Tedviren Görevlendirilen Memura Tazminat ve Vekalet Aylığı Ödenmez
Özet : Kamu kurumlarınca bazı durumlarda atanılacak kadroya atanma şartlarını taşımayan kişiler çeşitli nedenlerle ilgili görevleri yürütmek üzere tedviren görevlendirilmektedirler. Tedviren görevlendirilen kişiler yapmış oldukları görevlerden ve üstlenmiş oldukları sorumluluklardan dolayı bazı durumlarda idarelerinden zam tazminat farkları ile vekalet aylığı talebinde bulunmaktadırlar.
Tedviren yapılan görevlendirmelerde ödenen zam ve tazminatlar ile vekalet aylıkları sayıştay başkanlığınca ilgililer adına borç çıkarılmaktadır.Tedviren yapılan görevlendirme neticesinde ödenmeyen zam ve tazminatlar ile vekalet aylığının ödenmesi için dava açan bir memur hakkında verilmiş Danıştay kararınında tedviren yapılan görevlendirmelerde zam tazminat farkı ile vekalet aylığının ödenmeyeceğine hükmedilmiştir.
Danıştay
2.Daire
Esas : 2008/4125
Karar : 2009/294
Karar Tarihi : 27.01.2009
Özeti : Asilde aranan şartlara sahip olmayan davacının, malmüdürlüğü görevini tedviren yürütmesi nedeniyle, kendisine tazminat şeklinde olsa dahi vekalet aylığı ödenemeyeceği hakkında.
Kararın Düzeltilmesini İsteyen (Davalı): Maliye Bakanlığı Diğer Davalı : Gümüşhane Valiliği Karşı Taraf : …
İsteğin Özeti : Trabzon İdare Mahkemesi’nin 21.04.2005 günlü, E:2004/1240, K:2005/389 sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onbirinci Dairesi’nin 02.11.2007 günlü, E:2005/2605, K:2007/7696 sayılı kararının davalı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakiminin Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısının Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü: Dava, … Malmüdürlüğü’nde Muhasebe Memuru olan ve Malmüdürlüğü görevini tedviren yürütmekle görevlendirilen davacı tarafından, 04.08.2003 – 02.09.2003 tarihleri arası 30 gün, 30.09.2003 – 12.10.2003 tarihleri arası 12 gün olmak üzere toplam 42 gün ve 02.08.2004 tarihinden itibaren de görevde kaldığı sürece mahrum kaldığı vekalet aylığı ve tazminatlarının ödenmesi için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 18.08.2004 günlü işlemin iptali ile yoksun kalınan vekalet aylığı ve tazminatların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Trabzon İdare Mahkemesi’nin 21.04.2005 günlü, E:2004/1240, K:2005/389 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesi ve 99 seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği‘nde, vekalet görevi ve vekalet aylığı verilmesi koşullarının belirlendiği, Maliye Bakanlığı Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin 31. maddesinde, malmüdürlüğü görevinin (C) hizmet grubunda yer aldığı, bu göreve atanabilmek için (D) hizmet grubunda yer alan görevlerde veya denetmen kadrolarında en az iki yıl çalışmış olma şartı öngörüldüğü, 657 sayılı Yasa’da bir görevin tedviren yürütülmesine ilişkin bir hükme yer verilmemiş olmakla beraber, yukarıda sözü geçen tebliğ uyarınca idarece tedvir görevi verilen kişinin Anayasa’nın angaryayı yasaklayan 18. maddesi hükmü uyarınca fiilen yürüttüğü görev karşılığı bazı maddi haklara sahip olacağı, bu tazminat miktarının hesaplanmasında o görev için verilecek vekalet aylığının esas alınması gerektiği, buna göre, asilde aranılan koşulları taşımaması nedeniyle vekaleten atanması yolundaki başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği, ancak, malmüdürlüğü görevini tedviren yürütmekle görevlendirilen davacıya fiilen yürüttüğü bu görev nedeniyle başvuru tarihinden itibaren vekalet aylığına eşdeğer tutarda bir meblağın tazminat olarak ödenmesi gerektiği, başvuru tarihinden önceki döneme ilişkin maddi kayıpların tazminine ilişkin istemin süre aşımı yönünden incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu 18.08.2004 günlü işlemin iptali istemine yönelik davanın reddine, vekalet aylığına tekabül edecek tazminat isteminin ise kısmen kabulüyle başvuru tarihi olan 04.10.2004 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle vekalet aylığına tekabül edecek orandaki tazminatın davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine, vekalet aylığına eşdeğer tutarda tazminat dışındaki tazminat isteminin reddine, başvuru tarihinden önceki döneme ait tazminat isteminin ise süre aşımı yönünden reddine hükmedilmiştir.
