NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ VE SOY BAĞININ REDDİ ARASINDAKİ FARKÖZÜ : NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ SOY BAĞININ REDDİ ARASINDAKİ FARK / GÖREVLİ MAHKEMENİN BELİRLENMESİ / AİLE MAHKEMESİ / ASLİYE HUKUK
T.C.YARGITAYHUKUK GENEL KURULU
Esas : 2017/18-1920Karar : 2018/1432Karar Tarihi : 16.10.2018
DAVA : Taraflar arasındaki “nüfus kaydındaki baba isminin düzeltilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde dilekçeyle başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Manavgat Aile Mahkemesi’ne gönderilmesine dair verilen 14.03.2014 tarihli ve 2013/465 E., 2014/74 K. sayılı karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay ( Kapatılan )18. Hukuk Dairesinin 05.02.2015 tarihli ve 2014/12892 E., 2015/1454 K. sayılı kararı ile;“…Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı …’ın gerçekte babasının …. ve…. oğlu …. …. olduğu halde, nüfusa amcası …. ve ….oğlu …. ….’ın çocuğu ve davacıların da kardeşi olarak kaydedildiğini belirterek gerçek olmayan nüfus kaydının düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın soybağının tespiti ve nüfus kaydının iptali istemi şeklinde değerlendirilerek aile mahkemesinde bakılması gerektiğinden görev yönünden reddine karar verilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Davada öncelikle çözümlenmesi gereken husus, davanın soybağının veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere nesep, birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu’nun 282. maddesi uyarınca ”Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur.” Ayrıca kısaca af kanunları olarak nitelendirilen “Bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine” dair kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir. ( HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 Sayılı kararından )Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti davaya konu edilebilir.Öte yandan, Türk Medeni Kanunu’nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca ”Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.”Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine dair davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir ( YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 ). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine dair davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilir. Nesebin reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları ( hane dışına çıkarmak ) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Nesebin reddinde, kişisel duruma dair nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiştir. ( HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 Sayılı kararından )Somut olayda; davacıların iddiası, davalı …’ın amcası …. ve ….oğlu …. ….’ın çocuğu olarak nüfus idaresine yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunarak tescil edildiğine ilişkindir. Bu yönlerden dava soybağı davası değil, nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Açıklanan sebeplerle davada görevli mahkeme 4787 Sayılı Kanun’un 4. maddesi gereğince aile mahkemesi olmayıp 5490 Sayılı Kanun’un 36. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesidir. Görev kamu düzenine dair olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir.
Related Posts
24 Ocak 2021
Arsa Sahibinden Daire Satın Alanlar, Sözleşmeden Doğan Hak Ve Alacaklar Yazılı Olarak Kendilerine Temlik Edilmediği Takdirde Yükleniciden Gecikme Tazminatı İsteme Hakkına Sahip Olamaz
Daha fazla oku
26 Ocak 2021