TCK MADDE 211 DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALBir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
TCK MADDE 211’İN GEREKÇESİ
Madde metninde, resmi veya özel belgede sahtecilik suçunun bir hukukî ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla işlenmesi, suçun temel şekline göre daha az ceza ile cezalandırılması gereken bir hâl olarak öngörülmüştür.
TCK MADDE 211 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay11. Ceza Dairesi
Esas : 2017/4105Karar : 2018/241Karar Tarihi : 15.01.2018
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğundan, suça konu kira sözleşmesi aslı incelenmek sureti ile özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,Kabule göre; sanığın aşamalardaki beyanlarında suçlamayı kabul etmeyerek işyerini daha önceki kiracı …’dan devraldığını, bu durumdan katılanın haberdar olduğunu savunması, dosya arasında bir sureti mevcut İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/25 esas sayılı dosyasında katılan tarafından açılan elatmanın önlenmesi davasının reddedilmesi, taraflar arasındaki kira ilişkisini gösterir 04.06.2008 tarihli sözleşme başlıklı belge fotokopisi ile yine dosyada sureti mevcut İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/187 esas sayılı dosyasında, katılan tarafından sanık aleyhine kira tespit davası açıldığının anlaşılması karşısında; sanığın suça konu kira sözleşmesini sahte olarak düzenlemesi şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 211. maddesi kapsamında “gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla özel belgede sahtecilik” niteliğinde olup olmadığının ve indirim maddesinden yararlanıp yararlanamayacağının tartışılmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yargıtay21. Ceza Dairesi
Esas : 2015/10677Karar : 2017/1437Karar Tarihi : 21.03.2017
1-) Sanığın, katılanın bilgi ve rızası dışında suça konu belgeyi gerçeğe aykırı düzenleyerek icraya koymak suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu kamu davasında, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında; üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi, dosya arasındaki 07.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda inceleme konusu senette bulunan … adına atılı imzaların …’ nin el ürünü olmadığının, 03.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda ise inceleme konusu senetteki imzaların …’ nin eli ürünü olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından, sanık ve katılanın incelemeye esas yazı ve imza örnekleri alınıp, suç tarihine yakın tarihli kurum ve kuruluşlardan uygulamaya elverişli yazı ve imzaları da toplanmak ve 09.04.2010 tarihli taksitli hizmet satım sözleşmesindeki katılana ait imza da mukayeseye esas alınmak suretiyle, suça konu belgenin ön yüzünde bulunan keşideci imzası ve yazılarının aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak önceki alınan bilirkişi raporlarındaki çelişkiler giderildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı;2-) Kabule göre de;a-) Sanık hakkında ertelemeye dair hüküm uygulanırken tekrar suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaate varıldığının belirtilmesine rağmen, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden 5728 Sayılı Kanun’la değişik 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek çelişkiye neden olacak şekilde hüküm kurulması,b-) Katılanın sanığın iş yerinde hizmet alımı konusunda sözleşme imzaladığını belirtmesi ve sanık müdafinin bu sözleşmeyi mahkemeye sunması karşısında, sanığın sahtecilik eyleminin 5237 Sayılı TCK’nun 211. maddesinde öngörülen “bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla” gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,c-) T.C. Anayasa Mahkemesi’nin TCK’nın 53. maddesine dair olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
25 Ocak 2021