Facebook Kayıtlarının Belge Delili Niteliğinde Olduğunun Kabulü Gerekir
Facebook Kayıtlarının Belge Delili Niteliğinde Olduğunun Kabulü GerekirYargıtay13. Hukuk Dairesi
Esas : 2018/406Karar : 2018/7889Karar Tarihi : 12/07/2018
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 29.08.2006 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme ile 70.000,00 TL’si peşin, 40.000,00 TL’si tapu devrinden itibaren 2 ay içerisinde ödenmek üzere toplam 110.000,00 TL bedelle adına kayıtlı 10 numaralı bağımsız bölümü davalıya sattığını, bilahare tapu devri yapıldığı halde, sözleşme kapsamında 2 ay içerisinde ödenmesi gereken bakiye 40.000,00 TL’nin ödenmediğini, 40.000,00 TL asıl alacak ve 31.460,00 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 71.460,00 TL’nin tahsili için başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemişir.Davalı, taşınmaz bedelinin tamamının ödendiğini, resmi senette satış bedelinin tamamen ödendiğinin yazılı olduğunu savunmuş, görevli mahkemeye vermiş olduğu 01.02.2017 tarihli cevap dilekçesinde bunlara ilaveten, davacının internet ortamında kendisine gönderdiği mesajda evin kalan borcunun 5.000,00 TL olduğunu bildirdiğini ve bu miktarı kendisinden istediğini beyan etmiştir.Yerel mahkemece, resmi senette satış bedelinin tamemen ve nakden ödenmiş olduğunun yazılı olduğu, resmi senetteki bu beyanın aksinin aynı güçte başka bir delil ile ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; davacının istinaf talebi üzerine BAM ilgili dairesince “alıcının bedelden doğan borcunun tümüyle yerine getirmemiş olması resmi sözleşme ile doğan hukuki sonucu değiştiremez. Adi yızılı senetteki gerçek bedelden bir kısmının ödenmemesi satıcıya, bedelin ödenmeyen bölümünün tahsilini isteme hakkı verecektir. Bu bedeli ödediğini kanıtlama külfeti ise davalıya ait olup, bakiye satış bedelinin ödendiğini yasal kanıtlarla kanıtlayamamıştır.” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, harici satış sözleşmesi ile satışı yapılıp, bilahare tapu devri yapılan taşınmazın ödenmeyen bakiye bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkin olup, davalı taraf, görevli mahkemeye sunduğu 01.02.2017 havale tarihli dilekçesinde, davacının 07.04.2016 tarihli sosyla medya (Facebook) üzerinden gönderdiği mesajda “… bey daireyi satmışsın. 105 bin lira verdin halen bana 5 bin lira borcun var. Ödemezsen elimdeki evrağı avukata verecem. Telefonum 0532 … ” şeklinde mesaj gönderdiğini bildirmiş, dilekçesinin ekinde de anılan mesaj içeriklerini dosyaya sunmuştur. Dosya kapsamından, gerek ilk derece mahkemesince, gerekse istinaf mahkemesince sunulan bu mesajlar üzerinde durulmadığı, diğer deliller kapsamında dosyanın ele alınıp sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 199.maddesinde belge kavramı ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film,görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” şeklinde düzenlenmiştir.Bu halde davacı yanca delil olarak dayanılan facebook kayıtlarının 6100 sayılı HMK’nun 199. maddesi anlamında belge niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. HMK’nun 202.maddesinde de (1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.”şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler delil başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Davalı delil olarak davacı tarafından internet ortamından gönderilen mesajlara da dayandığından, az yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Kabule göre de, bir temerrüt ihtarı olmadığı halde, takip dosyasına konu işlemiş faiz alacağı yönünden kabul kararı verilmiş olması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.