En iyi avukat diye bir ayrım yapmak doğru olmadığı gibi her avukatın kendilerine göre daha iyi olduğu, daha bilgili olduğu veya daha çok emek ayırdıkları konular olabilir. Unutulmaması gereken önemli bir hususta, dünyanın en iyi avukatı diye tabir edilen bir avukat bile dava kaybedebilir. Sosyal konularda ve davalarda bir çok değişken bulunduğu için kesin bir sonuç ifade etmek pek mümkün değildir. Dolayısıyla avukatlar da şu davayı %100 kazanırım diyemez, dememelidir. Hukukun verdiği bir hak varsa bu haktan faydalanmak üzere gerekli çalışmayı yapmak ve en iyi sonucu elde etmek için zamanında ve doğru adımları atarak çalışılması gerekmektedir.
En iyi avukat sizin için konuyu en iyi anlayan ve en iyi çözüm üreten avukattır. Ancak kişi hürriyetini ilgilendiren sulh ceza, asliye ceza ve ağır ceza süreçleri takip edebilecek, sorgu ve gözaltı aşamasından tutukluluk aşamasına kadar süreci takip edebilecek avukat çok önem arz etmektedir. Bu nedenle adli kontrol aşamasında dahi sizi en iyi savunacağını düşündüğünüz avukat ile yola çıkmanız büyük öneme sahiptir. Tüm bu hususlarla beraber avukat meslektaşlarımızın tamamının her türlü davayı alabileceğini ve işin hakkını vereceğini söylemekte fayda vardır.Şüphesiz bütün avukatlar iyidir ve mesleklerini en iyi şekilde icra etmek için çalışmaktadır.
İş Hukuku Avukatına Hangi Durumlarda Başvurulur?
İş hukuku avukatı, işçi ve işveren arasındaki pek çok dava durumu oluşmasında başvurulan avukatlardır. Bu türden avukatlar ayrıca şirketlere de danışmanlık da yapabilmektedirler. İş hukuku avukatları iş yerinde mağdur olan çalışanların da haklarının geri alınması için çalışırlar. Eğer bir kişi haksız yere işten çıkartıldıysa ve iş hukuku avukatı sayesinde bu durum mahkemeye götürülürse kişiler işlerine geri dönebilecekleri gibi, tazminat da alabilmektedirler.
Günümüzde çalışma hayatında pek çok kişi, çalışma hayatlarının belirli evrelerinde haksızlığa uğrayabilir. Bu türden haksızlıklar ve olumsuzluklar mobing türü şekillerde de ortaya çıkabilmektedir. Tüm bu türden davalarda müvekkillerin hakkını arayan avukatlar da yine iş hukuku avukatlarıdır.
Bir çalışanın kıdem tazminatını alamaması, bayram ve diğer tatil günlerinde çalıştığı için hakkını alamaması gibi durumlarda da bir iş hukuku avukatı sayesinde kişilerin dava açmaları ve davalarını kolaylıkla takip etmeleri söz konusudur. Bu türden avukatların alanlarına ayrıca, iş kazası ve icra ettiği meslekten doğan hastalıkların da girdiğini söyleyebiliriz. Bu açıdan bir iş hukuku avukatı iş dünyasında gerek çalışanların gerekse de şirketlerin haklarını davalar aracılığıyla koruyan avukatlardır.
İş Hukuku Avukatı Neden Gereklidir?
Günümüzde dünyanın her yerinde çalışanlar ve işçiler arasında çok sayıda sorun yaşanmakta, bu sorunlardan bazıları, zamanla çözüme kavuşurken bazı sorunlarsa dava yoluyla mahkemelere taşınabilmektedir. Mahkemeye taşınan davalarda iş hukuku avukatı ile savunma yapan ve hakkını arayan kişilerin daha yüksek başarıya ulaştığı görülmektedir. Özellikle ülkemizde son yıllarda mahkemelerin işçilerden yana kararlar almaktan çekinmediğini görüyoruz.
Bu noktada bir avukat kişilerin haklarını savunmada büyük fayda sağlamaktadır. İş hukuku avukatları yasaları ve uygulamaları bilen ve yakından takip eden kişiler oldukları için, iş verenlerin iddialarından bağımsız şekilde dava açmaları ve bu davayı kazanarak işçilere haklarını teslim etmeleri söz konusudur.
İş Davalarında Arabuluculuk
Arabulucuya Gidilmeden Dava Açılması
İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3.maddesine göre; İş ilişkisinden kaynaklı işçi ve işveren alacakları ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. İşe İade Davalarında Arabuluculuk başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açılması halinde, dava şartı yokluğu ile davanın usulden reddine karar verilir. Davanın usulden reddedilmesi demek, usulü eksikliğin tamamlanarak davanın yeniden açılabileceği anlamına gelmektedir.
Arabulucuya Nasıl Başvurulur?
Başvuru karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır. (Md 3/5) Yazı işleri müdürlüğünden kasıt ise sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüdür.
Başvuruyu işçi yapacak ise; işverenin yerleşim yeri veya işyerinin merkezi ya da işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosu; başvuruyu işveren yapacak ise işçinin yerleşim yerindeki ya da işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosu yetkilidir. Büronun arabulucu listesinden belirlediği arabulucu yetkili olabileceği gibi, taraflar kendi aralarında anlaşarak da listede kayıtlı başka bir arabulucu tayin edebilirler.
Arabuluculuk Görüşmeleri Sonucunda Anlaşılması
Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. (Arabuluculuk Kanunu md. 18) Taraflar, yetkili makamdan anlaşma için icra edilebilirlik şerhi verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş ise şerhi arabulucunun görev yaptığı yerdeki sulh hukuk mahkemesinden, dava esnasında arabulucuya başvurulmuş ise, şerh davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Arabuluculuk anlaşma tutanağı şerh olmasa dahi ilam niteliğinde belge olup, alacaklı ilamlı takip hükümlerine göre icraya başvurabilir.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz. (md. 18/5)
Arabuluculuk Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?
Arabuluculuk davalara nispeten daha kısa sürede sonuçlanmaktadır. İş Mahkemeleri Kanunu’na göre arabulucu yapılan başvuruyu görevlendirme tarihinden itibaren 3 hafta içerisinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde 1 hafta daha uzatılabilir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.