Davalı idarenin, anılan kararın kabule ilişkin kısmına karşı yapmış olduğu temyiz başvurusu Danıştay Onbirinci Dairesi’nin 02.11.2007 günlü, E:2005/2605, K:2007/7696 sayılı kararıyla reddedilerek İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.
Davalı idare, davacının Malmüdürlüğü’ne atanabilmek için gerekli şartları taşımadığından, tazmin şeklinde olsa dahi davacıya vekalet aylığının ödenmesinin mümkün olmadığını öne sürmekte ve karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının bozulmasını istemektedir.
Davalı idare tarafından verilen karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54/1-c maddesine uygun bulunduğundan, Danıştay Onbirinci Dairesi’nin 02.11.2007 günlü, E:2005/2605, K:2007/7696 sayılı karar kaldırılarak uyuşmazlığın esasına geçildi.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesinde vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları düzenlemiş olup, maddenin ilk paragrafında “Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedeniyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir.” hükmüne yer verildikten sonra, Kanun’un 174. maddesinde vekalet aylıklarının ödenebilmesi için görevin fiilen yapılmasının şart olduğu, aynı Kanun’un 175. maddesine 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesi ile eklenen paragrafta da kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşımasının zorunlu olduğu hükümleri yer almıştır.
17.05.1987 günlü, 19463 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 99 sayılı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nde ise; “1- Bir görevin vekaleten yürütülmesi halinde görevin gerekleri ve nitelikleri değişmeyeceğinden bu görevi vekaleten yürütecek olanların asil memurda aranan şartlara sahip olmaları gerekmektedir. Bu sebeple; a) 1-4. dereceli kadrolara vekalet edeceklerin 657 sayılı Kanun’un 68. maddesinde belirtilen şartları haiz olmaları, b) 5-15. dereceli kadrolara vekalet ettirileceklerin öğrenim durumları itibariyle tesbit olunan yükseltebilecek dereceyi aşmamak kaydıyla vekalet ettirilecekleri kadronun derecesinin, kazanılmış hak aylık derecesinin üç üst derecesinden fazla olmaması gerekmektedir.
2- Asilde aranan şartlara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde, hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartlara en yakın personel tarafından tedviren gördürülmesi mümkün görülmektedir.
3- 657 sayılı Kanun’un vekalet ücreti ödenmesine ilişkin 175. maddesinde göre, tedvir dolayısıyla herhangi bir ödeme yapılması mümkün bulunmamaktadır.” kuralı yer almıştır. Danıştay’ın istikrar kazanmış bulunan kararlarına göre, personel rejiminde tedviren görevlendirmenin hukuki bir dayanağı olmayıp bir görevin o kadroya atama veya asilde aranan şartlara sahip vekil marifetiyle gördürülmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, … Malmüdürlüğü’nde Muhasebe Memuru olarak görev yapan ve en son 02.08.2004 tarihinden itibaren 03.08.2004 tarihli valilik oluruyla … Malmüdürlüğü görevini yürütmek üzere tedviren görevlendirilen davacının, mahrum kaldığı vekalet aylığı ile tazminatlarının ödenmesi için yaptığı başvurusunun reddi üzerine bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan hükümler uyarınca, bir göreve vekaleten atanan kişiye vekalet ettiği göreve ilişkin vekalet aylığı, yan ödeme ve tazminatın ödenebilmesi için vekilin asilde aranan şartları taşıması gerekmektedir. Diğer taraftan, Anayasa’nın 128. maddesinde belirtilen, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlemlerinin kanunla düzenleneceği şeklindeki hükmü karşısında, asilde aranan şartlara sahip olmayan kimselerin bir görevi yürütmek üzere vekaleten veya yetkili kılınmak suretiyle görevlendirilmeleri halinde, düzenli bir ödemeden yararlanabilmeleri için, yasal bir dayanağın bulunması gerektiği de açıktır.
Dolayısıyla asilde aranan şartlara sahip olmayan davacının malmüdürlüğü görevini tedviren yürütmesi nedeniyle kendisine tazminat şeklinde olsa dahi vekalet aylığı ödenmesi mümkün olmadığından, vekalet aylığına tekabül edecek tazminat isteminin kısmen kabulüyle başvuru tarihi olan 04.10.2004 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle vekalet aylığına tekabül edecek orandaki tazminatın davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle Trabzon İdare Mahkemesi’nce verilen 21.04.2005 günlü, E:2004/1240, K:2005/389 sayılı kararın kabule ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin l/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 27.01.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Bu konu hakkındaki bezer makalelerimiz için tıklayın