Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmış olup; stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterlerin, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumlu oldukları, noterin, ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebileceği hükme bağlanmıştır. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple, noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Konuya ilişkin
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
2020/2117 E.
2020/2871 K. Sayılı ilamında
“İçtihat Metni”
Asıl davada davacı …, birleşen davada davacı … ile davalılar … ve … mirasçıları arasında görülen asıl ve birleşen tazminat davası hakkında … 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 03/05/2016 tarihli ve 2011/399 Esas ve 2016/116 Karar sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 28/02/2019 tarihli ve 2017/12718 Esas ve 2019/1700 Karar sayılı ilama karşı davalı … vekili, davalı … mirasçıları ve feri müdahil … Sigorta A.Ş. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteklerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Asıl davada davacı; vekili… vasıtasıyla, … plaka sayılı aracı, dava dışı 3. şahıs …’in vekil tayin etmiş olduğu …’ndan satın aldığını ancak yapılan şikayet üzerine, satışa esas olan vekaletnamenin sahte olduğunun anlaşılarak tescilin iptaline karar verildiğini, sahte vekaletnamenin yetkili katip …’ın imzasını taşıdığını, sahte vekaletnameden dolayı zarara uğradığını belirterek; araca ödenen bedel olan 16.245,00 TL’nin 22/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevzuat faizi ile, 3.263,70 TL tescil iptali mahkeme masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı; aracını dava dışı…’a bir aylığına kiraladığını, bir ay sonra…’a ulaşamadığı için savcılığa şikayette bulunduğunu, aracın … 23. Noterliğinde davalı … ve diğer davalı … … tarafından düzenlenen sahte vekaletname ile dava dışı … ismindeki şahsa satıldığını öğrendiğini, daha sonra mahkeme kararı ile aracın satışının iptal edilerek adına tescil edildiğini, bu süre zarfında aracından mahrum kalması, aracın kıymetinin düşmesi, elde edeceği kiralardan mahrum kalması nedeniyle zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; üçüncü kişilerin ağır kusuru ile illiyet bağının kesildiğini, kendisinden beklenen özeni gösterdiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiş, diğer davalı … ise; sahte nüfus cüzdanına dayanılarak oluşturulan sahte vekaletnamenin iğfal kabiliyetine sahip olduğunu, illiyet bağının kesildiğini bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiştir.
Yargılama safhasında davalı … vefat etmiş, yargılamaya mirasçıları dahil edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkemece, davalı noter ve noter katibinin bu eylemin oluşmasında görevlerini ihmal ettikleri ve gerekli özen ve ihtimamı gösteremedikleri hususunun ispat edilmediği, dava dışı…’ın dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum olduğunu, bu nedenlerle davalıların kusursuz sorumluluklarına gidilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün asıl ve birleşen dosya davacıları tarafından temyiz edilmesi üzerine,
Dairemizin 28/02/2019 tarihli, 2017/12718 Esas ve 2019/1700 Karar sayılı ilamıyla; “…Noterlik Kanunu’nun 162.maddesine göre noterin kusursuz sorumlu olduğu, davaya konu edilen sahte vekaletnamenin düzenlenmesinde kullanıldığı açık olan birleşen davacıya ait sahte nüfus cüzdan suretinin aslının temin edilemediği, sahte nüfus cüzdan suretinin aslı temin edilemediğinden de mahkemece söz konusu sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetine sahip olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı, bu durumda, sahte nüfus cüzdanı kullanılarak düzenlenen sahte vekaletnameye istinaden söz konusu araç satışının yapıldığı belirlenmekle nedensellik bağının kesildiğini ispat külfetinin davalı notere düştüğünü, o halde mahkemece; aslı temin edilemeyen, bu nedenle iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilemeyen sahte nüfus cüzdanına istinaden düzenlenen sahte vekaletname ile söz konusu araç satış işleminin yapıldığı, gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, davalı noterin bu şekli ile söz konusu sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunduğu iddiasını ispat edemediği, noterlerin sorumluluğunun da kusursuz sorumluluk olduğu, dikkate alınarak davacıların talep edebileceği zarar kalemlerinin mevcudiyeti halinde, tazminine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği…” belirtilmek suretiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına karşı; davalı … ile davalı … mirasçıları ve feri müdahil … Sigorta A.Ş. tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.
1- … mirasçıları ve feri müdahil … Sigorta A.Ş.’nin karar düzeltme taleplerinin incelenmesinde; … Sigorta A.Ş.’ nin, davalı … yanında feri müdahil olarak davaya katıldığı, davalı … ve feri müdahil … Sigorta A.Ş.’nin aynı vekille temsil edildiği, yargılama sırasında davalı …’nin vefat etmesi üzerine mirasçılarının davaya dahil edildiği ancak mirasçıları tarafından vekil Av. … …’ye verilmiş vekaletnamelerinin bulunmadığı, bu halde vekil Av. … … tarafından davalı … mirasçıları adına karar düzeltme talebinin yapılamayacağı belirlenmekle davalı … mirasçılarının karar düzeltme talebinde bulunmadıkları tespit edilmiş, fer-i müdahil olan … Sigorta A.Ş. tarafından karar düzeltme talep edildiği anlaşılmıştır.
Ancak; HMK’nın 66 ve devamı maddeleri gereğince fer’i müdahilin, yanında katılmayı talep ettiği tarafla birlikte hareket etmesi gerektiği dikkate alındığında, davalı … mirasçılarının karar düzeltme isteminde bulunmaması ve fer-i müdahil hakkında bir hüküm kurulmamış olması nedeniyle fer-i müdahilin tek başına karar düzeltme hakkı bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle feri müdahil … Sigorta A.Ş.’nin karar düzeltme talebinin reddi gerekmektedir. 2- Davalı …’ın karar düzeltme talebinin incelenmesinde;
Dosyanın incelenmesinde, birleşen dosya davacısına ait sahte nüfus cüzdanına dayanılarak davalı noter katibi … tarafından 25/04/2005 tarihinde sahte vekaletnamenin düzenlendiği, bu vekaletname ile araç satış sözleşmesinin yapıldığı, asıl davada alıcı olan davacı … tarafından aracının elinden alınması nedeni ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin; birleşen davada ise araç maliki olan davacı … tarafından aracından mahrum kalması nedeniyle tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmış olup; stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterlerin, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumlu oldukları, noterin, ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebileceği hükme bağlanmıştır.
Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple, noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Noter katibinin noterlik faaliyeti kapsamına giren bir işte kusuruyla zarara yol açması durumunda, bu zarardan noter, Noterlik Kanunu’nun 162.maddesine göre kusursuz, çalışanı olan noter katibi ise TBK’nın 49. maddesi uyarınca sorumlu olur.
Haksız fiil sorumluluğu kapsamında düzenlenen TBK’nın 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu halde noter katibi, ancak kusurlu ve hukuka aykırı eylemlerinden doğan zararlardan sorumlu olacaktır.
Somut olayda, noter katibi olan davalı …’ın haksız fiil sorumluluğu kapsamında kusurlu eylemlerinden sorumlu olduğu gözetilerek dava konusu edilen zararlar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekirken mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu hususun Dairemiz bozma ilamında zuhulen yazılmadığı bu defa yapılan inceleme ile anlaşıldığından, bu bozma nedeninin Dairemiz bozma ilamına ilave edilmesine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle feri müdahil … Sigorta A.Ş.’nin karar düzeltme talebinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 28/02/2019 tarihli, 2017/12718 Esas ve 2019/1700 Karar sayılı bozma ilamına ilave olarak mahkeme kararının yukarıdaki açıklanan gerekçe ile de BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 10/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi.
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.