Yükümlülüğünü İhlal Etmesi Nedeniyle ya da İşyeri Sırlarını Kopyalayan İşçinin Eylemi Nedeniyle Doğmuş Zararlarını İşçiden Talep Etmesi Mümkün müdür?
Burada önemli olan husus cezai şart ile maddi zararların karşılığı olan tazminat haklarını karıştırmamak gerekir. Sözleşmede kararlaştırılan cezai şart yine sözleşmede özellikle önem verilen bazı hususlara riayet edilmesini güçlendirmek ve ihlali halinde oluşan zararlardan hariç ayrı bir yükümlülük yükleyen bir hükümdür. Tazminat talebi ise tamamen ilgili eylem nedeniyle oluşan zararların istenmesidir. Yani tazminatta sınır zarar kadardır. Sözleşmede belirtilmemiş olsa dahi işçinin sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle işveren uğradığı maddi ve manevi zararları talep edebilecektir. Cezai şart ise sözleşmede düzenlenmediği sürece talep edilemeyecektir.
Sonuç Olarak ;
1- İşçinin işverene karşı en önemli borçlarından birisi olan sadakat borcunun bir çeşidi de sır saklama yükümlülüğüdür.
2-. İşçinin işyerinin sırlarını kopyalaması sır saklama yükümlülüğünün ihlali niteliğinde bir eylem olarak kabul edilmektedir.
3- İşçinin sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde işveren işçisini tazminatsız ve bildirimsiz haklı olarak işten çıkarma hakkı vardır. İşçinin bu yükümlülüğünü ihlal ettiğini ise işveren ispat etmek zorundadır.
4- İşçinin sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesi hali için iş sözleşmesinde cezai şart kararlaştırılabilir. Cezai şartın tek taraflı işçi aleyhine kararlaştırılmayacağı yönündeki kural bu durum için uygulanmaz. Cezai şartın işçinin ekonomik mahvına yol açmaması ve işverenin haklı menfaatlerini koruyacak ölçülülükte olmalıdır.
5-İşyerinin sırlarını kopyalayan işçinin veya başka şekilde sır saklama yükümlülüğünü ihlal eden işçinin bu eylemi nedeniyle işverenin uğradığı maddi ve manevi zararları işçiden talep etme hakkı vardır.
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.