Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Hukuki Dayanağı
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘nun 48. maddesinde devlet memurluğuna alınacak olan kişi ya da kişilerin taşıması gereken genel ve özel şartlar düzenlenmiştir. 3/10/2016 tarihli 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 74 maddesi ve daha sonra maddenin aynen kabul edildiği 1/2/2018 tarihli 7070 sayılı kanunun 60 maddesi ile genel şartların 8. maddesine “Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak.” şartı getirilmiştir. Bu düzenleme ile memur statüsüne sahip olacak olan herkes için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması zorunluluğu hasıl olmuştur.
Her ne kadar bahsettiğimiz düzenleme yalnızca memur statüsünde bulunan kişilere ilişkin olsa da memur statüsünde bulunmayan kamu işçileri ile diğer statüdeki kişiler için de 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında hemen her kurumun kendi iç mevzuatı ile güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması bir zorunluluk halini almıştır.
4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli İle Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesinde;
“Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması; kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılır.
Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 1. maddesinde; “Bu Yönetmeliğin amacı; yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde Devletin güvenliğinin, iç ve dış menfaatlerinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının gizlilik dereceli birim ve kısımlarını belirlemek, Türk Silahlı Kuvvetlerinde, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını düzenlemektir.” hükmü mevcuttur.
Geçmişte kamu malına zarar vermeden güvenlik soruşturmasında elenilir mi?Hakkında devam eden bir soruşturma ve kovuşturma bulunan şahıs hakkında tesis edilen menfi güvenlik soruşturmasının hukuka aykırı olduğuna ilişkin karar
…….. İDARE MAHKEMESİ
Esas : 2017/1409, Karar : 2018/325 sayılı kararı
Uyuşmazlıkta, sözleşmeli personel olarak görev yapan davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemi tesis eden komisyonun, davacı ile birlikte çalışan sicil amirlerinden oluştuğu ve sicil amirlerinin takdir hakkını eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun kullanarak “olumsuz” görüş bildirdiği gerekçe olarak gösterilmekte ise de; davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasını gerektirecek nitelikte somut bilgi ve belgelerin ortaya konulamadığı, 18/09/2007 tarihinde ( 13 yaşındayken ) işlediği eylemden ( okulun camlarını kırma eyleminden ) ötürü kamu malına zarar verme suçundan yargılandığı ve yargılama sonucunda davacının 1.000,00-TL adli para cezası ile cezalandırıldığının mahkeme kararıyla sabit olduğu gibi isnat edilen suçun Uzman Erbaş Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (ı) bendinde yer alan katalog suçlar arasında sayılmadığı, öte yandan kursiyerlik görevine alınma sürecinde hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmayan ve eğitimini başarıyla tamamlayan davacının göreve devam edeceği hususunda haklı beklentiye gireceği, aksine bir düşüncenin ise kişinin kamu hizmetini yürütümüne engel olacağı ve Anayasa ile güvence altına alınan kanunilik ve eşitlik ilkelerine de aykırılık teşkil edeceği açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın