İşyerindeki Diğer İşçilere “Argo Kelimeler” Kullanan İşçinin Açtığı İşe İade Davasının Reddine
T.C.Yargıtay
22. Hukuk Dairesi
Esas : 2018/16046
Karar : 2018/27818
Karar Tarihi : 19.12.2018
“İçtihat Metni”DAVA TÜRÜ : İŞE İADE MAHKEMESİ : … 2. İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle , temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacının İsteminin Özeti : Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 27/07/2012 – 22/12/2016 tarihleri arasında davalı işyerinde kasiyer olarak çalıştığını, 22/12/2016 tarihinde müvekkilinin iş akdinin hukuka aykırı bir şekilde haksız, yazısız ve kötü niyetli olarak sonlandırıldığını, fesih gerekçelerini kanıtlayacak herhangi bir delil bulunmamasının yanı sıra, bu gerekçeler müvekkili karşısında birlik oluşturmuş mağaza personelinin mesnetsiz ve gerçeklikten yoksun beyanlarına dayandırıldığını, kaldı ki müvekkilinin davranışlarından bu kadar rahatsız ve şikayetçi iseler neden daha öncesi üst ve amirlerine şikayet edilmediğini, ayrıca olaylara şahit olan herhangi bir müşterinin beyanının da bulunmadığını, bu nedenle yapılan fesih ile müvekkilinin mağdur edildiğini, yapılan feshin geçersizliği ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti : Davalı vekili; davacının iş akdinin feshinin davacıya yazılı bildirim ile yapıldığını, davacının fesih bildirimini aldığını fakat imza atmaktan imtina ettiğini, davacının profesyonel iş hayatına aykırı olarak görevi başındayken iş arkadaşına uygunsuz hitapta bulunduğu iddiasını soyut ve dayanaksız olarak nitelendirilmişse de 21/12/2016 günü davacının çalıştığı mağazada yaşanan olaylar neticesinde mağazada görev alan tüm personel ile yapılan görüşmelerde olaya karışan personelden alınan beyanların /savunmaların cevap dilekçesi ekinde olduğunu, bu nedenle işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince iş akdinin feshi için “haklı” neden yok ise de taraflar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğinin anlaşıldığından yapılan feshin “geçerli” nedene dayandığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu : İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti : Bölge Adliye Mahkemesince, dinlenen tanık beyanları, fesih gerekçesi, sunulan deliller değerlendirildiğinde, davacının dosyaya yansıyan şekliyle işyeri düzenini bozucu nitelikte olmadığı, feshe gerekçe gösterilen olaydan öncesine ilişkin davacının olumsuz davranışının bulunduğuna ilişkin herhangi bir işlem veya tutanağın bulunmadığı, dayanak olarak gösterilen olaya ilişkin de ağır bir yaptırım olan iş akdinin feshi yoluna başvurmadan önce bir disiplin soruşturması ve uyarının bulunmadığı, feshin son çare olma ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmuştur.
Temyiz Başvurusu : Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin haklı veya geçerli nedenle feshedilip feshedilmediği konusundadır. Dosya içeriğine göre, somut olayda, fesih bildiriminden anlaşıldığı üzere davacının diğer işçilere argo kelimeler kullandığı, sert ve kırıcı tavırlar sergilediği, ayrıca işini yaparken aksaklıklarının bulunduğu gerekçeleriyle iş akdi haklı nedenle sona erdirilmiştir. Davacının bu eylemleri haklı nedenle fesih için sataşma olarak nitelendirilemese de davacının bu tarz eylemleri sebebiyle işyerindeki çalışma düzeninin bozulduğu, bir takım huzursuzlukların yaşandığı, çalışma barışının kalmadığı feshin haklı neden ağırlığında olmasa bile geçerli neden oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan sebeplerle, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun‘un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-… Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’ nin 05/10/2018 tarihli 2018/393 Esas 2018/2109 Karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 149,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir suretinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili taraflara iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın