İşyerindeki Çalışma Şartlarından Memnun Olmama, Hak Edildiği Halde Ulusal Bayram Ve Genel Tatil Alacağının Ödenmemesi Sebebiyle Sözlü İstifa Beyanıyla Ayrılma
T.C.Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/29788
Karar : 2019/1839
Karar Tarihi : 22.01.2019
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı İsteminin Özeti : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş akdinin davacı tarafından işe girdiği tarihten itibaren zam yapılmaması, ücretinin düşük kur üzerinden (1,75 TL) ödenmesi, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, sürekli şehir dışı havaalanlarında görevlendirilmesi, genel tatil günlerinde çalıştırılması, harcırahların eksik ve geç ödenmesi, yeni işe alınan teknisyenlere daha yüksek ücret ödenerek ayrımcılık yapılması, iş elbisesi verilmemesi, taleplerinin yerine getirilmemesi, vardiyalarda 2 kişi çalıştırılması gerekirken tek kişinin çalıştırılmaması, vardiya primlerinin ödenmemesi nedenleriyle haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı,fazla mesai ücret alacağı, hafta tatili ücreti,ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacağı ve ücret alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 17.03.2012 tarihli hizmet sözleşmesi kapsamında öncelikle Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali Apron 14 …, … adresinde ve günün koşullarına göre belirlenecek diğer adreslerinde çalıştırılmak üzere Uçak Bakım Teknisyeni olarak işe başladığını, iş akdinin davacı tarafından 03.2.2014 tarihinde istifa ile sona erdiğini, istifa beyanının şifahen yapıldığını, zira davacının apron kartını davalı işyeri yetkililerine teslim ettiğini, daha sonra davacının başka bir işyerinde işe başladığının öğrenildiğini, davacının başka havaalanlarında görevlendirilebileceğinin yine hizmet sözleşmesinde belirtildiğini, davacının da bu düzenleme kapsamında görevlendirildiğini, davacının da bu şekilde çalışacağını bilerek davalı işyerinde işe başladığını, kaldı ki davalı işyerinde şehir dışı görevlendirmelerde günlük 60,00 TL ekstra ödeme yapıldığını, davacının hizmet sözleşmesi kapsamında genel tatil günlerinde çalışabileceğini kaldı ki genel tatil günlerinde çalışılması halinde karşılığı olan ücretlerin ödendiğini, davacının harcırah dahil tüm ücretlerin eksiksiz ödendiğini, işçiler arasında ayrımcılık yapılmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti : Mahkemece özetle; SGK kayıtları, toplanan delillerin değerlendirilmesinde; her ne kadar davacı vekili davacıya uzun süre zam yapılmadığını iddia etmiş ise de taraflar arasında akdedilen İş Sözleşmesi’nde davacının ücretinin 2.950,00 USD olarak tespit edildiği ve kurun da 1,75 TL ile sabitlendiği, davacının davalı işyerindeki hizmet süresinin 1 yıl 10 ay kadar olduğu, en son Ocak 2014 ayından itibaren davacının ücretine 1.200,00 TL civarında zam yapıldığı; yine her ne kadar davacı vekili davacının fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiş ise de davacının davalı işyerinde fazla mesai talebinde bulunamayacağı; taraflar arasında akdedilen İş Sözleşmesi’nde davacının görevi gereği şehir dışında da görevlendirilebileceğinin belirtildiği, dolayısıyla davacının şehir dışındaki işlerde çalışmasının görevi kapsamında olduğu,kaldı ki bu görevlendirmeler için ayrıca harcırah ödemesi aldığı; her ne kadar davacı vekili tarafından başka işçilere daha yüksek ücret ödendiği iddia edilmiş ise de bu yönde herhangi bir delil olmadığı gibi davacının ücretinin düşürülmediği,ayrımcılık yapıldığına ilişkin somut bir tanık beyanının bulunmadığı;
SGK Hizmet Dökümü incelendiğinde de davacının 03.02.2014 tarihinde davalı işyerindeki işinden ayrıldığı, 3 gün sonra ise Türk Hava Yolları’nda işe başladığı,dolayısıyla davacının başka bir işyerinde çalışmak üzere davalı işyerindeki işinden ayrıldığı, ancak davacıya ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin tam olarak ödenmediği,buna göre iş akdinin davacı tarafından başka bir işyerinde çalışmak üzere iş akdini davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği kanaatine varılarak kıdem tazminatı talebinin reddine,fazla mesai ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacağı, yıllık izin ücreti alacağı ve ücret fark alacaklarının feragat nedeniyle reddine,davacının bayram ve genel tatil alacağına hak kazandığı anlaşıldığından ıslah dilekçesi de dikkate alınarak bayram ve genel tatil ücretinden 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz : Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe : 1-Dosyanın incelenmesinde; Mahkemenin 2014/103 Esas, 2015/194 Karar ve 03.09.2015 tarihli ek kararı ile kararın 09.06.2015 tarihinde yüze karşı verildiği, temyiz için yasal sürenin 17.06.2015 tarihinde sona erdiği ancak davalı vekilince 06.08.2015 tarihinde temyiz edildiği ve yasal temyiz süresi geçtikten sonra temyiz dilekçesinin verildiğinden temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de; davacı vekilinin 10.06.2015 tarihinde süre tutum dilekçesi ile kararı tebliğ ettiği ve 20.07.2015 havale tarihli gerekçeli temyiz dilekçesini verdiğini ancak temyiz dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği ve davalı vekilinin 06.08.2015 tarihinde kararı temyiz ettiği anlaşılmakla, HMK’nın 348. maddesi gereği;” “istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile,vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir.” şeklindeki temyiz içinde geçerli olan hükmü gereğince davacının temyiz dilekçesi davalıya tebliğ edilmediğinden temyiz dilekçesini tebellüğ ettiği vakitten itibaren karşı temyiz dilekçesi geçerli olacağı için davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz talebinin geçerli kabul edilerek mahkemenin ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
3-Somut uyuşmazlıkta davacı davalı iş yerindeki memnun olmadığı çalışma koşulları ve özellikle hak edildiği halde ödenmeyen ulusal bayram ve genel tatil çalışması alacağını gerekçe göstererek davalı işyerinden sözlü istifa beyanı ile ayrılmış olup, mahkemece davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı talebi haklı görülüp hüküm altına alındığına göre, davacının istifasının haklı nedene dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konuhakkında benzer makalelerimiz için tıklayın