Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/30145 Karar : 2019/3397Karar Tarihi : 12/02/2019
Davacı İsteminin Özeti : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15/06/1990-31/12/2013 tarihleri arasında davalı işverenlikte çalıştığını, davalı bankanın yönetim kurulu kararı ile kanuna ve yargı kararlarına aykırı olarak iş akdinin feshedildiğini, müvekkilinin aynı iş yerinde çalıştığı bir bayan ile gönül ilişkisi kurduğunu, önce evli olduğunu bilmediğini, evli olduğunu öğrendiğinde kendisiyle görüşmeyi kestiğini ancak bu şahsın eşiyle aralarının bozuk olduğunu, mutsuz olduğunu, müvekkiline kendisini bırakmamasını söylediğini, müvekkilinin yine de görüşmek istemediğini, bir sabah yalnızca kendilerinin olduğu bir zamanda davacıya gideceğini söylediğini, müvekkilinin az da olsa duygulandığından yerinde kalkıp hem yanağından hem de dudağından öptüğünü, bayanın o anda o hareketi beklemediğinden şaşırdığını, müvekkilinin de istemeyerek olduğunu söyleyerek yerine oturduğunu, müvekkilinin banka içinde meydana gelen tek taraflı, rıza dışında zorla ve sarkıntılık taciz amaçlı yapılmadığını, bu nedenle davalı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanmadığını ileri sürerek,kıdem tazminatı,ihbar tazminatı,ücret ve manevi tazminat alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının uzun yıllar müvekkil bankada çalıştığını, ve en son …Çarşı şubesinde çalışırken 27/12/2013 tarihinde bankanın yönetim kurulu kararı ile iş akdinin feshedildiğini, fesih sebebinin 27/12/2013 tarihli yönetim kurulu kararında bu şekilde belirtildiğini, davacının görev yaptığı dönemde halen … şubesinde görev yapan ve fiilleri gerçekleştirdiği dönemde … Çarşı şubesinde görevli bayan çalışanın evli olmasına ve banka personelinin iç yazışmalarında kullandığı bilgisayar kayıtlarına göre yaptığı teklifleri sürekli reddetmesine rağmen birçok kez akşamları ve hafta sonları şube dışında görüşmeye davet ettiğini, 01/07/2013 tarihinde şube içinde fiili tacizde bulunduğunu, konu hakkında düzenlenen disiplin kurulu kararı ile davacının işten çıkarılmasına karar verildiğini, davacının yaptığı eylemlerin İş Kanunun 25/II maddesinde düzenlenen haklı fesih hallerine uyduğunu, ayrıca davacının eylemlerinin TİS nin 36. Maddesindeki hükümlerine de aykırı bulunduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti : Mahkemece özetle;
SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde;davacının 15/06/1990 – 31/12/2013 tarihleri arasında 23 yıl 6 ay 16 gün kıdem ve hizmet süresinin olduğu,davacının aylık net 4.633,00 TL , Brüt 6.466,15 TL ücret aldığı,davacının iş akdinin feshine neden olan olayın davacının iş yerinin bir başka çalışanı olan şahısla iş yerinde samimi yakınlaşmasından kaynaklandığı,
davacı vekili dava dilekçesinde bu hususu doğruladığı ve fakat karşı tarafında davacıda gönlü olduğu, adı geçen hanımın evli olduğunu bilmediğini, önce bu durumu kendisinden gizlediğini, daha sonra eşi ile mutsuz olduğunu belirttiğini, davacının evli olduğunu öğrendiğinde ilişkilerini bitirmek istediğini ancak bayan çalışanın kabul etmediğini en son …’ye tayininin çıktığını ve gideceğinin söylediğini, bu esnada bankada kendilerinden başka kimsenin olmadığını, davacınında bayan çalışanı yanaklarından ve dudağından öptüğünü beyan ettiği,
31/12/2013 tarihli fesih yazısında davacının halen iş yerinin … şubesinde görev yapan ve fakat fiillerin gerçekleştiği dönemde… şubesinde görevli kişinin evli olmasına ve banka personelinin iç yazışmalarda kullandığı programda sürekli red etmesine rağmen bir çok sefer akşamları ve hafta sonları şube dışında görüşmeye davet ettiğinin 01/07/2013 tarihinde şube içinde ilgili kişiye fiili tacizde bulunduğunun,
bu eylemleri nedeniyle TİS’nin 36. maddesinin A/3,4, C/11 ve E/20 fıkraları uyarınca işten çıkarılmasına karar verildiğinin bildirildiği , konuyla ilgili 16/12/2013 tarihli Disiplin Kurulu kararınında mevcut olduğu,disiplin Kurulu kararında davacının feshine neden olan olayla ilgili 23/08/2013 tarih ve 37/2 sayılı soruşturma raporuna atıfta bulunulmuş ise de söz konusu rapora dosya içerisinde rastlanmadığı,
somut olayda, iş yerindeki meydana gelen olay ile ilgili her hangi bir şikayet olmadığı halde, işveren tarafından kamera kaydı ile tespit olunan görüntülere dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin feshedildiğinin anlaşıldığı,davacı ve hanım arkadaşının, davalı işyerindeki yakınlaşmaları yanlar arasında çekişmesiz olmakla birlikte, eylemin anlık oluşu, işyerinde müşteri bulunmayışı, olayı bir başka çalışan işçinin de görmeyişi göz önünde tutulduğunda söz konusu eylemin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle iş verenin haklı nedenle derhal fesih hakkı kapsamında olduğunu kabul etmenin ağır bir sonuç olup ölçülülük ilkesi ile de bağdaşmadığı göz önüne alındığında
