Türk Medeni Kanununun 335.maddesinde “Ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun’ un 404. maddesinde de velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir.
“Yasal düzenlemelere göre velayet hakkı, münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup, evlat edinme hali hariç, anne ve baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz.”(Yargıtay 2.Hukuk Dairesi E. 2005/7730 K. 2005/9943)
Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim,velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
Velayet,çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar.
Velayet,aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına dair hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir.
Ana ve babanın çocukların kişiliklerine dair hak ve ödevleri, özellikle çocuklarına bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir.
VELAYETİN KAPSAMI
Türk Medeni Kanunu madde 339’ a göre:
“Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.
Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.
Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.
Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terk edemez veyasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.
Çocuğun adını ana ve babası koyar.”
Türk Medeni Kanunu madde 340-341’ e göre çocuğun eğitimi:
“Ana ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâkî ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar.
Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel engelli olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve meslekî bir eğitim sağlarlar.
Çocuğun dinî eğitimini belirleme hakkı ana ve babaya aittir. Ana ve babanın bu konudaki haklarını sınırlayacak her türlü sözleşme geçersizdir. Ergin, dinini seçmekte özgürdür.”
12 yaşından büyük çocuklar için ise Türkiye’ nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi doğrultusunda hareket edilerek çocuğa hangi ebeveynin yanında kalmak istediği soruluyor. Yalnız çocuğun isteği hakim için bağlayıcı değil.
Hakim çocuğun iradesini de dikkate alarak, ve en önemlisi pedagog raporunu nazara alıp, bütün şartları değerlendirip, kararını verir.
Velayet Hakkı Kime Aittir?
Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet, ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar.
Evlilik devam ettiği sürece, ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü durumunda sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
Ana ve baba evli değilse, velayet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir.
Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler. Kendi çocuğu üzerinde velayeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder.
Çocuğun Korunması Amaçlı Önlemler ve Velayet
Koruma Önlemleri
Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hakim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır.
Çocukların Yerleştirilmesi
Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş hâlde kalırsa hakim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir. Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hakim aynı önlemleri alabilir. Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler, Devlet tarafından karşılanır.
Velayetin kime verileceği neye göre belirlenir?
1.Çocuğun çıkarlarını hangi taraf daha iyi koruyabilecekse,
2.Çocuk çok küçükse ve anne bakımına ihtiyacı varsa (0-4 yaş arası gibi)
3.Çocuk hangi tarafa duygusal anlamda daha fazla bağlı ise
4.Çocuk hangi tarafta düzenli ve sağlıklı yaşam şartlarına kavuşabilecekse
5.Hangi tarafda kardeşlerinden ayrılmayacak ve daha iyi ilişkiler içinde olacaksa
Velayet verilirken çocuğun isteği önemli midir?
Elbette çocuğun velayeti verilirken çocuğun düşüncesi, kiminle kalmak istediği önemlidir. Zaten mahkemede hakim tarafından kiminle kalmak istediği, kimin yanında daha mutlu olacağı kesinlikle sorulur. Hakim diğer unsurları ve çocuğun düşüncelerini de göz önünde bulundurarak kararını verir.
Velayet Hakkının Kullanılması
Velayet hakkı, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu sebeple hakkın devredilmesi veya haktan feragat edilmesi mümkün değildir. Evlilik devam ettiği sürece anne ve baba bu hakkı birlikte kullanırlar. Yani, çocuğun bakım, eğitim, korunma ihtiyaçlarının karşılanması, kişiliğine özen gösterilmesi, çocuğun temsil edilmesi ve mallarının yönetilmesi hususlarında birlikte hareket ederler. Velayetin kullanılmasına ilişkin bir konuda anne ve babanın anlaşamaması halinde çocuğun korunmasına ilişkin hükümler gereğince çocuğun yararına olan davranışın gerçekleştirilmesi gerekir.
Anne ve babalar velayet hakkı kapsamında çocuklarına özenle bakmak ve iyi bir eğitim almaları için gereken çabayı göstermek zorundadırlar. Anne ve baba olmak bazı hak ve sorumlulukları kapsamakta olup Türk Medeni Kanunu ile de bu hak ve sorumluluklar güvence altına alınmıştır. Eşlerin boşanması halinde ergin olmayan çocuğun hak ve menfaatlerinin korunması amacı ile velayete ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Boşanan eşlerde velayetin kime bırakılacağı tamamen çocuğun menfaati gözetilerek belirlenecektir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.