VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkı kendisine verilmeyen anne veya babanın, velayet sahibi tarafın değişen koşulları nedeniyle çocuğun üstün menfaatlerinin zarar gördüğünü düşünmesi veya başka haklı nedenlerle velayetin kendisine verilmesini talep ettiği bir dava türüdür. Çocuğun velayetine ilişkin davalar ve boşanma davaları sonucunda verilen velayet kararları kesin karar niteliğinde olmadığından, çocuğun üstün yararının gerektirdiği durumlarda ve kanunun belirttiği bazı durumlarda velayetin değiştirilmesi davası açılabilir.
Velayetin değiştirilmesi davası belli bir süreye tabi değildir. O halde, koşulların değişmesi ( TMK m.183, 349, 351/1 ) veya velayetin değiştirilmesini gerektiren haklı bir sebebin bulunması halinde mahkemece velayetin değiştirilmesine karar verilebilir. Kanunda çocuğun velayetinin değiştirilmesini gerektirebilecek bazı durumlar sayılmıştır. Şöyle ki;
TMK 183. Md: ” Ana veya babanın;
- Başkasıyla evlenmesi
- Başka bir yere gitmesi
- Ölmesi
gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hakim, re’sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.”
Madde metninde sayılan olgular yalnızca örnek olarak düzenlenmiştir. Bu sebepler dışında, velayet hakkının kötüye kullanılması, velayet sahibi olmayan taraf ile çocuğun kişisel ilişki kurması engelleniyorsa, çocuğun fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimi için velayetinin değiştirilmesi gerektiğine dair haklı sebepler ve bu sebeplerle ilgili inandırıcı ve ciddi deliller bulunuyorsa velayetin değiştirilmesi davası açılabilir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararının göz önünde tutulduğu unutulmamalıdır.
VELAYET VERİLEN ESKİ EŞİN ÖLMESİ HALİNDE
Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin ölmesi halinde çocukların çocukların velayeti kanunen sağ kalan eşe geçerken, boşanma davası ile velayet verilen eski eşin ölmesi halinde, velayet kendiliğinden sağ kalan eşe geçmeyecektir. Bu durumda sağ kalan eş çocukların velayetini almak istediğini mahkemeye bildirerek yani dava yoluyla velayet hakkını elde edebilecektir.
Velayet Davası Nedir?
Reşit olmayan çocuk üzerinde velayet hakkı ana ve babaya aittir. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar.
Velayet davası; çocuğun velayeti kendisinde olmayan eşin diğer eşe karşı açtığı bir aile hukuku davası türüdür. Velayet davası aile mahkemesinde açılır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 337, 340, 342 ve 346. maddeleri uyarınca velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklarına bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir.
Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır.

Başka bir anlatımla, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK’nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur (HGK-K.2018/1278).
Velayet Düzenlemesinde İdrak Yaşı Kavramı: Mahkeme belli yaşın üstündeki çocukların velayetini düzenlerken çocuğu dinlemeli ve velayet konusundaki görüşünü sormalıdır. Yargıtay uygulamasına göre çocuğun idrak yaşı, 8 yaş veya üstüdür. 8 yaş veya bu yaşın üzerinde olan çocukların görüşü alınmadan velayetin düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kaldırılması mümkün değildir (HGK-K.2018/1278).
Velayetin Değiştirilmesi Davası Şartları
Velayet hakkının, değişen koşullar nedeniyle el değiştirme ihtimali, kanun koyucu tarafından da ön görülmüş ve bu durum Türk Medeni Kanunu (TMK) md.183’de düzenleme alanı bulmuştur. Buna göre;
“Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hakim, re’sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.”
TMK’nın 183. maddesinde, velayetin el değiştirebilmesi için belli sebepler sayılmıştır. Buna göre, aşağıdaki şartların gerçekleşmesi halinde velayet hakkının sahibinin değişmesi söz konusu olabilecektir;
- Boşanmış anne veya babanın yeniden evlenmesi,
- Velayet hakkına sahip eşin başka bir yere gitmesi,
- Çocuğun velayet hakkına sahip eşin ölmesi,
- Velayeti kendisinde bulunduran anne veya babanın cezaevine girmesi, alkol tedavisi sebebiyle yatarak tedavi görmesi, bitkisel hayata girmesi gibi diğer durumlar
sebepleriyle velayet hakkının el değiştirmesi mümkündür. Yukarıda sayılan durumlar halinde çocuğun üstün yararının zedelendiği tespit edilir ise çocuğun velayeti değiştirilebilmektedir.
Velayetin Değiştirilmesi Sebepleri
Velayete ilişkin kararlar nihai ve değiştirilemez nitelikte değildir. Yukarıda saydığımız şartların varlığı halinde velayete sahip eş mahkeme kararı ile değiştirilebilmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolü imzalanmak sureti ile boşanılması halinde protokolde velayetin değiştirilmesini engelleyecek madde olsa dahi velayet değiştirilebilir.
Çocuğun velayeti olmayan ebeveyn ile görüştürülmemesi, velayet sahibi ebeveynin çocuğu terk etmesi veya ölüm gibi durumlarda velayet değiştirilebilmektedir. Bir üst başlıkta da bahsettiğimiz üzere velayet sahibi eşin başka biri ile evlenmesi tek başına velayet değiştirme sebebi olmamakla birlikte yapılan yeni evliliğin çocuğu bakımını, psikolojisini ve menfaatini olumsuz etkilemesi halinde velayet değiştirilmesi gündeme gelebilmektedir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.