iş akdinin feshinin haklı ya da geçerli nedene dayandığı kabul edilemediği, ayrıca fesih yazısında bayan personelin ilgilinin evli olmasına ve banka personelinin iç yazışmalarında kullandığı communicator kayıtlarına göre yaptığı teklifleri sürekli red etmesine rağmen birçok sefer akşamları ve hafta sonları şube dışında görüşmeye davet ettiği iddiası yönünden dosyaya sunulan ve ilgili tarafından davacıya gönderilen yazışma çıktıları incelendiğinde adı geçenin davacıyla görüşmeye yapmaktan rahatsız olduğuna dair bir beyana rastlanılmadığı gibi dosyaya davacının tekliflerinin red edildiğine ve buna rağmen adı geçeni akşamları ve hafta sonları şube dışında görüşmeye davet ettiğine yönelik bir delil de sunulmadığı gözetilerek davacının iş akdinin davalı iş verenlikçe sonlandırılmasında haklı ya da geçerli nedene dayandığı kabul edilemeyeceğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının doğduğu anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne,davacı vekili dava dilekçesinde davacının feshe konu olayla ilgili soruşturma sonrasında ödenmeyen eksik ücretlerinin tahsili talebinde bulunduğu,ücretin ödendiğine ilişkin ispat külfeti kendisine düşen davalı iş verenliğin bu vecibesini yerine getiremediği,
öte yandan dosya kapsamından soruşturmanın hangi tarihte başlatıldığı, davacıya hangi ücretlerinin ve ne kadar tutarda eksik ödendiği hususlarına yönelik davacı tarafça dosyaya bildirimde bulunulmamış olmakla davacı tarafça varlığı ispat edilemeyen ücret alacağı talebinin reddine ,davacının manevi tazminat istemine gelince,manevi tazminat istenebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı olması gerektiği, davacı vekili feshe konu olayla ilgili davacının kişilik haklarının zedelendiğinden bahsetmiştir.
Ancak yukarıda da belirtildiği üzere davacının iş akdinin feshine neden olan olayın davacının iş yerinin bir başka çalışanı olan şahısla iş yerinde samimi yakınlaşmasından kaynaklandığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde bu hususu doğruladığı ve fakat karşı tarafın da davacıda gönlü olduğunu, adı geçen hanımın evli olduğunu bilmediğini, önce bu durumu kendisinden gizlediğini, daha sonra eşi ile mutsuz olduğunu belirttiğini, davacının bayanın evli olduğunu öğrendiğinde ilişkilerini bitirmek istediğini ancak şahsın kabul etmediğini en son… ye tayininin çıktığını ve gideceğini söylediğini, bu esnada bankada kendilerinden başka kimsenin olmadığını, davacının da bayanı yanaklarından ve dudağından öptüğünü beyan ettiği, bu durumda manevi tazminat istenebilmesi için davacının kişilik haklarının ihlal edilmesine yönelik davacıya yöneltilen bir saldırıdan bahsedilemeyeceği, fesih nedeni olarak gösterilen davranışların davacının gerçekleştirdiği eylemler olup kişilik haklarına saldırıdan bahsedilemeyeceği ,
iş verenin davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu ispatlanmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur.
Temyiz : Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm,davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkda, dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı iş yerinde müdür yardımcısı olarak görev yapan davacı işçinin evli olan diğer bir kadın çalışan ile duygusal ilişki içine girdiği,iş yerine ait elektronik postayı kullanarak yazıştığı,en son olarak kadın çalışan ile iş yerinde öpüştüğü, bu durumun güvenlik kameraları tarafından kaydedildiği, duruma güvenlik kameralarının kaydı nedeni ile vakıf olan davalı işverenin davacı işçiyi bu fiili nedeniyle işten çıkarttığı anlaşılmaktadır.
Özel hayat ve özel hayatın gizliliği kuralı iş yerinde ve başka bir çalışana karşı alenen yapılan fiili kapsamaz.
Feshe konu edilen davranış da kadın işçinin rızasının olup olmadığı hususu tam olarak açıklığa kavuşturulamasa da,davacı işçinin iş yerinde evli olan başka bir çalışan ile yukarıda açıklanan şekilde bir olay yaşaması başlı başına doğruluk ve bağlılık ile bağdaşmayan hal olup, işveren feshi haklıdır.
Açıklanan nedenle mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup,kararın bozulmasını gerektirmiştir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Konu hakkında yorum ve fikirlerinizi aşağıda yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.