Sözleşmelerde Mücbir Sebep, Corona Virüs ( Covid-19 , Korona Virüs ) Salgınının Sözleşmelere EtkisiYargıtay11. Hukuk Dairesi
Esas : 2014/13893Karar : 2014/19777Karar Tarihi : 15.12.2014
“İçtihat Metni”
Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/05/2014 tarih ve 2014/42-2014/201 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin İzmir Buca ilçesinde pizza restoranı açmak ve davalının alt franchiseni olabilmek için 31/12/2011 tarihli ”Beyan, kabul ve taahhütname” adı altında metin imzaladığını, 30/11/1011 tarihinde (sözleşme imzalamadan önce) davalının hesabına kontrat ön depositosu olarak 15.000 TL yatırdığını, davalının talebi üzerine müvekkilinin dükkan bulunmadan restoranda çalışacak personeli ayarladığını, düzenli maaş ödemelerini yaptığını, zorunlu eğitimlerini tamamladığını, ancak müvekkilinin bulduğu dükkanların davalı tarafından olumsuz karşılanması, davalının teklif ettiği dükkanların zarar ettiğinin öğrenilmesi sebebiyle açılacak dükkan hususunda anlaşamadıklarını, müvekkilinin iyi niyetine rağmen elinde olmayan sebeplerle dükkan açamadığını, 31/12/201 tarihi “Beyan, kabul ve taahhütname” başlıklı sözleşmedeki elinde olmayan mücbir sebeplerle Buca ilçesinde mecuru 3 aylık dönem içerisinde kiralayamayan franchisea nakit ödemiş olduğu 15.000 TL depozit bedelinin iade edileceği hükmüne istinaden deposit bedelinin tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine davalı tarafından itiaz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek haksız yapılan itirazın iptaline, takipin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, takibe dayanak yapılan belgenin sözleşme olamdığını, tek taraflı davacının taahhütlerini içerdiğini, müvekkiline herhangi bir sorumluluk ve yükümlülük yüklemediğini, davacının talebinin verilen eğitimden sonra işyeri açmaması nedeniyle eğitim için ödenen 15.000 TL bedelin iadesine ilişkin olduğunu, eğitim verilmediği yönünde iddiasının bulunmadığını, taahhütnamede bu bedelin eğitim progaramı için yapılacak masraf ve emek karşılığı olduğunun, hiçbir şekilde iadesinin talep edilemeyeceğinin belirtildiğini, davacının dükkan açmamasında davalıya kusur yüklenemeyeceğini, takibe yapılan itirazın haklı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, icra takibine itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediğinden davanın süresinde açıldığı, 31.12.2011 tarihli ”Beyan, kabul ve taahhütname” adlı belgede davalının imzası bulunmasa da taraflar arasında yapılan e-posta yazışmalarında belgenin davalı tarafından davacıya gönderildiği, davacı tarafından imzalanarak iade edildiği, belgenin sözleşme niteliğinde olduğu, sözleşmenin 1.b maddesi gereğince yapılan 15000 TL’lik ödemenin verilen eğitimin karşılığı olduğu veiadesinin istenemeyeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin en son maddesinde tüm iyi niyetini göstermiş ancak einde olmayan mücbir sebeplerden dolayı Buca ilçesinde mecuru 3 aylık dönem içerisinde kiralayamayan franchiseya 15000 TL’lik depozitonun iade edileceği kararlaştırılmış ise de davacı için mücbir sebep sözkonusu olmadığı, sadece davalının şahsına bağlı nedenlerle kiralık işyeri bulunamaması hali söz konusu olduğundan verdiği parayı talep etme şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, sözleşme ile kararlaştırılan ve peşin ödenen eğitim giderinin iadesi için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar taahhütnamede eğitim programını başarı ile tamamlamış ve tüm iyi niyetini göstermiş fakat elinde olmayan mücbir sebeplerden dolayı Buca ilçesinde mecuru üç aylık dönem içerisinde kiralamayan franchisea nakit olarak 15000 TL iade edileceği kararlaştırılmış ise de, sözleşmede öngörülen mücbir sebebin deprem, sel, yangın gibi önlemeyen bir olaydan meydana gelmediği, davacının şahsına bağlı kişisel sebeplerle işyerini bulamadığı gerekçesiyle dava red edilmiştir. Ancak, mücbir sebep bir sorumluluğun yerine getirilmesini veya bir hakkın veya hukuksal imkanın veya kanuni bir avantajın kullanılmasını veya talep edilmesini, kısmen veya tamamen, geçici veya daimi surette engelleyen, bu niteliği dolayısıyla sorumluluğu kaldıran veya yerine getirilmesini, süresini ve vadesini geciktiren veya sorumluluğun niteliğini değiştiren, bir hakkın veya hukuksal imkanın veya kanuni bir avantajın kullanılmasına ilişkin sürelerin yeniden tanınmasını, sürelerin uzatılmasını veya eski hale iade edilmesini gerekli ve zorunlu kılan, kişinin önceden beklemediği, öngöremeyeceği ve tahmin edemeyeceği, beklese ve tahmin etse bile, kişilerin alabilecekleri her türlü tedbirlere rağmen meydana gelmesini engelleyemeyeceği, kişilerin tedbir alma ve ihmalde bulunmama yükümlülüklerini aşan nitelikte ve ağırlıkta olan, dıştan gelen, olağan üstü, olağan dışı ve mutad ve devamlı olanın dışında gerçekleşen nitelikte bir olay, olgu veya durumdur. Davacı, Buca ilçesinde iyi niyetle kiralık dükkan aradığını, hatta bir tanesini davalının onayına sunduğunu, davalının sesiz kalıp cevap vermediğini, davalının önerdiği yer konusunda da araştırma yaparak cirosunun düşük olduğunu bildirdiğini ve elinde olmayan sebeplerle başkaca kiralık yer bulamadığını iddia ederek buna dair de tanık beyanlarına delil olarak dayanmıştır. Bu durumda mahkemece davacının dükkan kiralama konusunda elinden gelen tüm gayreti göstermesine rağmen kiralama işlemini gerçekleştiremediğine yönelik tüm delillerinin toplanıp değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken mücbir sebebi sadece yangın, sel, deprem gibi doğa olaylarına bağlanması doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
28 Ocak 2021
TİCARİ DAVA NİTELİĞİNDEKİ MENFİ TESPİT DAVALARININ AÇILABİLMESİ İÇİN ARABULUCUYA BAŞVURU ZORUNLULUĞU BULUNMADIĞI
Daha fazla oku
28 Ocak 2021
Sözleşmenin Feshi Halinde Olumlu Zarar Niteliğindeki İfaya Ekli Gecikme Cezası İstenemez
Daha fazla oku
28 Ocak 2021